İş sözleşmesinin devamı sırasında işçinin, işverene karşı, kanundan doğan sadakat borcu çerçevesinde rekabet etmeme yükümlülüğü vardır. Ancak bu yükümlülük taraflar arasındaki iş sözleşmesi sona erince ortadan kalkmaktadır. Taraflar iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra işçinin işverene karşı rekabet etmemesini serbest iradeleri ile kararlaştırabilirler.
Türk Borçlar Kanunu'nun (“TBK”) 444. maddesinde rekabet yasağının konusu, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde işverenle rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınması olarak düzenlenmiştir. Rekabet yasağına ilişkin sözleşme, taraflarca iş sözleşmesine rekabet yasağına ilişkin bir hüküm eklenmesi şeklinde olabileceği gibi, tarafların münferit bir sözleşme yapmaları ile de mümkün olabilecektir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliği ve uygulanması mevzuat ve yargı kararları ile birtakım sınırlamalara ve kriterlere tabi tutulmaktadır. TBK m. 444/2 tahtında rekabet yasağı kaydının geçerliliği, hizmet ilişkisinin işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlaması ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması unsurlarına tabi tutulmuştur. TBK'nın 445'inci maddesinde rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin zaman, yer ve konu açısından sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemeler kabul edilmiştir. Buna göre, TBK'nın anılan hükmünün ilk fıkrasında rekabet yasağının, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremeyeceği ve sürenin özel durum ve koşullar hariç iki yılı aşamayacağı öngörülmüştür. Ayrıca TBK m. 445/2 ile hâkime, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle kapsam veya süre bakımından sınırlama yetkisi verilmiştir
Yargıtay'ın çeşitli kararlarında rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliği, sınırları ve kapsamı aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir:
- TBK m. 445'te belirtilen sınırlandırmalara
uymayan rekabet yasağı sözleşmelerinin
doğrudan geçersiz olarak kabul edilmemesi; bu
sözleşmelerin TBK m. 445/2 kapsamında hakimin
müdahalesi ile ayakta tutulması gerekir. [Yargıtay
11. HD., E. 2018/4879 K. 2019/6273, T. 7.10.2019, Yargıtay 11.
HD., E. 2018/1961, K. 2019/7515, T. 26.11.2019, Yargıtay 11.
HD., E. 2020/1921, K. 2021/3468, T. 8.4.2021]
- Uzun süreli, örneğin 10 yıl rekabet
yasağı süresinin
öngörüldüğü, rekabet
yasağının yer bakımından geniş
tutulduğu durumlarda, rekabet yasağının tamamen
geçersiz olduğuna dair talep reddedilmemeli ve hakim
tarafından değerlendirilmelidir. [Yargıtay 11. HD.,
E. 2018/1016, K. 2019/6713, T. 24.10.2019]
- Anayasa'nın 17. maddesi herkesin maddi ve manevi
varlığını koruma ve geliştirme
hakkına sahip olduğunu, 48. maddesi ise herkesin
dilediği alanda çalışma ve sözleşme
özgürlüğüne sahip olduğunu
düzenlemektedir. Anayasal olan bu hakları
sınırlayan rekabet yasağına ilişkin
sözleşme hükümlerinin dar yorumlanması
gerekmektedir. [Yargıtay 11. HD., E. 2019/4506, K. 2020/2595,
T. 3.6.2020]
- Rekabet yasağının geçerli olması için işçinin müşterileri tanımasından veya iş sırlarını bilmesinden dolayı işverene önemli bir zarar vermesi ihtimalinin olması gerekmektedir. İşverenin önemli derecede zarara uğrama ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, işçi açısından hem davacı hem rakip şirketteki pozisyonu, eğitimi ve yapmış olduğu işin mahiyeti göz önünde tutularak hangi bilgilere vakıf olabileceği ve bu bilgilerin rakiplerden gizli tutulması hususunda davacı şirketin korunmaya değer haklı menfaatlerinin bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Eğer işçinin ticari sır olarak değerlendirilmesi gereken bilgileri edinme imkanı olduğu ve bu bilgilerin yeni iş yerinde kullanılması ihtimali olduğuna kanaat getirilirse, işçinin rakip şirkette çalışmaya başlaması rekabet yasağının ihlal edilmiş sayılması için yeterlidir. [Yargıtay 11. HD., E. 2019/4801, K. 2020/3187, T. 24.6.2020]
Türk Borçlar Kanunu'nun gerek iş sözleşmeleri devam ederken gerek sonrasında rekabet yasağına ilişkin düzenlemeleri, işverenin haklarını koruma ve işçinin iş özgürlüğünü dengeleme amacını taşımaktadır. Yargıtay'ın içtihatları, rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerliliği ve uygulanması konularında önemli bir yol gösterici olmuştur. İş hukuku pratiğinde, bu konuda doğru ve adil bir dengeyi bulmak için hem işverenlerin hem de işçilerin hakları ve menfaatleri dikkate alınmalı; rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin düzenlenmesi ve uygulanması, yasal düzenlemelere ve Yargıtay'ın içtihatlarına uygun olarak yapılmalıdır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.