ARTICLE
15 July 2021

Komisyonda Bekleyen Sözleşme

N
Nazali

Contributor

“Nazali is a law firm founded by Ersin Nazali, providing a wide range of legal services (consultancy and litigation in all areas of law) to its national and international clients, through its trustworthy and experienced legal team. There are thirteen partners, forty lawyers, four sworn financial advisors and ten certified public accountants working for Nazali. Our philosophy is quality in delivery, timely response and business minded approach.“
Sonucu ne olursa olsun, nihai şekle bir an önce karar verilerek, yapılacak yeni yatırımlarda özel sektörün önünü görebilmesine imkân tanınması gerekmektedir.
Turkey Tax

ÖZET

Haziran 2017 tarihinde imzalanan “Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımını Önleyici Vergi Antlaşmalarını  Konu Edinen Çok Taraflı Konvansiyonu”nuna yürürlük kazandıran kanun teklifi hâlen TBMM  Komisyonu'nda beklemekte olup bu durum, teklifin akıbeti konusunda önemli bir merak uyandırmaktadır.  Özellikle halihazırdaki yatırımlar üzerinde önemli maliyet etkileri olabilecek düzenlemeler içeren Sözleşme,  kamu ve özel sektör arasında önemli lobi faaliyetlerine sahne olmaktadır. Sonucu ne olursa olsun, nihai şekle  bir an önce karar verilerek, yapılacak yeni yatırımlarda özel sektörün önünü görebilmesine imkân tanınması  gerekmektedir. Keza en kötü çözüm bile çözümsüzlüğe yeğdir. Yazımızda özel sektör tarafından azami önem  atfedilen Sözleşme'nin 5. maddesindeki Türkiye'nin tutumu ve bu tutumun değiştirilmek istenmesi halinde,  kanun yapma aşamalarına göre iç hukukumuzda değerlendirilebilecek yöntemlere değinilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Matrah Aşındırma ve  Kâr Aktarımını Önleyici Vergi Antlaşmalarını  Konu Edinen Çok Taraflı Konvansiyonu, Uygun  Bulma Kanunu.

GİRİŞ

OECD'nin öncülüğünde şekillendirilen  “Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımını Önleyici Vergi Antlaşmalarını Konu Edinen Çok  Taraflı Konvansiyon” (“Sözleşme”; “MLI”), Türkiye tarafından Haziran 2017'de imzalanarak  resmileşmesine karşın, hâlen iç düzenlemeler  çerçevesinde yasama ve yürütmeye bağlı onay  işlemlerinin tamamlanmamasından dolayı bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Söz konusu Sözleşme'nin Türkiye hukuk sisteminde yürürlük kazanabilmesi adına, Sözleşme'nin yasama organı  tarafından uygun bulunduğuna dair bir kanun  çıkarılarak, bu kanunun Cumhurbaşkanı tarafından ısdâr edilmesi ve kanunun Resmi Gazete'de yayımlanması gerekmektedir. Bu amaçla,  kanun teklifinin TBMM Meclis Başkanlığı'na 2  Haziran 2020'de verildiğini ve teklifin TBMM İç  Tüzüğü'nde yer alan düzenlemeler çerçevesinde  doğrudan doğruya tali komisyon vazifesini üstlenmek üzere 3 Haziran 2020'de Plan ve Bütçe  Komisyonu'na sevk edildiği TBMM kayıtlarından takip edilebilmektedir. Buna karşın her ne  kadar İç Tüzük'te, komisyonların 45 gün içerisinde çalışmalarını tamamlamalarına ilişkin  düzenleme bulunsa da hâlen ilgili komisyonlarca inceleme raporunun Meclis Başkanlığı'na sunulmadığı görülmektedir. Bu gecikmenin sebebinin, finans çevrelerinde yapılan görüşmelerin  içeriğine bakıldığında, Sözleşme'nin Türk sermayesinden müteşekkil uluslararası yatırımcılara getireceği ilave vergi maliyetleri olduğunu  söylemek pek isabetsiz bir tahmin olmayacaktır. Yazımızda bu gelişmeler ışığında, Sözleşme'nin en dikkat çekici, çifte vergilendirmenin  önlenmesi hükümlerine ilişkin düzenlemelerini  ve her ne kadar Hazine'nin hedeflediği gelirleri  elde edememesi anlamına gelecek olsa da sözleşmenin özel sektörün talepleri doğrultusunda  tadil edilmesinin veya etkisinin azaltılmasının  mümkün olup olmadığını tartışacağız.

  1. SÖZLEŞMENİN İÇERİĞİ

Çok taraflı Sözleşme, temelde iki olguyu  amaçlamaktadır. Birincisi, sayısı bini aşan ve  güncel vergi gelişmelerine kimi zaman cevap  vermekte yetersiz kalan yürürlükteki çifte vergilendirmeyi önleme antlaşmalarının hızlıca  günün beklenti ve koşullarına uygun hâle getirmektir. Çok taraflı antlaşmalar, tek tek taraflarca yenilenmesi on yılları alabilecek antlaşmaların bu sayede ortak bir metinde tek seferde ve  önceden düzenlenmiş hazır sözleşme metin-leri ile birlikte hızlıca ele alınarak ilgili ülkelerin kısa bir sürede ve yine tek seferde iç hukuk  adımlarını tamamlamalarına yardımcı olmayı  hedeflemektedir. Bu sayede yürürlük kazandırılan Sözleşme ile ikili vergi anlaşmaları tadil  edilmeyecek ancak sonraki düzenleme önceki  düzenlemeyi ilga edeceğinden (Lex posterior derogat legi priori) mevcut antlaşmalar sözleşme  ile birlikte yeniden yorumlanacaktır. Fakat bu  anlamıyla Sözleşme'nin getirdiği yeni düzenlemeler, antlaşmaların protokolleri gibi antlaşmaların değişmez ve tamamlayıcı bir eki olarak  görülmeyecek veya var olan antlaşmaları hükümsüz kılmayacaktır. Değişiklik yapılmayan  maddeler yürürlükte kalmaya devam edecektir.

Sözleşme'nin kazandırmayı amaçladığı  ikinci fayda ise, özellikle transfer fiyatlandırması düzenlemeleri ile birlikte yıllar içinde  birçok ülkeler arası uyuşmazlıkta çözüme kavuşturulamayan ve devamlı suretle biriken  milletler arası vergi ihtilafları yükünü, devletler  arası vergi uzlaşma müessesesini etkinleştirerek hafifletmektir. Türkiye, Sözleşme'nin tahkim ile ilgili tüm maddelerine çekince koyduğundan, bu maddeler Türkiye'nin taraf olduğu  antlaşmalara uygulanmayacaktır.

Komisyonda Bekleyen Sözleşme

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More