ARTICLE
22 August 2024

7524 Sayılı Vergi Kanunları Ile Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Ile Vergi Mevzuatında Önemli Değişiklikler

A
ADMD

Contributor

MAVIOGLU & ALKAN is a full-service law firm serving commercial businesses, financial institutions, as well as private individuals in all areas of law since 2004. All members and partners of ADMD are proficient in English and the partners of ADMD have extensive expertise in international consulting and accounting firms previously in their career giving the firm a better understanding on issues of finance and tax. ADMD stands out with its wide scope of services to foreign investors, its support to M&A and financing transactions, its unique tax planning and tax controversy services and its extensive experience at real estate and specifically hotel businesses. More than 70% of ADMD's clients are foreign investors operating in Turkey.
2 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("7524 sayılı Kanun") ile vergi...
Turkey Tax
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

2 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7524 sayılı Kanun”) ile vergi mevzuatında önemli reformlar gerçekleştirmiştir. Bu düzenleme, vergi güvenliğini artırmak, kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek, vergi adaletini güçlendirmek ve dolaysız vergilerin payını yükseltmek amacı benimsenerek 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun (“AATUHK”), 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”), 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”), 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (“KDVK”), 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu (“ÖTVK”) ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (“KVK”) gibi çeşitli vergi kanunlarında köklü değişiklikler meydana getirmiştir. Bu düzenlemeler arasında, uluslararası standartlarla uyumlu olarak çok uluslu şirketlerde asgari kurumlar vergisi (Küresel Asgari Kurumlar Vergisi) uygulaması ve yerel asgari kurumlar vergisi düzenlemeleri öne çıkmaktadır.

Detaylı bilgi ve açıklamalar aşağıda sunulmuştur.

  1. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Değişiklikleri

Borcun Bulunmadığına İlişkin Belge Arama Zorunluluğunun Genişletilmesi: AATUHK md. 22/A-f.1 hükmünde yer alan “her türlü ödemelerde” ibaresi, “mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dahil” olarak genişletilmiştir. Bu değişiklikle, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemelerde, tahsil dairelerine borcun bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirilmiştir.

  1. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu Değişiklikleri
  1. Tekno Girişim Şirketlerine Pay Senedi Verilmesi Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnası: GVK'nin mülga 17. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre tekno girişim şirketi niteliğindeki işverenlerin çalışanlarına bedelsiz veya indirimli olarak verdikleri pay senetlerinin, rayiç değerinin o yılki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir.
  2. Ticari ve Mesleki Kazançlarda Gelir Vergisi Matrahı Tespitinde Yeni Yöntem: GVK md. 69'da düzenlenen matrah tespiti usulü, 7524 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiş ve ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılatın belirlenmesi ve gelir vergisi matrahının tespitinde uygulanacaktır. Mükelleflerin günlük hasılatlarının tespit edilmesi için yılda en az on iki defa yoklama yapılabilecektir.
  3. E-Ticaret Platformlarında Gerçekleşen Ödemelerde Vergi Kesintisi: 1 Ocak 2025 itibarıyla, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılan ödemeler, gelir vergisi tevkifattı kapsamına alınmıştır.
  1. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Değişiklikleri
  1. 153/A Hükmü Kapsamında Mükellefiyeti Terkin Edilenlerin Yeniden Tesis Şartları: Düzenleme, herhangi bir ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmadığı halde sahte belge düzenlemekten sorumlu olduğu tespit edilen mükelleflerin, vergi inceleme raporu ile teyit edilmesi halinde mükellefiyetlerinin otomatik olarak iptal edileceğini öngörmektedir. Ancak 7524 sayılı Kanun'un 5. Maddesi, bu gibi durumlarda mükellefiyetin yeniden tesis edilmesine ilişkin koşulları revize etmiştir. Değişiklikten önce, mükellefiyetin yeniden tesis edilebilmesi için 2024 yılı için en az 690.000 TL veya düzenlenen sahte belgelerin toplam tutarının %10'u kadar teminat verilmesi gerekiyordu. Yeni şart, azami sınır 10 milyon TL olmak üzere, düzenlenen sahte belgelerin toplam tutarının %10'una eşit teminat sağlanmasıdır. Madde 153/A-3, sahte belge düzenlenmesine iştirak eden kanuni temsilciler, yönetim kurulu üyeleri, müdürler veya en az %10 hisseye sahip ortaklar gibi kişilerin vergi dairesinin bildiriminden itibaren altmış gün içinde teminat vermeleri veya istifa etmeleri gerektiğini belirtecek şekilde revize edilmiştir. Bunu yapmamaları halinde kişisel varlıkları vergi borçlarını karşılamak için kullanılacaktır. Bir vergi mükellefi altmış günlük süre içinde bu kişileri görevden almak için yasal işlem başlatır ve kanıt sağlarsa, statünün sona ermesi halinde borçlardan şahsen sorumlu tutulmayacaktır. Altmış günlük sürenin sonunda statünün sona ermesi halinde, başka vergi borcu yoksa, ek koşulların yerine getirilmesine gerek kalmadan teminatlar iade edilecektir.
  2. Tahsilat ve Ödemelerin Tevsik Zorunluluğunun Genişletilmesi: 7524 sayılı Kanun'un 6. Maddesi, Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) 257. Maddesini değiştirerek tahsilat ve ödemelerin doğruluğunu kanıtlamaktan sorumlu kurumların kapsamını genişletiyor. Bu güncelleme, sorumluluğu sadece vergi mükelleflerinin ötesine taşıyarak işlemlere dahil olan diğer tarafları da kapsamaktadır. Değişiklikler, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından elektronik ticarete ilişkin veri toplama ve izleme faaliyetlerinin geliştirilmesini ve böylece vergi makamlarının denetim kabiliyetlerinin artırılmasını amaçlamaktadır. VUK'un değiştirilen 257/7. maddesi kapsamında, elektronik ticarette vergi güvenliğini güçlendirmek için yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu değişiklikler, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, Erişim sağlayıcıları, İçerik sağlayıcıları, Yer sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları dahil olmak üzere dijital platformlar aracılığıyla ekonomik ve ticari faaliyette bulunan hem gerçek hem de tüzel kişilere bilgi yükümlülükleri getirmektedir. Bu düzenlemeler, dijital platformlar ve hizmet sağlayıcılar için vergi denetim yükümlülüklerini genişleterek, ticari faaliyetlerini Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bildirmelerini gerektiriyor.
  3. Kıymetli Madenlerin Borsa Rayici ile Değerlenmesi: VUK md. 263'e “kıymetli madenler” ibaresi eklenmiş olup, kıymetli madenlerin borsa rayici ile değerlenmesi düzenlenmiştir.
  4. Kayıt Dışı Faaliyette Bulunanlara Özel Usulsüzlük Cezasında Artış: VUK md. 344'e eklenen hüküm ile kayıt dışı faaliyetlerden kaynaklanan vergi kayıplarını önlemek amacıyla cezalarda artış yapılmıştır.
  5. Usulsüzlük Cezalarında Artış: VUK kapsamında usulsüzlük cezaları artırılmıştır.
    Mükellef Grupları Birinci derece usulsüzlükler için (TL) İkinci derece usulsüzlükler için (TL)
    Eski Ceza Tutarı Yeni Ceza Tutarı Eski Ceza Tutarı Yeni Ceza Tutarı
    Sermaye şirketleri 1.100 TL 20.000 TL 580 TL 10.000 TL
    Sermaye şirketleri dışında kalan birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı 660 TL 10.000 TL 330 TL 5.000 TL
    İkinci sınıf tüccarlar 330 TL 5.000 TL 150 TL 3.500 TL
    Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar 150 TL 3.500 TL 87 TL 2.250 TL
    Kazancı basit usulde tespit edilenler 87 TL 2.250 TL 40 TL 1.500 TL
    Gelir Vergisinden muaf esnaf 40 TL 1.500 TL 23 TL 1.000 TL
  6. Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması: Kayıt dışılıkla mücadele kapsamında VUK md. 353'e göre kesilen özel usulsüzlük cezaları artırılmıştır. Bu değişiklik ile bir takvim yılı içerisinde aynı neviden birden fazla belgenin düzenlenmediğinin tespit edilmesi durumunda her bir belge için ayrı ayrı ceza kesileceği düzenlenmiştir.
    ÖZEL USULSÜZLÜK FİİLLERİ Eski Ceza Tutarı Yeni Ceza Tutarı
    Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu verilmemesi, alınmaması 3.400 TL 1. Tespit - 10.000 TL
    2. Tespit - 20.000 TL
    3. Tespit - 30.000 TL
    4. Tespit - 40.000 TL
    5. Tespit - 50.000 TL
    6. ve Sonraki Tespitler için - 100.000 TL
    Bir takvim yılı içinde her bir belge nev'ine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza tutarı 1.700.000 TL 10.000.000 TL
    Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmemesi, kullanılmaması veya bulundurulmaması 3.400 TL 1. Tespit - 10.000 TL
    2. Tespit - 20.000 TL
    3. Tespit - 30.000 TL
    4. Tespit - 40.000 TL
    5. Tespit - 50.000 TL
    6. ve Sonraki Tespitler - 100.000 TL
    Her bir belge nev'ine ilişkin olarak her bir tespit için azami ceza tutarı 170.000 TL 1.000.000 TL
    Her bir belge nev'ine ilişkin bir takvim yılı içinde kesilecek azami ceza tutarı 1.700.000 TL 10.000.000 TL
    Hazine ve Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kaydedilme mecburiyeti getirilen defterlerin; bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ve levha bulundurma, asma mecburiyetine uyulmaması 1.700 TL 1.700 TL
    Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilişkin kural ve standartlara uyulmaması 40.000 TL 65.000 TL
    Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın işlem yapanlara her bir işlem için 2.000 TL 2.000 TL
    Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine 6.600 TL 6.600 TL
    Bir takvim yılı içinde kesilecek azami ceza tutarı 1.300.000 TL 1.300.000 TL
    4358 sayılı Kanun uyarınca vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri, belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere 8.700 TL 8.700 TL
    Vergi Usul Kanunu'nun 127. maddenin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığı'nın özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına 6.600 TL 15.000 TL
    Tasdik raporu ibraz koşulunu yerine getirmeyenlere
    Alt Sınır 230.000 TL 230.000 TL
    Üst Sınır 2.300.000 TL 2.300.000 TL
  7. Damga Vergisi Ödenmemmiş Kağıtları İşleme Koyulmasına İlişkin Usulsüzlük Cezası Değişikliği: “Damga Vergisinde” başlıklı 355.maddesinde damga vergisi ödenmemiş kağıtları işleme koyan noterler adına kesilecek asgari özel usulsüzlük cezası tutarı 14 TL'den 40 TL'ye çıkarılmıştır.
  8. Elektronik Ticaret Alanında Bilgi Verme Yükümlülüğüne Uymayan Kişilere Özel Ceza: 355'e eklenen hüküm ile elektronik ticaretin yanı sıra internet dahil olmak üzere her türlü dijital ortamın reklam, ilan, satış ve kiralama gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde vergi güvenliğini sağlamak amacıyla kendisine bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerin, bu yükümlülüklerine ilişkin olarak bildirimde bulunmamaları ya da bildirimlerini eksik veya yanıltıcı bir şekilde yapmaları durumunda özel usulsüzlük cezası uygulaması ile doğru takip amaçlandı.
  9. Başkasına Ait POS Cihazlarını Kullanan ve Kullandıranlara ve Başkasına Para Transferlerini Yaptıranlara Artırımlı Usulsüzlük Cezası: 355' e eklenen hüküm kapsamında vergi oranlarının artması nedeniyle kayıt dışı satışlardan kaynaklanan vergi kayıpları azaltmak ve denetim sürecini etkinleştirmek amacıyla başkasına ait POS cihazını kullanan ve kullandıranlara, mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin para transferlerini başkasına ait banka hesaplarına yaptıranlara ve hesaplarını kullandıranlara artırımlı özel usulsüzlük cezası getirilmektedir.
  10. Uzlaşma Müessesinde Önemli Değişiklikler: VUK kapsamında düzenlenen uzlaşma müessesesi kapsamında vergi mükellefleri, re'sen veya idarece belirlenen vergiler ve bunlara bağlı vergi cezalarında, vergi incelemesine dayalı olarak hesaplanan vergiler ve bunlara ilişkin vergi cezalarında, kanunda belirlenen sınırı aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında anlaşma yapmak amacıyla uzlaşma talep edebilecektir.
  11. Gelir İdaresi Başkanlığının Taşra Teşkilatında Görev Yapanlara “Fazla Çalışma Ücreti”: Düzenleme uyarınca, icra, tahsilat, yoklama ve yaygın vergi denetimi gibi işlemleri daire dışında yapan personel, normal mesai saatleri dışında çalıştıkları her saat için fazla çalışma ücreti alacaklardır. Ödenecek miktar, memur aylık katsayısı ile çarpılması sonucu bulunacak tutarda olacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı kadrolarında olup aynı görevlerde bulunan memurlar, Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatında geçici görevli memurlar ve Mal Müdürlüklerinde görevli memurlar ile sözleşmeli personel de bu düzenlemeden yararlanacaktır. Ancak bu ödemeden yalnızca damga vergisi alınacak, başka bir vergi veya kesinti uygulanmayacaktır. Ayrıca, bir personel için ayda en fazla 50 saat fazla çalışma ücreti ödenebilir ve fazla çalışma ücreti ödenecek personel sayısı, Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatındaki toplam memur ve sözleşmeli personelin %20'sini geçemez. Bu düzenlemenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi Gelir İdaresi Başkanlığı'na verilmiştir.
  1. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu Değişiklikleri
  1. Liman ve Havaalanlarında Verilen Hizmetler için Kısmi Muafiyet: Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun 13. Maddesinde yapılan değişiklik, liman ve havaalanlarında verilen hizmetlerde hangi araçların KDV istisnası dışında tutulduğuna açıklık getirmektedir. Özellikle, gezi, eğlence, spor, amatör balıkçılık gibi faaliyetler için kullanılan araçlar ile özel tekne ve yatlar deniz taşıma aracı olarak kabul edilmemektedir. Dolayısıyla, liman ve havaalanlarında bu tür araçlar için verilen hizmetlere KDV muafiyeti uygulanmamaktadır. Ayrıca, KDV Kanunu'nun 32. Maddesinde yapılan değişiklik, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve havalimanlarında verilen hizmetlerin statüsünü değiştirmektedir. Bu hizmetler artık KDV'den tamamen muaf değildir; bunun yerine kısmi muafiyete tabidirler. Bu durum, vergi mükelleflerinin bu tür hizmetler için tahakkuk eden KDV'yi vergi hesaplamalarında bir gider veya maliyet olarak ele almalarına olanak tanımaktadır. Bu değişiklikler, KDV sorumluluklarını netleştirmeyi ve belirli araçlar ve hizmetler için vergi yükümlülüğü ve indirim süreçlerinin doğruluğunu artırmayı amaçlamaktadır.
  2. İthalat-Yurtiçi Teslim Tutarsızlığının Kaldırılması: Ulusal güvenlik kurumları tarafından kullanılan malların ithalatına ilişkin muafiyetler yenilenmiş ve ithalat ile yurt içi alımlar arasındaki rekabet eşitsizliği ortadan kaldırılmıştır.
  3. Zamanaşımı Olmadan KDV İncelemesi: Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun 17/4-c maddesinde yapılan değişiklikle, faaliyeti durduran, bölünen veya infisah eden mükelleflerin KDV tutarlarının indirim konusu yapılabilmesi, Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen zamanaşımı sürelerine bakılmaksızın vergi incelemesi sonuçlarına bağlı hale getirilmiştir. Bu düzenleme, Kanun'un yayımlandığı 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  4. 5 Yıllık KDV İndirim Süresi: Beş yıl içinde indirilemeyen KDV tutarları kayıtlardan çıkarılarak gider yazılabilecek.
  5. KDV İadelerinde Vergi İnceleme Raporu Zorunluluğu: KDV iadelerinin doğru yapılmasını sağlamak ve haksız KDV iadelerini önlemek amacıyla KDV iadelerinde esas prosedür vergi inceleme raporuna bağlanmıştır.
  6. Depremle İlgili Yardımlarda KDV İstisnası: 6 Şubat 2023 tarihinde, son depremlerden etkilenen afet bölgelerindeki belirli inşaat projeleri için KDV istisnaları oluşturulmuştur. 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren konut, işyeri, okul, yurt, hastane, ibadethane, kültür merkezi ve kütüphane gibi taşınmazların inşasına ilişkin teslim ve hizmetler KDV'den istisna olacaktır. Bu muafiyet, yabancı devlet kuruluşlarının genel bütçeli kamu idarelerine yapacakları bağışlar için de geçerli olacak. KDV muafiyeti 31 Aralık 2025 tarihine kadar geçerli olacaktır.
  1. 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Değişiklikleri

Serbest Bölgelerde Kazanç İstisnasının İhracat Gelirleri ile Sınırlandırılması: Serbest bölgelerde elde edilen kazançlar, yalnızca ihracat gelirleri için vergi istisnası kapsamına alınmıştır.

  1. 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu Değişiklikleri

Tütün Mamullerinin Maktu Vergisi Üzerindeki Asgari Vergi Tutarı Sınırlamasının Kaldırılması: Cumhurbaşkanı'na, asgari maktu vergi tutarını belirleme yetkisi verilmiştir.

  1. 5335 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Değişikliği

Kızılay Derneği ve Çalışanlarına Yönelik Düzenleme: Kızılay Derneği ve bağlı işletmelerde çalışan personel için özel düzenlemeler getirilmiştir.

  1. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Değişiklikleri
  1. Kısa Vadeli Sigorta Prim Oranının Artırılması: Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2,25'e artırılmıştır.
  2. En Düşük Emekli Aylığının Artırılması: En düşük emekli aylığı 12.500 Türk Lirasına yükseltilmiştir.
  3. 5 Puanlık SGDP Teşviğinin Kaldırılması: EYT kapsamında emekli olanların SGDP teşviki kaldırılmıştır.
  1. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Değişiklikleri
  1. Gayrimenkul Kazançlarının Dağıtımında Vergi Muafiyeti: Taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıklar, kazançlarının %50'sini ortaklarına temettü olarak dağıtmak zorundadır.
  2. E-Ticaret Ödemeleri için Kurumlar Vergisi İndirimi: 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren, elektronik ticaret pazarlarında mal veya hizmet sözleşmelerini veya siparişlerini kolaylaştırmak için aracı hizmet sağlayıcıları ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları tarafından yapılan ödemeler vergi indirimine uygun olacaktır. Bu uygulama, 6563 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ve Türkiye'de işyeri veya daimî temsilcisi bulunan hizmet sağlayıcılara ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına yapılan ödemeler için geçerlidir.
  3. Yap-İşlet-Devret Kazançları Üzerinden Kurumlar Vergisi: Kamu-özel iş birliği modeli kapsamındaki projelerden elde edilen kazançlar üzerinden %30 oranında kurumlar vergisi alınacaktır.
  4. Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması: Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/C maddesinde yapılan değişiklik, 32. madde kapsamındaki kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancının en az %10'u olmasını gerektirmektedir. İştirak kazançları, emisyon primi kazançları ve çeşitli vergi istisnaları gibi bazı kalemler bu hesaplamanın dışında tutulmuştur. İndirimli oranlar veya belirli yatırım katkıları nedeniyle tahsil edilmeyen vergiler asgari vergiden mahsup edilecektir. Bu düzenleme geçici vergi dönemleri için geçerlidir ve yeni şirketleri ilk üç hesap dönemleri için etkilemez. Normal ve özel hesap dönemleri için 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
  1. Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi

Yerel ve Küresel Asgari Kurumlar Vergisi: 7524 sayılı Kanun, dünya çapında yıllık konsolide gelirleri 750 milyon Euro'yu aşan büyük çok uluslu işletmelerin asgari %15 kurumlar vergisi oranına tabi olmasını sağlamak üzere yeni bir vergilendirme sistemi getirmektedir. Bu sistem, küresel vergi uygulamalarını standartlaştırmayı ve farklı ülkeler arasındaki farklılıkları gidermeyi amaçlayan OECD Model Kuralları ve Kılavuz İlkeleri ile uyumludur. 7524 sayılı Kanun'un 37. Maddesi ile eklenen Ek Madde 1 ile çok uluslu bir grup bünyesinde yer alan ve dünya çapında konsolide gelirleri belirtilen eşiği aşan işletmeler yeni vergi düzenlemelerine tabi olacaktır. Konsolide gelir ve konsolide finansal tablo tanımları “Kabul Edilebilir Finansal Muhasebe Standartları” na dayanmaktadır. Buna ek olarak madde, hesap döneminin standart 12 aydan farklı olması durumunda konsolide gelir eşiğinin nasıl belirleneceğini ana hatlarıyla açıklamaktadır. 7524 sayılı Kanun'un 38. Maddesi, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Ek 2. Maddesi ile “Yerel ve Global Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi” çerçevesinde kullanılan temel terimlere açıklık getirmektedir.

  • Muafiyetler ve İstisnalar: 7524 sayılı Kanun'un 39. Maddesi, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinden muafiyetleri özetlemektedir. Birinci fıkrada ayrıntıları verildiği üzere, belirli kuruluşların bu vergiden muaf olduğu belirtilmektedir. İkinci fıkra, bu muafiyeti, birinci fıkra kapsamında olmasalar bile, listelenen diğer işletmelere ve bunların işyerlerine genişletmektedir. Buna ek olarak, beşinci fıkra uluslararası deniz taşımacılığı faaliyetlerinden elde edilen kazançları muaf tutmaktadır. Altıncı paragrafta uluslararası deniz taşımacılığı faaliyetlerinin ne olduğu tanımlanırken, yedinci paragrafta bu faaliyetle ilgili olarak istisna kapsamına giren diğer kazançlar hakkında daha fazla ayrıntı verilmektedir. Son olarak, sekizinci fıkra, istisna kazançlara ilişkin gider veya zararların diğer vergiye tabi gelirlerden indirilemeyeceğini öngörmektedir.
  • Düzeltilmiş Kapsamlı Vergilerin Hesaplanması: 7524 sayılı Kanun'un 40. maddesinde vergi yükü, düzeltilmiş vergi matrahının toplam kazanca oranı olarak tanımlanmıştır. Düzeltilmiş vergiler, cari dönem vergi giderlerini, ertelenmiş vergi düzeltmelerini ve finansal tablolarda gösterilen düzeltilmiş vergilerdeki değişiklikleri içerir. Eğer bir ülkenin kurumlar vergisi oranı %15'in altında ise, ertelenmiş vergi varlıkları bu asgari oran üzerinden yeniden hesaplanmalıdır. Kurumlar vergisi olmayan ülkelerdeki işletmeler, gelecek dönemlerde asgari oranla çarpılan zararları uygulayabilirler. Makalede ayrıca işletme grupları için vergi yükü hesaplamaları ve vergilerin bağlı kuruluşlar arasında paylaştırılması da ele alınmaktadır.
  • Vergi Yükü Hesaplaması: Vergi amaçları doğrultusunda işletmeye dayalı kazanç veya kaybın belirlenmesi için özel kurallar uygulanır. 7524 sayılı Kanun'un 41. Maddesi, vergi yükü oranlarının belirlenmesi için işletme bazlı kazanç veya kayıpların hesaplanmasını ana hatlarıyla belirlemektedir. Bu madde, işletmelerin finansal muhasebe net kazanç veya kayıplarında düzeltmeler yapılmasını gerektirmektedir. Madde, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi için bir vergi güvenlik mekanizması içermektedir. Grup içi finansmana ilişkin faiz giderlerini, borç alan işletmenin vergi yükünün asgari oranın altında ve borç veren işletmenin vergi yükünün üzerinde olması halinde, borç veren işletme tarafından gelir olarak kaydedilen tutarla sınırlandırmaktadır. Alacaklardan feragat edilmesinden elde edilen gelirin hangi koşullar altında işletme bazlı kazanç veya kayıpların hesaplanmasında dikkate alınmayacağını belirlemekte ve vergi yükü hesaplamalarında nitelikli ve niteliksiz vergi kredilerinin nasıl ele alınacağına ilişkin kılavuz ilkeler sunmaktadır. Diğer hükümler, iştirakler arasındaki emsallere uygun işlemlere ilişkin düzeltmeleri ve kazanç veya kayıpların merkez ofisler ile iştirakleri arasında paylaştırılmasını ele almaktadır. Makale ayrıca, küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranının belirlenmesi için gerekli olan vergi yükünün hesaplanmasına ilişkin kılavuz ilkeler de sunmaktadır.
  • Global Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi Oranı: 7524 sayılı Kanun'un Ek 6. maddesi asgari kurumlar vergisi oranını %15 olarak belirlemiş ve bu oran ile Ek 5. maddedeki vergi yükü oranı arasındaki fark olarak hesaplanan global asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranını ana hatlarıyla belirlemiştir. Vergi matrahının hesaplanması, ilgili ülkeler ve iştirakler için verginin belirlenmesi ve geçmiş hesap dönemlerine ilişkin düzeltme hükümlerini içerir. “De Minimis” kuralı, belirli gelir eşiklerinin altındaki bağlı ortaklıklar için sıfır küresel asgari ek kurumlar vergisine izin verir. Ayrıca, güvenli limanlar için kılavuz ilkeler içerir ve belirli koşullar altında beş hesap dönemi için sıfır vergiye izin verir.
  • Mükellef Tespiti: 7524 sayılı Kanun'un 43. maddesi ve KVK'nın Ek 7. maddesi, global asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin mükellefini, gelirin dahil edilmesi ve eksik vergilendirilmiş ödemeler esaslarına göre belirlemektedir. Gelirin dahil edilmesi esasında vergi, Türkiye'deki nihai veya ara ana ortaklığın ya da yabancı ana ortaklığın global asgari vergi uygulamaması halinde Türkiye'deki kısmi ana ortaklığın sorumluluğundadır. Vergi, üçüncü taraf menfaatleri ve şeffaf kuruluşlardan elde edilen kazançlar hariç olmak üzere, diğer ülkelerdeki ara veya kısmi sahip olunan kuruluşlar tarafından ödenen vergiler için indirimlerle birlikte dahil etme oranına göre hesaplanır. Eksik vergilendirilmiş ödemeler ilkesi kapsamında, çok uluslu grupların Türkiye'de mukim olmayan ve gelir dahiline tabi olmayan Türk iştirakleri, eksik vergilendirilmiş ödemeler üzerinden vergi ödemek zorundadır. Bu vergi, küresel asgari vergi ile gelir dahil vergisi arasındaki farktır. Eksik vergilendirilmiş ödemeler yüzdesi, Türkiye'deki bağlı ortaklıkların çalışanlarının ve varlıklarının, yatırım ve şeffaf kuruluşlar hariç olmak üzere ve ilgili dönemde vergi tahakkuk ettirilmemiş ülkeler hariç olmak üzere, nitelikli ülkelerdeki çalışanlarla ve varlıklarla karşılaştırılmasıyla hesaplanır.
  • Vergi Mükellefinin Yükümlülükleri: Vergi mükellefleri, vergilendirme dönemi genellikle hesap dönemine denk gelecek şekilde küresel asgari vergiyi beyan etmeli ve ödemelidir.
  • Yerel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi: KVK'ya 7524 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile eklenen Ek Madde 9 ile yerel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin mükellefi “çok uluslu şirket gruplarının Türkiye'de yerleşik bağlı ortaklıkları ve iş ortaklıkları” olarak belirlenmiştir. Yerel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi genel olarak hesap dönemi esasına dayanır, ancak özel hesap dönemi olanlar için bu dönem kullanılır. Vergi tutarı, belirli dağıtımlar veya kar paylaşım tutarları hariç olmak üzere, global asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranı kullanılarak hesaplanır. Bu vergi, hesap dönemi sona erdikten sonraki on iki ay içinde beyan edilmeli ve ödenmelidir. Aynı çok uluslu gruptan Türkiye'deki bir vergi mükellefinin vergiyi ödemesi halinde, diğer grup üyelerinin vergi beyanı ve ödeme sorumlulukları ortadan kalkar. Ancak, vergi ödenmemişse, diğer grup üyeleri bu tutardan müteselsilen sorumludur. Hazine ve Maliye Bakanlığı, beyan ve ödeme süreçleri, belgelendirme gereklilikleri ve tahsilat usulleri de dahil olmak üzere verginin çeşitli yönlerini düzenleyebilir. Gerektiğinde verginin tarh edileceği yeri de belirleyebilir.
  • Birleşmeler, Bölünmeler ve Hisse Devirleri: 7524 sayılı Kanun'un 47. Maddesi, birleşme, bölünme veya yeniden yapılandırma işlemlerine dahil olan çok uluslu gruplar için vergi kurallarını özetlemektedir. Önceki dört hesap döneminin herhangi birinde toplam gelirleri 750 milyon Avronun (veya Türk Lirası karşılığının) üzerinde olan grup veya kuruluşların birleşmesi halinde, ortaya çıkan grubun raporlama dönemi için Madde 1'in gerekliliklerini karşılaması gerekmektedir. Benzer şekilde, bölünme sonrasında bu gelir eşiğini aşan gruplar da Madde 1'in hükümlerine uymak zorundadır. Madde, gruplar arasında geçiş yapan işletmeler için sınıflandırmayı, yeniden yapılandırma sırasında varlık transferleri için vergi ertelemesini kapsamakta ve iş ortaklıklarında ve karmaşık grup yapılarında küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin nasıl ele alınacağını belirtmektedir
  • Özel Vergilendirme Durumları: Şeffaf işletmeler ve temettüye dayalı vergilendirme sistemleri için özel kurallar uygulanır.
  • Yetkilendirme: Uygulama usullerini belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
  1. 5597 Sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun Değişiklikleri

Yurt Dışına Çıkış Harcı Tutarı Artışı: Yurt dışına çıkış harcı 500 Türk Lirasına yükseltilmiştir.

  1. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu Değişiklikleri
  1. Kanun Yollarının Yeniden Tanımlanması: İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. ve 46. maddelerinde düzenlenen itiraz ve temyiz yolları Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda yeniden şekillendirilmiştir. Değişiklik öncesinde vergi davaları, tam yargı davaları ve belli bir parasal sınırı aşmayan idari işlemlere karşı açılan iptal davaları için istinaf ve temyiz yolları kapalıydı. Ancak 7524 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle:
    • İdare ve vergi mahkemelerinin vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları sonucunda verdikleri kararlar, konusu otuz bir bin Türk Lirasını aşmayan davalarda kesin olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Ancak, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
    • Anayasa Mahkemesi, 13.10.2023 ve 26.07.2023 tarihli kararlarında, bu kuralların parasal sınırların hangi tarihten itibaren esas alınacağına açıklık getirmediğini belirterek iptal etmiştir. Bu durum, kuralların yasallık şartını karşılamadığını ortaya koymuştu. Yeni düzenleme ile 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen (b) bendi yeniden düzenlenmiş ve konusu dokuz yüz yirmi bin Türk Lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar kapsama alınmıştır. Ayrıca, iki-yüz-yetmiş-bin Türk Lirasını aşan ancak dokuz-yüz-yirmi-bin Türk Lirasını aşmayan davalar, istinaf kanun yolunda kararın kaldırılmasına karar verilmesi üzerine yeniden karar verilen davalar olarak tanımlanmıştır.
  2. Parasal Sınırlarda Artış: Parasal sınırların artırılmasına ilişkin olarak 2577 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesinde yer alan sınırlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Ayrıca, duruşma yapılması zorunlu olan haller ile istinaf veya temyiz başvurularında esas alınacak parasal sınırlar, nihai karar tarihindeki sınırlar olarak kabul edilecektir. Bölge idare mahkemesi veya Danıştay'ın bozma kararı üzerine yeniden incelenen davalarda, nihai karar tarihinden sonra parasal sınırlarda yapılan artışlar uygulanmayacaktır.
  1. Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun Muafiyetlerine ve Bazı Düzenlemeler Yapılmasına Dair 2690 Sayılı Kanun'da Değişiklik
  1. Türkiye Enerji, Nükleer ve Madencilik Araştırma Kurumunun gelirleri: Kurumun gelirleri ve bütçe yönetimi gözden geçirilmiştir.
  2. Ücretler ve Teşvikler: Ücretler ve teşvikler için yeni düzenlemeler getirilmiş ve Cumhurbaşkanı üst sınırları belirlemeye yetkili kılınmıştır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More