Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Yönetim Yetkisinin Devri

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na ("TTK") göre anonim şirketler yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur.
Turkey Corporate/Commercial Law
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

I. GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na ("TTK") göre anonim şirketler yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Yönetim kurulu, TTK'daki istisnalar dışında anonim şirketin genel yetkili organıdır, yetkileri yasadan ve esas sözleşmeden doğmaktadır. TTK'nin 365. maddesinde anonim şirketin yönetim kurulu tarafından yönetileceği ve 390. maddesinde, yönetim kurulu kararlarının esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde mevcut üyelerin çoğunluğu ile alınacağı düzenlenmiştir. TTK m. 367/2'deyse yönetimin, devredilmediği takdirde yönetim kurulunun tüm üyelerine ait olduğu düzenlenmiştir. Bu kapsamda, yönetim kurulu tarafından herhangi bir yetki devri olmadığı sürece, şirketin yönetim yetkisi tüm yönetim kurulu üyelerine ait olacaktır.

Yönetim kurulu yönetim hakkı ve temsil yetkisini bizzat kullanmak zorunda değildir, TTK m. 367 ve TTK m. 370/2 gereğince yönetim kurulu, yönetimi kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devredebilir. Bu devrin TTK m. 367/1'de öngörülen şartlara uygun olması gerekir. Bu şartlar aşağıdaki gibidir1:

  • Yetki devrine izin veren bir esas sözleşme hükmü bulunmalıdır.
  • Esas sözleşmeye ve TTK m. 367/1'de belirtilen asgari içeriğe sahip bir iç yönerge hazırlanmalıdır.
  • Yönetim kurulu iç yönergeye atıfta bulunan, yetki devrine dair bir karar almalıdır.

II. YETKİ DEVRİNİN KAPSAMI

TTK m. 367/1'e göre yönetim kurulu, yönetim yetkisini kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü bir kişiye devredebilmektedir. TTK m. 367/1'deki devrin konusu dar anlamda yönetimdir, devredilen yönetim yetkisi temsil yetkisinin devrini içermemektedir. Temsil yetkisinin devri, TTK m. 370/2'de "yönetim kurulu temsil yetkisini bir veya daha fazla üyeye veya üçüncü kişilere devredebilir" şeklinde hükme bağlamıştır.2 Böylelikle yasa, yönetim hakkı ile temsil yetkisini birbirinden ayırmış olup, TTK m. 367 hükmü uyarınca yönetimin kısmen veya tamamen devrinde söz konusu olan sadece "karar alma" işlevinin devridir. Sonuç olarak, TTK m. 367 hükmünde sadece "şirketin iç işlerine" ilişkin yönetim yetkisinin ve görevlerinin devri, TTK m. 370/2'de ise "temsile" ilişkin yetkilerin devri ve bu devir işlemine ilişkin koşullar düzenlenmiştir.

Yetki devrinin sınırlarını temel anlamda yönetim kurulun devredilemez görev ve yetkileri oluşturmaktadır. Bu devredilemez görev ve yetkiler temel olarak TTK m. 375'te düzenlenmiştir, burada sayılan devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkilerin TTK m. 367 kapsamında devri söz konusu olmayacaktır. Bunun dışında TTK'da, "genel kurul kararlarının iptali için dava açılması", "kayıtlı sermaye sisteminde sermaye artırım kararı verilmesi" vb. yetkiler, yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri düzenlenmiştir3. Sonuç olarak, başta TTK m. 375 hükmü olmak üzere, TTK'nin diğer hükümlerinde veya özel kanunlarda yönetim kuruluna ait olduğu açıkça belirtilen görev ve yetkilerin TTK m. 367 uyarınca devredilmesi mümkün değildir.

III. YETKİ DEVRİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI

  1. Esas Sözleşmede Yetki Devrine İzin Verilmiş Olması

TTK m. 367/1 uyarınca yönetim kurulunun yetki devrinde bulunabilmesi için esas sözleşmede, yönetimin devredilebileceğine dair bir hükmün düzenlenmiş olması şarttır. Yönetim yetkisinin devri için hazırlanacak olan iç yönerge bu esas sözleşme hükmüne dayanacaktır. Genel kurulun esas sözleşme değişikliği niteliğinde olmayan bir kararına dayanılarak, yönetim kurulunun hazırlayacağı bir iç yönergeyle yönetim yetkisini usulüne uygun şekilde devredebilmesi mümkün değildir.4

Esas sözleşmede yönetim kuruluna yetki devri yapabilme yetkisi tanınabildiği gibi, bu yetki belirli konularda sınırlandırılabilir ve hatta tamamen de kaldırılabilir. Esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla yönetimin devrine müdahale edilmesi ise mümkün değildir.

  1. İç Yönergenin Hazırlanması

İç yönerge, en basit tabirle yönetim kurulu ile yönetim arasındaki görev ilişkisini gösteren bir organizasyon metnidir. Kural olarak ayrı yazılı bir "doküman" olarak hazırlanmakla birlikte, esas sözleşmede nitelikli çoğunluk öngörmemişse, yönetim kurulunun görevin devredilmesi hususunda toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğuyla alacağı yazılı bir kararı veya protokolü yeterlidir.5

İç yönergede nelerin düzenleneceği TTK m. 367'de sayılmıştır. Bu maddeye göre "şirket yönetiminin düzenlenmesi, yetkilerinin belirlenmesi", "yetkililerin görev yerlerinin gösterilmesi", "görevlerin tanımları" ve "kimin kime bağlı ve kime karşı sorumlu olduğu ve bilgi sunmakla yükümlü olduğu" hususları iç yönergede yer almalıdır. Bu maddede sayılan hususlar iç yönergenin içermesi gereken asgari konulardır.

Anonim şirket yönetim kurulunun iç yönerge hazırlayabilmesinin şekli ve maddî olmak üzere bazı şartları bulunmaktadır.

a) Şekli Şartlar

  • İç yönerge, esas sözleşmede yer alan yetki devri hükmüne dayanılarak hazırlanmış olmalıdır. Yönetim kurulunun iç yönerge hazırlayabilmesi için öncelikle esas sözleşmede yönetim kuruluna yönetim yetkisinin devredilebileceği hususunda yetki verilmiş olması gerekmektedir. Eğer esas sözleşmede bir yetkilendirme yoksa, hazırlanan iç yönergenin yetki devri açısından uygulanması ve yetki devri yapılması mümkün değildir.
  • İç yönerge yazılı olmalıdır. TTK m. 390/5'e göre yönetim kurulu kararlarının geçerliliği yazılıp imza edilmiş olmalarına bağlıdır. İç yönerge bir yönetim kurulu kararına dayanmaktadır, bu sebeple yönetim kurulu kararına konu yönergenin de yazılı olarak hazırlanması gerekmektedir.
  • İç yönerge geçerli bir yönetim kurulu kararına dayanmalıdır. Yönetim kurulunun iç yönergenin kabul edildiğine dair kararının geçerli olabilmesi için, üye tam sayısının yarıdan bir fazlası ile toplanmış olması ve esas sözleşmede aksine bir hüküm olmadığı takdirde, toplantıya katılan yönetim kurulu üye sayısının salt çoğunluğu ile karar almış olması gerekmektedir. Eğer şirket esas sözleşmesinde, iç yönergenin kabulüne ilişkin kararlarda nitelikli çoğunluk arandığı yönünde bir düzenleme yer alırsa, yönetim kurulu nitelikli çoğunlukla karar almak zorundadır.

b) Maddî Şartlar

  • İç yönerge kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olmamalıdır. İç yönergenin kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olan hükümleri geçersiz olacaktır.
  • İç yönergede şirket yönetiminin düzenlenmesi konu edilmelidir.
  1. Yetki Devrine İlişkin Yönetim Kurulu Kararı

Yönetim organizasyonunu belirlemek isteyen yönetim kurulu, esas sözleşmede devre izin verilmiş olması durumunda ve hazırlanacak iç yönerge kapsamında alacağı bir kararla yönetimi devredecektir. Esas sözleşmede aksine bir düzenleme yoksa yönetim kurulu, TTK m. 390'a uygun şekilde üye tam sayısının çoğunluğuyla toplanacak ve toplantıya katılan üyelerinin çoğunluğuyla karar alacaktır. Yetki devrine ilişkin kararda iç yönergeye atıfta bulunulması ve bu yönerge ışığında yönetim yetkisinin kimlere devredildiğinin açıkça yazması gerekmektedir.

IV. YETKİ DEVRİNİN SONUÇLARI

Yetki devrinin sonucunda, yönetim yetkileri yönetim organizasyon yapısı içerisinde paylaştırılmış olur. Yönetim yetkisi karar verme yetkisini de kendi içinde barındırır, şirket yönetiminde karar verme yetkisine sahip olan birimler ise organ olarak nitelendirilir. Bu sebeple, yönetim yetkisinin devri sonucunda şirket yönetiminde yeni organlar oluşur. Devredilen bu yetkiler, oluşan bu yeni organlar tarafından kullanılmaya başlanır.

Her ne kadar yetki devrinde yönetim kurulunun yetkileri varlığını korusa da yetkileri kullanan birimler değişmektedir. Eğer yetkiler kısmen devredilmişse, yönetim yetkilerinin bir kısmını murahhaslar diğer kısmını ise yönetim kurulu kullanır. Yetkiler tamamen devredilmişse, o takdirde yönetim kurulu sadece devredilemez yönetim yetkilerini kullanır. Yetkiler birden fazla murahhasa devredilmişse, bu durumda murahhaslar kendi arasında bir kurul oluşturabilir. "İcra kurulu" denen bu kurul ile yönetim kurulu birlikte şirketi yönetirler.6

TTK m. 553/2'ye göre, "Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar." Devredilen yetkinin sorumluluğu bu yetkiyi kullanan kişiye ait olur. Eğer aynı yetki birden fazla kişiye devredilmişse, bu kişiler kendi aralarında farklılaştırılmış teselsül hükümleri gereğince sorumlu olurlar.7

V. YETKİ DEVRİNİN SONA ERMESİ

TTK m. 367'ye yönetim kurulu yönetim yetkisini devrederek murahhas üye atamaya yetkilidir. TTK m. 375/1-b'ye göre şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi yetkisi yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerindendir. Yönetim kurulu bu yetki kapsamında murahhaslar ve müdürler atayabilir ve bunları görevden alabilir. Bu kural neticesinde yönetim kurulu, şirket organizasyonunun gerektirdiği durumlarda yetki devri sonucu atadığı murahhasları ve müdürleri görevden alabilecektir. Yönetim kurulunun yapacağı görevden alma işlemi sonucunda yetki devri sona erecektir.

Footnotes

1. DEMİREL, Anonim Şirketlerde Yönetim Yetkisinin Devri, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi - 2017, s.221

2. PULAŞLI, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, s. 407

3. SAKAR, TEMUR, Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Devredilemez Görev ve Yetkileri, Mondaq 2024

4. DEMİREL, Anonim Şirketlerde Yönetim Yetkisinin Devri, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi - 2017, s.227

5. PULAŞLI, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, s.409

6. DOĞAN, Anonim Şirket Yönetim Kurulunun Organizasyonu ve Yönetim Yetkisinin Devri, s.633

7. DOĞAN, Anonim Şirket Yönetim Kurulunun Organizasyonu ve Yönetim Yetkisinin Devri, s.633

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More