ARTICLE
16 August 2023

Tenfiz ve Tanıma Davalarının Koşulları ile Revision Yasağı

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
Yargılama yetkisi, her devletin egemenliğinin bir uzantısı olarak var olan bir mekanizmadır. Her devlet kendi ülkesinin hukuk kuralları içerisinde yargılama yapar.
Turkey Litigation, Mediation & Arbitration
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

Yargılama yetkisi, her devletin egemenliğinin bir uzantısı olarak var olan bir mekanizmadır. Her devlet kendi ülkesinin hukuk kuralları içerisinde yargılama yapar.1 Başkaca bir devletin mahkemesinin vermiş olduğu kararların, bir diğer devlette uygulanması için, uygulanması istenen devletin iç hukukunca değerlendirilmiş, bir diğer ifade ile uygulanması istenen devletin iç hukukunca onaylanmış olması gereklidir.2

Yabancı bir ülkede verilen mahkeme kararının Türk mahkemeleri nezdinde kesin hüküm ya da kesin delil olarak kabul edilebilmesi için “Tenfiz” veya “Tanıma” davasının açılması gerekir. Bu davalar, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun 54.maddesinde ve 58.maddesinde düzenlenmiştir. Bu makalemizde tenfiz ve tanıma davasının esası ve koşulları ele alınmıştır.

Tenfiz davası, icrai nitelikli bir hüküm içeren yabancı mahkeme kararlarının Türk mahkemeleri nezdinde kesin hüküm niteliği taşıması amacıyla açılmaktadır. Tanıma davası ise, icrai nitelikli hüküm içermeyen yabancı mahkeme kararlarının Türk mahkemeleri nezdinde kesin hüküm niteliği taşıması için açılmaktadır.

A. Tenfiz Davasının Koşulları

MÖHUK'un 54.maddesinde tenfizin koşulları sınırlı (numerus clausus) bir şekilde sayılmıştır. Kanunu'nun 55.maddesinin 2.fıkrasında ise, karşı tarafın ancak bu koşullarının bulunmadığını ileri sürerek tenfize itiraz edebileceğini düzenlenmiştir. Kanunda sayıldığı üzere tenfizin dört koşulu vardır:

1. Karşılıklılık Koşulu

MÖHUK'un 54.maddesinin a bendinde “Karşılıklılık” koşulu öngörülmüştür, buna göre:

Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması gerekir.

2. Yetki Koşulu

MÖHUK'un 54.maddesinin b bendinde “Yetki” koşulu öngörülmüştür, buna göre:

Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfiz edilebilmesi için, söz konusu kararın Türk mahkemelerinin münhasır yetki alanına giren bir uyuşmazlık konusu hakkında olmaması gerekir. MÖHUK'ta ve sair kanunlarda Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine dahil olan konular belirtilmiştir. Örneğin: Türkiye'de bulunan taşınmazların aynından doğan uyuşmazlıklarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin yetki kuralının (HMK m.12) münhasır olduğu kabul edilmektedir.

Yabancı mahkemenin yetkisi aşırı olmamalıdır (exorbitant jurisdiction). Aşırı yetki olarak adlandırılan durum, davalıyı zor durumda bırakacak yetki kurallarından yararlanarak elde edilen yabancı mahkeme kararlarının önlenmesini amaçlamaktadır. Davalının dava konusu ve taraflarla bağlantılı olmayan bir yerde yargılanması sonucu davalı kendisini, davayı takip etmenin daha zor olduğu bir ortamda bulabilir. Bu tür durumların etken olduğu bir yargılamadan objektif sonuç beklemek gerçekçi olmayacağı için aşırı yetkiyi ileri sürerek tenfize itiraz edilebilmektedir.

3. Kamu Düzenine Aykırı Olmama Koşulu

MÖHUK'un 54.maddesinin c bendinde “Kamu Düzenine Aykırı Olmama” koşulu düzenlenmiştir, buna göre:

Yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gerekir. Kamu düzeni zamana ve yere göre değişen bir kavram olduğu için, içeriğini tam ve kesin bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Bu yüzden kamu düzenine aykırılığın belirlenmesinde hakime takdir yetkisi verilmiştir.

4. Savuma Hakkının İhlal Edilmemiş Olması Koşulu

MÖHUK'un 54.maddesinin ç bendinde “Savunma Hakkı” koşulu öngörülmüştür, buna göre:

Gıyabında karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren yabancı mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ise savunma haklarının ihlal edildiği kabul edilir ve bu sebeple Türk mahkemeleri nezdinde tenfizi reddedilebilir. Ayrıca tenfizi istenen kişinin tenfiz koşullarından birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekir.

B. Tanıma Davasının Koşulları

İcrai nitelikli bir hüküm içermeyen yabancı mahkeme kararlarının, Türk mahkemeleri nezdinde kesin hüküm niteliği taşıması için tanıma davasının açıldığını belirtmiştik. MÖHUK'un 58.maddesinde tanıma sonucu bir yabancı mahkeme kararının kesin hüküm veya kesin delil ifade etmesi için gerekli olan koşullar belirtilmiştir. Buna göre MÖHUK'un 54.maddesinde geçen tenfizin koşullarının tanıma için de aranacağı belirtilmekle birlikte 58.maddesinin devamında, karşılıklılık koşulu tanımada istisna tutulmuştur. Buna göre bir yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfizinin veya tanınmasının koşulları aynıdır. Aradaki tek fark, tanıma için karşılıklılık koşulu aranmayacaktır.

C. İçeriği İnceleme Yasağı (Revision Yasağı)

Yabancı mahkemenin uyguladığı usul kurallarının veya maddi kuralların doğru tespit edilip edilmediği veya doğru uygulanıp uygulanmadığı tanıma ve tenfiz davasının kapsamı dışında kalmaktadır dolayısıyla, tanıma ve tenfiz davasına bakan Türk mahkemesi, yabancı mahkeme kararının esası hakkında inceleme yapmayacaktır. Ancak, söz konusu karar, Türk hukuk düzeninin temelini oluşturan ve vazgeçilemeyecek değerlerine aykırılık oluşturuyorsa, MÖHUK'un 54.maddesinin c bendinde geçen kamu düzenine aykırılıktan yabancı mahkeme kararının tenfizi veya tanınması reddedilebilir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 2012 yılında verdiği bir kararda revizyon yasağının Türk hukukunda da kabul edildiği ortaya koyulmuştur. 3

***

KAYNAKÇA:

  • AKINCI, Z: ‘Milletlerarası Özel Hukuk', Vedat Kitapçılık, İstanbul 2020, s. 200-223.
  • ŞANLI, C: ‘Milletlerarası Özel Hukuk', Beta Basım Yayım, İstanbul 2022.
  • EKŞİ, N: ‘Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi' İstanbul, 2013
  • ÖNAL, A: ‘Tanıma ve Tenfiz Kararlarının Hukuki Niteliği' Public and Private International Law Bulletin Dergisi, s. 576-610.
  • BERKİ, O.F.: ‘Devletler Hususi Hukuku', C. II, 4. Bası, Ankara, 1961, s. 353.
  • 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun
  • Y. İBGK, E.2010/1, K. 2012/1, T. 10.02.2012 tarihli kararı.

Footnotes

1. ÖNAL, A: ‘Tanıma ve Tenfiz Kararlarının Hukuki Niteliği', Public and Private International Law Bulletin dergisi, s. 576-610.

2. BERKİ, O.F. ‘Devletler Hususi Hukuku', C. II, 4. Bası, Ankara, 1961, s. 353.

3. Y. İBGK, E.2010/1, K. 2012/1, T. 10.02.2012 (Kazancı İçtihat Programları, http://www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 26.10.2016). “Tenfiz hâkiminin yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından doğruluğunu inceleme ve değerlendirme yetkisi yoktur. Bu yasak çerçevesinde, tenfiz hâkiminin ilamda mevcut olan bir gerekçeyi inceleyip değerlendirmesi de söz konusu olamaz. İlamda bir gerekçenin bulunması veya bulunmaması ilamda yer alan hükmün kamu düzenine aykırılığını belirlemede önem taşımamaktadır. Anayasanın 141. maddesinin yargılama usulüne ilişkin olarak koyduğu ilkelerin, münhasıran Türk Mahkemeleri için geçerli olacağı açık ve tartışmasızdır. Yabancı mahkeme ilamının hüküm fıkrasının uygulanmasıyla, kamu düzenine aykırı sonuçları doğuracak yabancı mahkeme kararlarının tenfizi olanaklı değildir. Yabancı mahkeme kararlarının salt gerekçesinin bulunmamasının kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tenfizine engel olmayacağı ve bu hususun 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54/c maddesi anlamında kamu düzenine açıkça aykırılık sayılmayacağına karar verilmiştir.”

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

We operate a free-to-view policy, asking only that you register in order to read all of our content. Please login or register to view the rest of this article.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More