Türk Patent ve Marka Kurumu'nun Markanın İptaline Karar Verme Yetkisi

K
Kesikli Law Firm

Contributor

Kesikli is an internationally recognized law firm that is regularly rated as one of the leading law firms in Turkey by the independent legal guide Legal500. Kesikli has made a name for itself as an international boutique law firm that exceeds its clients’ various needs with a personalized touch. Kesikli serves a diverse client base, from global corporations to small, entrepreneurial companies and individuals in a range of transactional, litigious, and regulatory matters. Through its involvement as counsel to investors, contractors, project developers, trading companies, and private individuals, Kesikli established a trustworthy reputation as the provider of tailored legal solutions in the areas of Corporate and Commercial Law, Energy Law, Real Estate and Construction Law, Intellectual Property, Employment Law, Litigation, Arbitration and Private Client Solutions on contentious and non-contentious matters.
10 Ocak 2017 tarih ve 29944 sayılı Resmî Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ("SMK") m. 192/1-a bendinde, ''İptal Halleri ve İptal Talebi'' başlıklı SMK...
Turkey Intellectual Property
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

10 Ocak 2017 tarih ve 29944 sayılı Resmî Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) m. 192/1-a bendinde, ''İptal Halleri ve İptal Talebi'' başlıklı SMK m. 26 hükmünün yürürlük tarihi 7 yıl sonraya ertelenmişti. SMK Geçici m. 4 hükmü ile m. 26 hükmünün yürürlüğe gireceği 10 Ocak 2024 tarihine kadar markanın iptaline karar verme yetkisinin ise doğrudan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince kullanılacağı belirtilmişti. 10 Ocak 2024 tarihinden itibaren ise iptal başvurularının Türk Patent ve Marka Kurumu'na “Kurum” yapılması kararlaştırılmıştır.

SMK m. 26 hükmü şu şekildedir:

“(1) Aşağıdaki hâllerde talep üzerine Kurum tarafından markanın iptaline karar verilir:

a) 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olması.

b) Marka sahibinin fiillerinin veya gerekli önlemleri almamasının sonucu olarak markanın, tescilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad hâline gelmesi.

c) Marka sahibi tarafından veya marka sahibinin izniyle gerçekleştirilen kullanım sonucunda markanın, tescilli olduğu mal veya hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması.

ç) 32 nci maddeye aykırı kullanımın olması.

(2) İlgili kişiler, Kurumdan markanın iptalini isteyebilir.

(3) Marka iptal talepleri, talep tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı ileri sürülür.

(4) Markanın, beş yıllık sürenin dolması ile iptal talebinin Kuruma sunulduğu tarih arasında tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından ciddi biçimde kullanılmış olması hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine ilişkin iptal talepleri reddedilir. İptal talebinde bulunulacağı düşünülerek kullanım gerçekleşmişse talebin Kuruma sunulmasından önceki üç ay içinde gerçekleşen kullanım dikkate alınmaz.

(5) İptal hâlleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi iptale karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde iptal kararı verilemez.

(6) İptal incelemesi sırasında hak sahibinin değişmesi hâlinde, sicilde hak sahibi olarak görünen kişiye karşı işlemlere devam edilir.

(7) İptal talepleri, iptali istenen markanın sahibine tebliğ edilir. Marka sahibi bir ay içinde talebe ilişkin delillerini ve cevaplarını Kuruma sunar. Söz konusu bir aylık süre içinde talep edilmesi hâlinde Kurum bir aya kadar ek süre verir. Kurum gerekli gördüğü takdirde ek bilgi ve belge sunulmasını isteyebilir. Kurum, iddia ve savunmalar ile sunulan deliller çerçevesinde dosya üzerinden kararını verir.”

SMK m. 26 hükmü uyarınca, 10 Ocak 2024 tarihinden itibaren markanın iptali taleplerinin Kurum'a sunulması gerekmektedir. Bu doğrultuda yürürlük tarihi olan 10 Ocak 2024 tarihi itibarıyla markanın iptalinde kanunen idari iptal prosedürüne geçilmiştir. Bu prosedür ile ülkemizdeki uygulamanın Avrupa Birliği ile paralel olması ve iptal prosedürü sürecinin hızlandırılması amaçlanmıştır. Ancak halihazırda idari iptal prosedürünün işleyişi ile ilgili olarak henüz Yönetmelik hazırlanmadığından uygulamada belirsizlikler bulunmaktadır. Belirsizliklerin önüne geçebilmek ve herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek adına, idari iptal prosedürüne ilişkin belirsizlikleri ortadan kaldırmak için bir an önce konuya ilişkin olarak Yönetmelik çıkarılması zaruridir.

Öte yandan SMK Geçici m. 4/2 hükmünde; SMK m. 26 hükmünün yürürlüğe girdiği 10 Ocak 2024 tarihinde mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davalarının mahkemeler tarafından sonuçlandırılacağı ifade edilmiştir. Bu nedenle 10 Ocak 2024 tarihinden sonraki iptal başvurularının doğrudan Kurum'a yapılması gerekmekte olup daha öncesinde dava ikame edilmiş ise bu durumda artık mahkemeler tarafından nihai kararın verilmesi gerekecektir.

Kurum tarafından markanın iptali talebine ilişkin verilen karara karşı SMK m. 20 hükmü gereğince Kurum'a itiraz başvurusunda bulunmak mümkün olup, Kurum tarafından verilen karara karşı yapılan itirazları inceleyecek ve nihai kararı verecek olan merci Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'dur. Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun vereceği karara karşı ise Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne söz konusu kararın iptali talepli olarak dava açılabilecektir.

Kısaca, 10 Ocak 2024 tarihi itibarıyla idari iptal prosedürü kapsamında markanın iptali taleplerinin Kurum'a yapılması ve Kurum tarafından markanın iptaline karar verilip verilmeyeceğinin araştırılması gerekmektedir. Uygulamadaki belirsizliklerin de bir an önce önüne geçmek amacıyla konuya ilişkin yönetmeliğin bir an önce hazırlanması elzemdir. Kurum'a başvuru, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde markanın iptaline ilişkin dava ikame etmekten daha hızlı ve daha az maliyetli olacağından idari iptal prosedürünün etkili bir şekilde kullanılması halinde mahkemelerdeki iş yükünü hafifleteceği ve daha hızlı bir şekilde karar alınabileceğini düşünmekteyiz.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More