Özet: 213 sayili Vergi Usul Kanunu'na göre mükelleflerin, Gelir Idaresinden veya Idarenin yetkili kildigi makamlardan vergi durumlari ve vergi uygulanmasi bakimindan müphem (belirsiz) ve tereddüt duyduklari hususlar hakkinda izahat istemeleri sonucunda yetkili mercilerce kendilerine yazili olarak cevap verilmektedir. Özelgelerin dogurdugu hukukî sonuca göre, mükellefin kendisine verilen cevap yönünde islem yapmasi halinde, bu islemin mevzuata aykiri oldugu sonradan anlasilsa bile mükellefe vergi cezasi kesilmemektedir. Gelir Idaresi tarafindan on yil önce uygulamaya konulan özelge otomasyon sistemi ile mükellefe kisa zamanda dogru ve net cevap verilmesi, muhatabin teke indirilmesi, basvurularin ve cevaplarin bir standarda kavusturulmasi, mükellefin uyum maliyetinin azaltilmasi, bürokrasi ve kirtasiyeciligi azaltarak kaynaklarin verimli kullanilmasi ve internetten özelgelerin yayinlanmasi suretiyle büyük oranda seffaflik saglanmistir. Ancak, hala özelge sistemi konusunda iyilestirmeye açik alanlarin oldugu da bir gerçektir.
Anahtar kelimeler: Mükelleflerin izahat talebi, özelge (mukteza), sirküler, özelge talep formu, özelge otomasyon sistemi.
GIRIS
Gerek uluslararasi vergi hukukunda gerekse Türk vergi hukukunda özelgenin çok farkli tanimlari mevcut bulunmaktadir. Ülkemizdeki maliye camiasinda özelge, mukteza ve görüs ayni manada kullanilmakta olup bu kullanim yanlis da degildir. Bir mükellefin Vergi Idaresinden özelge istedim, mukteza talep ettim veya görüs istedim dediginde aslinda ayni seyi söylemek istemektedir. Özelge, Türk Dil Kurumunda, bir konudaki görüsü ve yapilmasi gereken uygulamayi bildiren yazi olarak tanimlanmaktadir. Arapça bir kelime olan mu?teza ise gerekli veya bir is yapilirken gerekli islemlerin bütünü olarak tanimlanmistir. Vergi Usul Kanununda geçen özelge (mukteza) kelimesinden, mükelleflerin müphem ve tereddüt duyduklari hususlar hakkinda izahat istemeleri sonucunda Gelir Idaresi tarafindan kendilerine yazili olarak cevap verilmesi anlasilmaktadir. Peki nedir bu müphem kelimesinin anlami diye soracak olursak, Arapça bir kelime olan mübhem, sifat olarak belirsiz, zarf olarak açik ve belirgin olmayan anlaminda kullanilan bir kelimedir.
Vergi dünyasinda gerek mükellefler gerekse meslek mensuplari tarafindan vergisel süreçlere iliskin en siklikla konusulan konulardan biri de Gelir Idaresine yapilan özelge basvurulari hakkindadir. Çünkü özelge talepleri, konunun mahiyetine göre bazen hizli bir sekilde sonuçlandirilirken bazen de çok uzun zaman alabilmektedir. Özelge ve sirküler konusunda gelinen noktada büyük bir yol alindigi söylenebilir ancak hangi meslek mensubuna sorsaniz özelge konusunda mutlaka bir veya birkaç tane iyilestirmeye açik alan oldugunu söylemektedir. Meslek mensuplarinin, Vergi Idaresinin mükelleflerin özelge taleplerine çok geç cevap verdiginden sikâyet ettikleri bilinen bir durumdur.
Özelge öyle bir seydir ki mükelleflerin ve vergi sorumlularinin vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan, kendilerince açik olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkinda yazili olarak açiklama talebinde bulunmalari üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazili bir hukuki görüstür. Bir sekilde mükellefin idareye sorununu anlatmasi ve idarenin de ona cevap vermesi aslinda mükellefle idarenin bir sekilde karsilikli konusmasi yani iletisime geçmesidir.
Sirküler de benzer sekilde, vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan açik olmayan ve tereddüt edilen konular hakkinda ayni durumda olan tüm mükellef ve vergi sorumlulari için uygulamaya yön vermek ve açiklik getirmek üzere Gelir Idaresince yayimlanan görüslerdir. Yani özelgenin bir sonraki adimi olan sürküler de aslinda ayni sorunu yasayan mükellefleri rahatlatmak için herkesin benzer konularda özelge basvurusu yapmamasi için gelistirilen bir uygulamadir.
Mükellefler özelge talepleri için Gelir Idaresinin merkez birimine dogrudan basvurma imkani bulunmamakta olup özelge taleplerinin özelge talep formu ile Vergi Dairesi Baskanliklari ile vergi dairesi baskanligi bulunmayan illerde Defterdarliklara yapilmasi gerekmektedir. Bu çalismada, özelge ve sirküler konusunda mevcut süreç ve sisteme yönelik olarak yapilmasi gerekenler hakkinda açiklamalar yapilacaktir.
1. ÖZELGE/SIRKÜLERIN YASAL DAYANAGI VE KAPSAMI
Mükelleflerin izahat talep hakki Türk Vergi Sistemine 1949 yilinda girmis ve bazi degisikliklerle günümüze kadar varligini korumustur. Özelge ve sirküler, 213 sayili Vergi Usul Kanununun "Mükelleflerin izahat talebi" baslikli 413 üncü maddesinde düzenlenmektedir. Bahsi geçen maddede 2010 yilinda 6009 sayili Kanunla degisiklikler yapilmis ve bugünkü özelge sistemi olusturulmustur. Sirküler ve özelgeler, Gelir Idaresi Baskanligi bünyesinde, Gelir Idaresi Baskani veya tevkil edecegi bir baskan yardimcisinin baskanliginda en az üç daire baskanindan mütesekkil bir komisyon marifetiyle olusturulur. Söz konusu Komisyonda olusturulmus sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili oldugu mevzuat bakimindan tamamen ayni mahiyeti tasiyan bir hususta izahat talebinde bulunulmasi halinde, Komisyon tarafindan olusturulan sirküler veya özelgelere uygun olmak sartiyla vergi dairesi baskanliklari ve defterdarliklar tarafindan özelgeler verilebilmektedir. Ayrica, 6009 sayili Kanunla yapilan degisiklik öncesi 213 sayili Kanunda özelgelerin yayimlanmasina iliskin bir hüküm bulunmaz iken, 2010 yilindan buyana sirküler ve vergi mahremiyetine iliskin hükümler göz önünde bulundurulmak sartiyla özelgeler, Gelir Idaresi Baskanliginca internet ortaminda yayimlanmaktadir.
Gerek Gelir Idaresinin kurulus kanunu olan 5345 sayili Kanunda, gerekse 4 sayili Cumhurbaskanligi Kararnamesinde "Gelir mevzuatinin uygulanmasina yönelik görüs olusturmak ve ortaya çikan tereddütleri gidermek." hükmü ile ayni görev Gelir Idaresi Baskanligina verilmistir. Gelir Idaresi Baskanligi bu hüküm kapsaminda özelge verilmesiyle ilgili görevini, 213 sayili Kanunun "Mükelleflerin izahat talebi" baslikli 413 üncü maddesinde yer alan esaslar ve bu hususa iliskin diger düzenlemeler çerçevesinde yerine getirmektedir. 213 sayili Vergi Usul Kanunu'nun 413 üncü maddesinde "Mükelleflerin izahat talebi" hakkindaki hükümlere göre;
"Mükellefler, Gelir Idaresi Baskanligindan veya bu hususta yetkili kildigi makamlardan, vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkinda yazi ile izahat isteyebilir. Gelir Idaresi Baskanligi, kendisinden istenecek izahati özelge ile cevaplandirabilecegi gibi, ayni durumda olan tüm mükellefler bakimindan uygulamaya yön vermek ve açiklik getirmek üzere sirküler de yayimlayabilir.
Sirküler ve özelgeler, Gelir Idaresi Baskanligi bünyesinde, Gelir Idaresi Baskani veya tevkil edecegi bir baskan yardimcisinin baskanliginda en az üç daire baskanindan mütesekkil bir komisyon marifetiyle olusturulur. Söz konusu komisyonda olusturulmus sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili oldugu mevzuat bakimindan tamamen ayni mahiyeti tasiyan bir hususta izahat talebinde bulunulmasi halinde, komisyon tarafindan olusturulan sirküler veya özelgelere uygun olmak sartiyla Gelir Idaresi Baskanligi tasra teskilati tarafindan da özelgeler verilebilir.
Sirküler ve vergi mahremiyetine iliskin hükümler gözönünde bulundurulmak sartiyla özelgeler, Gelir Idaresi Baskanliginca internet ortaminda yayimlanir. Bu maddenin uygulanmasina iliskin usul ve esaslar Maliye Bakanliginca çikarilan yönetmelikle belirlenir."
213 sayili Vergi Usul Kanunu'nun 413 üncü maddesi uyarinca özelge, mükelleflerin veya vergi sorumlularinin, kendi vergi durumlari ve vergi uygulamalari ile ilgili olarak tereddüt ettikleri hususlar hakkinda yetkili makamlardan izahat istemeleri üzerine yetkili mercilerce kendilerine verilen yazili cevaptir. Özelgenin dogurdugu hukukî netice, mükellefin kendisine verilen cevap yönünde islem yapmasi halinde, bu islemin mevzuata aykiri oldugunun sonradan anlasilmasi üzerine mükellefe vergi cezasi kesilmemesidir.
Mükellefler özelge basvurularini, Gelir Idaresi Baskanligi ve vergi dairesi baskanliklari internet sitelerinde yer alan "Özelge Sistemi" sayfalari ile Interaktif Vergi Dairesi "Özelge Talebi Dilekçesi" üzerinden yapmaktadirlar. Özelgeleri belli bir standarda kavusturan, özelge vermeye yetkili makamlar bakimindan uygulama birligini saglayan Yeni Özelge Sistemi Projesi ve buna iliskin yasal düzenlemeler 2010 yilinda hayata geçirilmistir. Bu degisiklik öncesi uygulamada, özelge talebi basvurulari, Gelir Idaresi Baskanligi yetkili kilinan tasra teskilatina yapilmakta ve tasra birimlerince cevaplandirilmakta iken yapilan degisiklikle, sirküler ve özelgelerin Gelir Idaresi Baskanligi bünyesinde olusturulan bir Komisyon marifetiyle olusturulmasi esasi getirilmistir.
2. MÜKELLEFLERIN IZAHAT TALEPLERININ CEVAPLANDIRILMASINA DAIR YÖNETMELIK
213 sayili VUK'nin 413 üncü maddesine istinaden, mükelleflerin ve vergi sorumlularinin vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkinda yazi ile isteyecekleri izahatin özelge tayin edilmek veya sirküler yayimlanmak suretiyle cevaplanmasina iliskin usul ve esaslar "Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmelik"te belirlenmistir. Bu kapsamda Yönetmelikte; özelge, sirküler ve Gelir Idaresi Baskanligi bünyesinde olusturulan Komisyon tanimlanmis, Komisyonun tesekkülü ile çalisma usul ve esaslari, özelge talebinin kapsami, özelge talep edebilecekler, özelge talep edilecek merci, taleplerin degerlendirilmesi ve özelge tayini ile Özelge Otomasyon Sistemi kurulmasina iliskin açiklamalara yer verilmistir. Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmeligin "Özelge talebinin kapsami" baslikli 8 inci maddesine göre özelge; mükelleflerin ve vergi sorumlularinin vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkindaki izahat taleplerine iliskin olarak verilir.
Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmelik'te özelge; mükelleflerin ve vergi sorumlularinin vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan, kendilerince açik olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkinda yazili olarak açiklama talebinde bulunmalari üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazili görüs olarak tanimlanmaktadir. Ayni Yönetmelige göre, mükelleflerin asagidaki basvurulari özelge kapsaminda degerlendirilmez:
- Somut bir olaya dayanmayan, teorik hususlara iliskin bilgi ve izahat talepleri,
- Mükelleflerin ve vergi sorumlularinin vergi uygulamalari ile ilgili islemlerinin gerçeklesmesinden sonra yaptiklari basvurulari,
- VUK'nin 122 nci maddesine göre vergi hatalari ile ilgili yapilan düzeltme talepleri,
- VUK'nin 124 üncü maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanliginca incelenecek olan sikâyet yoluyla müracaatlar.
Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmeligin 9 uncu maddesinde özelge talebinde bulunacaklar; mükellefler, vergi sorumlulari ile bunlarin mirasçilari, yetki belgesine sahip kanuni temsilcileri veya vekilleri olarak tahdit edilmistir. Mükellefin dar veya tam, sürekli veya süreksiz mükellef statüsünde bulunmasinin, gerçek veya tüzel kisi olmasinin, gerçek kisi mükellefler için Türk vatandasi veya baska bir ülke vatandasi olmasinin özelge talep etme hakkina sahip olma açisindan bir önemi bulunmamaktadir.
3. ÖZELGE KONUSUNDA YAPILAN IKINCIL MEVZUAT DÜZENLEMELERI
400 sira no.lu VUK Genel Tebliginde, 213 sayili Kanunun 6009 sayili Kanunla degisik 369 uncu maddesi uygulamasina iliskin açiklamalar yapilmis ve 413 üncü maddede yer alan mükelleflerin izahat taleplerine dair hükümlerin uygulanmasinin, Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmelik hükümlerine göre yapilacagi belirtilmistir.
Ayrica, Vergi Incelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkinda Yönetmelikte, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarin, vergi kanunlariyla ilgili kararname, yönetmelik, genel teblig ve sirkülere aykiri vergi inceleme raporu düzenleyemeyecekleri, mükelleflerin inceleme elemanina özelge ibraz etmesi durumunda, özelgenin inceleme tutanagina dâhil edilecegi ve özelgenin mükellefin durumunu açiklayip açiklamadigi hususunun, inceleme elemani tarafindan düzenlenen raporda degerlendirilecegi belirtilmistir.
425 sira no.lu VUK Genel Tebligi Tebligde, 213 sayili VUK'nin 140 inci maddesinin özelge ve sirkülerin vergi incelemelerinde dikkate alinmasina dair hükümlerinin uygulama usul ve esaslarina iliskin açiklamalarda bulunulmustur. Buna göre, vergi inceleme raporlarinin intikal ettirildigi Merkezi Rapor Degerlendirme Komisyonu ile diger rapor degerlendirme komisyonlari, raporlari degerlendirirken ilgili mevzuata ilave olarak Gelir Idaresi Baskanliginca verilmis olan özelgelere uygunluk kistasini da tatbik edeceklerdir. Rapor degerlendirme komisyonlari raporlari özelgelere uygunluk yönünden degerlendirirken elestiri konusu yapilan hususla ilgili olan ve Gelir Idaresi Baskanliginca verilmis özelgeleri dikkate alacak ve varsa adina rapor düzenlenen mükellefe verilmis özelge ile sinirli kalmayacaktir. Ayrica, rapor degerlendirme komisyonunun dikkate alacagi özelgenin ilgili konuda Gelir Idaresi Baskanliginca verilmis en güncel özelge olmasi gerekmektedir.
2013 yilinda yayimlanan 63 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde, 425 sira no.lu VUK Genel Tebliginin içerigine iliskin olarak, vergi inceleme raporlarinin intikal ettirildigi Merkezi Rapor Degerlendirme Komisyonu ile diger rapor degerlendirme komisyonlarinca, özelgelere uygunluk kriteri uygulanirken, Özelge Komisyonu marifetiyle olusturulan özelgeler gibi Komisyon tarafindan olusturulmus sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili oldugu mevzuat bakimindan tamamen ayni mahiyeti tasiyan bir hususta bunlara uygun olarak Gelir Idaresi Baskanligi tasra teskilati tarafindan dogrudan verilen özelgelerin de bu kapsamda dikkate alinacagi belirtilmistir.
3.1. Kisi/Kurumlar Tarafindan Vergiye Iliskin Konulardaki Görüs Isteme/Öneride Bulunmaya Iliskin Müracaatlarin Durumu
Mükellefler veya vergi sorumlulari tarafindan Vergi Usul Kanunu'nun 413 üncü maddesi uyarinca yapilan izahat talepleri, özelge sistemine göre cevaplandirilacak, bunun disindaki diger kisi veya kurumlarca vergiye iliskin konulardaki görüs isteme veya öneride bulunmaya iliskin müracaatlar, özelge sistemine dâhil edilmeksizin Gelir Idaresi Baskanliginin yetkili birimlerince yazili olarak cevaplandirilmaktadir. Bu kapsamda;
- Odalar ve birlikler gibi mesleki kuruluslar, üyelerine bildirmek üzere özelge talebinde bulunamayacak, talep mükelleflerin kendileri tarafindan yapilacaktir. Ancak bu durum, bahsedilen kuruluslarin üyelerine duyurmak üzere Gelir Idaresinden görüs talep etmelerini engellememektedir. Bu müracaatlar görüs talebi olarak degerlendirilecektir.
- Vergi uygulamalarina iliskin olarak mükellefler ve mesleki kuruluslarca her zaman, herhangi bir merci sinirlamasi olmaksizin öneride bulunulmasi mümkündür.
- Mükelleflerin, vergi kanunlari veya düzenlemelerine aykirilik teskil eden uygulamalari ile ilgili olarak düzeltme talebinde bulunmalari veya pismanlik hükümlerinden yararlanmalari, Vergi Usul Kanunu'nun ilgili hükümleri ve var olan düzenlemeler çerçevesinde her zaman mümkün bulunmaktadir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, Duyurular, 1.3.2010 tarihli Basin Duyurusu).
4. ÖZELGE OTOMASYON SISTEMININ ISLEYISI
Özelge Sistemi uyarinca; talep edilen konuya iliskin emsal özelge bulunmamasi durumunda Vergi Dairesi Baskanligi/Defterdarlik tarafindan olusturulan özelge taslaklari Gelir Idaresi Baskanligi bünyesinde olusturulan Özelge Komisyonunun onayindan geçtikten sonra mükellefe verilmekte (ilk kez olusturulan özelgeler), talep edilen konuya iliskin ayni kapsam ve konuda emsal bir özelgenin bulunmasi durumunda ise Vergi Dairesi Baskanligi/Defterdarlik tarafindan emsale uygun özelge hazirlanarak mükellefe verilmektedir (emsalden olusturulan özelgeler). Gelir Idaresi Baskanligi'nca uygulamaya konulan yeni özelge sistemi ile büyük ölçüde seffaflik saglanmis bulunmaktadir. Bu amaçla, mükelleflerin özelge taleplerine iliskin islemlerin daha kisa süre içinde sonuçlandirilabilmesi ve uygulama birliginin saglanabilmesi amaciyla Baskanlik bünyesinde "Özelge Otomasyon Sistemi" kurulmustur. Bu dogrultuda, yetkili makamlarca verilen özelgeler (Vergi mahremiyeti ile ilgili hükümler de göz önünde bulundurularak) herkese açik hale gelmistir.
Buna göre, mükellefler veya vergi sorumlulari tarafindan Vergi Usul Kanununun 413 üncü maddesi uyarinca yapilan izahat talepleri, Baskanlik bünyesinde olusturulan özelge sistemine göre cevaplandirilmakta, bunun disindaki diger kisi veya kurumlarca vergiye iliskin konulardaki görüs isteme veya öneride bulunmaya iliskin müracaatlar, özelge sistemine dâhil edilmeksizin Gelir Idaresi Baskanliginin yetkili birimlerince yazili olarak cevaplandirilmaktadir.
5. ÖZELGE TALEPLERININ AZALTILMASI IÇIN SIRKÜLERIN DAHA SIKLIKLA KULLANILMASININ GEREGI
Vergi Idaresi, özelge talep eden mükellefe verdigi görüs ile olayin/konunun vergi mevzuati karsisindaki durumunu açikliga kavusturmakta, mükellefin ödevini yerine getirmesini kolaylastirmakta, bir nevi mükellefe; yol göstermekte ve danismanlik hizmeti vermektedir. Bu görüs sonradan degisse ya da yanlis oldugu anlasilsa bile mükellef bu görüse uygun hareket ettiginde vergi cezasi kesilmemekte ve verginin süresinde tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle alinan gecikme faizi de uygulanmamaktadir. Bu imkandan daha çok mükellefin yararlanmasi için ayni konuda belli sayiya ulasan özelge talepleri konusunda hemen sirküler yayinlanmasi çok daha yararli olacaktir. Son yillarda 213 sayili Kanunun 413 üncü maddesi kapsaminda sirküler çikarilmadigi/sirküler düzenlenmesinin tercih edilmedigi görülmektedir. Bu kapsamda;
- Özelge talep basvurularinin azaltilmasi, mükellefler ve Idare çalisanlarina kolaylik saglanmasi ve sirkülerlerin etkin bir sekilde kullanilmasi bakimindan; ayni konuda çok sayida mükellef tarafindan özelge talebine konu edilen hususlarin ve siklikla basvuru konusu yapilanlardan mükellefin aleyhine sonuç dogurmayan yerlesmis görüsleri içeren konularin sirküler çikarilmak üzere degerlendirilmesi yerinde olacaktir.
- Birden fazla mükellefi ilgilendiren ve ayni konunun degisik boyutlarini veya versiyonlarini içeren farkli özelgelerle verilen görüslerin topluca sirkülerde düzenlenmesi,
- Mükellefler tarafindan ayni konunun farkli vergi kanunlarini ilgilendiren yönüyle görüs talep edilmesi söz konusu oldugundan, bir konuda farkli vergi kanunlariyla ilgili açiklamalarin da tek sirkülerde düzenlenmesi,
- Birden fazla mükellefi ilgilendiren ve ayni konunun degisik boyutlarini veya versiyonlarini içeren farkli özelgelerle verilen görüslerin topluca sirkülerde düzenlenmesi,
- Mükellefler tarafindan ayni konunun farkli vergi kanunlarini ilgilendiren yönüyle görüs talep edilmesi söz konusu oldugundan, bir konuda farkli vergi kanunlariyla ilgili açiklamalarin da tek sirkülerde düzenlenmesi,
faydali olacaktir.
6. ÖZELGE SISTEMININ ISLEYISI VE ÖZELGE TALEP FORMUNUN DOLDURULMASINDA DIKKAT EDILECEK HUSUSLAR
Mükellefler özelge talep basvurularini "Özelge Talep Formu" doldurarak elden/posta veya Interaktif Vergi Dairesi araciligiyla bagli bulunduklari vergi dairesi baskanliklari/defterdarliklara yapmaktadir. Özelge talebi; Vergi Dairesi Baskanligi/Defterdarlik tarafindan 213 sayili VUK'nin 413 üncü maddesi ve Yönetmelik kapsaminda incelenmekte, talebin özelge kapsaminda olmadigi degerlendirilirse reddedilmekte, talebin özelge kapsaminda oldugunun degerlendirilmesi durumunda ise basvuruyla ayni kapsam ve konuda havuzda emsal bir özelgenin bulunmasi sartiyla Vergi Dairesi Baskanligi/Defterdarlik (ilk basvuru noktasinda) tarafindan Özelge Otomasyon Sisteminde emsale uygun özelge hazirlanarak mükellefe verilmektedir.
Örnek havuzunda emsal özelge bulunmayan talepler hakkinda ise Özelge Otomasyon Sisteminde özelge taslagi hazirlanilarak Gelir Idaresi Baskanligi bünyesinde olusturulan Özelge Komisyonuna sunulmak üzere Gelir Idaresi Baskanliginda ilgili birimine gönderilmektedir. Gelir Idaresinin ilgili birimleri tarafindan degerlendirilip, özelge taslagi bir baskan yardimcisinin baskanliginda en az üç daire baskanindan olusan Komisyona sunulmaktadir. Komisyonca onaylanan özelge taslaklari ilgili birime gönderilmekte, ilgili birim nihai hale gelen özelgeyi sistem üzerinden alan ilgili Vergi Dairesi Baskanligi/Defterdarlik, imza sürecinden geçen özelgeyi mükellefe teblig etmektedir. Öte yandan, hem Vergi Dairesi Baskanligi ve Defterdarliklar hem de GIB süreçlerinde ilgili birimlerden görüs alinmasi gerekiyorsa görüs isteme/verme yazilari da yine sistem üzerinden yazilmaktadir. Dolayisiyla, gerek emsalden gerekse ilk defa merkez komisyondan gelen bir özelgeyi mükellefe teblig eden taraf, özelge basvurusunun ilk yapildigi vergi daire baskanligi veya defterdarlik olmaktadir.
Özelge talebinin özelge sistemi üzerinden özelge talep formu ile yapilmasi gerekmektedir. Özelge talep formu vergi dairesi ve malmüdürlügü mükellefleri için ayri ayri olmak üzere doldurulmasi gerekmektedir. Interaktif vergi dairesi araciligi ile özelge talebinde bulunmak mümkün bulunmaktadir. Bazi durumlarda, özelgeyi hükümsüz kilan unsurlar da söz konusu olabilmektedir. Söyle ki, verilen özelgeler, özelgenin talep edildigi ilgili vergilendirme döneminde yürürlükte olan kanunlar çerçevesinde geçerlidir. Olayin gerçek mahiyetinin mükellefin özelge talebinde belirttigi hususlardan farkli oldugunun anlasilmasi durumunda ve Özelge Talep Formunun ve eklerinde yer alan bilgilerin gerçegi yansitmadiginin tespiti durumunda verilmis olan özelge geçersiz olabilmektedir. Ayrica, asagidaki hallerde Vergi Idaresi özelge talebini reddedebilmektedir:
- Somut bir olaya dayanmayan, teorik hususlara iliskin bilgi ve açiklama talepleri,
- Baska vergi mükelleflerinin vergi durumlarina ait bilgi ve açiklama talepleri,
- Mükelleflerce yargiya intikal ettirilen olaylara iliskin özelge talepleri,
- Hakkinda vergi incelemesi yapilmakta olan mükelleflerce incelemeye konu olan islemle ilgili özelge talepleri,
- Vergi kanunlarinin Hazine ve Maliye Bakanligina yetki verdigi konulara iliskin talepler,
- Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanliginca incelenecek olan sikayet yoluyla müracaat talepleri,
- Basvuru sahibinin kimligi belirlenemiyorsa,
- Yetkili makamin talep edecegi ilave belge ya da bilgilerin zamaninda verilmemesi durumunda.
7. ÖZELGE TALEPLERININ CEVAPLANMA SÜRESI
Mükellefin vergiye uyumunu saglama, mükellefin tereddüt ettigi hususlara açiklik getirme, benzer nitelikteki durumlar için bir sekilde uygulama birligi saglama ve diger mükelleflere emsal olma gibi faydalari olan özelge verme hizmetinin tamamen kisisel bir hizmet oldugu söylense de sirkülere dönüsmesi durumunda veya internet sayfasinda yayinlanmasi durumunda verilen hizmet genel nitelikli bir hizmete dönüsebilmektedir. Ancak, tamamen basvuran mükellefin kendine özel sorununa cevap veren özelge olayinda verilen görüs sadece basvuran mükellef için verildigi unutulmamalidir.
Mevcut vergi sistemimize göre özelge hizmetinin belirli bir sürede verilmesine yönelik herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadir. Bununla birlikte, geçmis dönemlerde basbakanlik bünyesinde tüm kamu kurumlari için belirlenen kamu hizmet standartlarinda; "Vergi Dairesi Baskanligi Kamu Hizmet Standartlari Tablosu" ile Defterdarlik bünyesinde özelge taleplerini yöneten "Gelir Müdürlügü Kamu Hizmet Standartlari Tablosu"nda "Özelge Taleplerinin Cevaplandirilmasi" hizmeti için 45 günlük tamamlanma süresi belirlenmisti. Ancak, suan için mevcut düzenlemelere göre özelge verilmesinde standart bir süre belirlemesi yoktur.
Mükellefin izahat talep hakkinin idarece karsilanmasinda temel yöntemlerden biri olan özelge uygulamasi, pek çok ülke vergi sisteminde yer almaktadir. Nitekim OECD tarafindan yapilan bir arastirmada, arastirmaya konu 56 ülkeden 51'inde, baska bir deyisle yüzde doksaninda, özelge uygulamasinin bulundugu görülmüstür (OECD, Tax Administrations 2015, OECD Publishing, Paris, 2015, s. 288). Öte yandan, bu ülkelerin birçogunda bu hizmetin yerine getirilmesinde kanuni ya da idari süre belirlenmis bulunmaktadir. Esasen özelgeler mükellefin özel bir durumunun vergisel yönden degerlendirilmesini ortaya koydugu için süre konusunda bir standart belirlemenin de güç oldugu vergi camiasinda herkesin bildigi bir konudur. Özelge konusunda belli bir sürede belirlense dahi bazi durumlarda birden çok vergi kanununu ilgilendiren hususlarda bu sürenin uzayabilecegi bilinen bir durumdur.
Seffaflik ilkesinin bir geregi olarak Gelir Idaresi tarafindan verilen özelgelerin internet sayfasinda özelge sisteminde yayinlanmasi gerçekten büyük bir hizmettir. Bugün için özelge sisteminin daha etkin yürütülmesi için yapilmasi gereken özelge basvurularinin cevaplama süresinin standart hale getirilmesi olacaktir. Bir özelge bir ayda, diger bir özelge 3 veya alti ayda, baska bir özelge ise bir yildan sonra verilebiliyorsa, çok kaliteli bir hizmet de verseniz zaman açisindan geç verilen her hizmet mükellefin gönüllü uyumunu, meslek mensuplarinin da is sevkini kiracaktir.
8. VERILEN ÖZELGELERIN HUKUKI SONUÇLARI
Vergi Usul Kanununun 413 üncü maddesi uyarinca özelge, mükelleflerin veya vergi sorumlularinin, kendi vergi durumlari ve vergi uygulamalari ile ilgili olarak tereddüt ettikleri hususlar hakkinda yetkili makamlardan izahat istemeleri üzerine yetkili mercilerce kendilerine verilen yazili cevaptir. Özelgenin dogurdugu hukukî netice, mükellefin kendisine verilen cevap yönünde islem yapmasi halinde, bu islemin mevzuata aykiri oldugunun sonradan anlasilmasi üzerine mükellefe vergi cezasi kesilmemesidir. Özelge ve/veya sirküler mükellefe;
- Vergi durumlari ve vergi uygulamalari bakimindan belirsiz ve tereddüt ettikleri konuda Idarenin görüsünün alinmasi,
- Özelge ile kendisine yanlis izahat verilmis olmasi halinde vergi cezasi kesilmemesi ve gecikme faizi hesaplanmamasi,
- Sirkülerde degisiklik yapilmak suretiyle görüs ve kanaatin degistirilmesi halinde, olusan yeni görüs ve kanaate iliskin sirkülerin geriye dogru yürümemesi, dolayisiyla bu durumda önceki görüse göre hareket eden mükelleften vergi aslinin da aranmamasi,
gibi faydalar saglamaktadir.
- Diger mevzuata ek olarak sirkülere aykiri vergi inceleme raporu düzenlenememekte ve vergi incelemelerinde özelgelerin de dikkate alinmasi gerekmektedir.
Görüldügü üzere özelgeler, mükelleflere hem cezaya karsi koruma saglarken, hem de gecikme faizine karsi koruma saglamaktadir. Buna göre, alinan özelge dogrultusunda hareket eden mükelleflerin vergi cezasi ve gecikme faiziyle karsilasmasi söz konusu degildir.
8.1. Özelgenin Yanlis Verilmesi Halinde Hukuki Sonuçlari
Özelgenin, yanlis verilmesi halinde hukuki sonucu ve baglayicilik etkisine iliskin hükümler 213 sayili Vergi Usul Kanunu'nun "Yanilma ve görüs degisikligi" baslikli 369 uncu maddesinde belirlenmis olup buna göre; yetkili makamlarin mükellefin kendisine yazi ile yanlis izahat vermis olmalari veya bir hükmün uygulanma tarzina iliskin bir içtihadin degismis olmasi halinde vergi cezasi kesilmez ve gecikme faizi hesaplanmaz. Bir hükmün uygulanma tarzi hususunda yetkili makamlarin genel teblig veya sirkülerde degisiklik yapmak suretiyle görüs ve kanaatini degistirmesi halinde, olusan yeni görüs ve kanaate iliskin genel teblig veya sirküler yayimlandigi tarihten itibaren geçerli olup, geriye dönük olarak uygulanamaz. Su kadar ki, bu hüküm yargi mercileri tarafindan iptal edilen genel teblig ve sirküler hakkinda uygulanmaz.
Vergi incelemesi sürecinde özelgelerin hukuki etki ve sonuçlari ise VUK'nin "Incelemede uyulacak esaslar" baslikli 140 inci maddesinde düzenlenmistir. Anilan maddenin birinci fikrasinin (5) numarali bendinde, vergi incelemesi yapanlarin, vergi kanunlariyla ilgili Cumhurbaskani karari, yönetmelik, genel teblig ve sirkülere aykiri vergi inceleme raporu düzenleyemeyecekleri, ancak bu düzenlemelerin vergi kanunlarina aykiri oldugu kanaatine varirlarsa bu hususu bagli olduklari birimler araciligiyla Gelir Idaresi Baskanligina düzenleyecekleri bir rapor ile bildirecekleri hükme baglanmistir.
Ayni maddede yer alan hükümlere göre; vergi müfettisleri ile vergi müfettis yardimcilari tarafindan düzenlenen vergi inceleme raporlari, isleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine tevdi edilmeden önce, meslekte on yilini tamamlamis en az üç vergi müfettisinden olusturulacak Rapor Degerlendirme Komisyonlari tarafindan vergi kanunlari ile bunlara iliskin kararname, tüzük, yönetmelik, genel teblig, sirküler ve özelgelere uygunlugu yönünden degerlendirilir. Incelemeyi yapanla komisyon arasinda uyusmazlik olusmasi halinde uyusmazliga konu vergi inceleme raporlari üst degerlendirme mercii olarak, Hazine ve Maliye Bakanliginca belirlenen tutarlari asan tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporlari ise dogrudan, Vergi Denetim Kurulu Baskanligi bünyesinde bir baskan yardimcisinin baskanliginda dört grup baskanindan olusan bes kisilik merkezi rapor degerlendirme komisyonu tarafindan vergi kanunlari ile bunlara iliskin kararname, tüzük, yönetmelik, genel teblig, sirküler ve özelgelere uygunlugu yönünden degerlendirilir. Incelemeyi yapanlar, bu komisyon tarafindan yapilacak degerlendirmeye uygun olarak düzenleyecekleri vergi inceleme raporlarini isleme konulmak üzere bagli olduklari birime tevdi ederler.
Merkezi rapor degerlendirme komisyonu ile diger rapor degerlendirme komisyonlari yaptiklari degerlendirme sirasinda, verilmis bir özelgenin VUK'nin 369 uncu maddenin birinci fikrasi kapsaminda oldugu kanaatine varmalari halinde, söz konusu özelge, merkezi rapor degerlendirme komisyonundan üç üye ile VUK'nin 413 üncü maddeye göre olusturulan komisyondan iki üyenin katilimiyla olusturulacak bes kisilik bir komisyon tarafindan degerlendirilir. Bu komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor degerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olani baglar.
9. GIB INTERNET SITESINDE YAYIMLANAN/YAYIMLANMAYAN ÖZELGELER
Gelir Idaresinin internet sayfasinda (https://gib.gov.tr/ozelge-sistemi/genel-bilgi) yer alan "Özelge Sistemi" bölümünde; Genel Bilgi (Interaktif Vergi Dairesi araciligi ile özelge talebinde bulunmak için), Özelge Arama (Anahtar kelime ile özelge, sirküler, iç genelge, teblig vb. arama), Özelge Talep Formu (Vergi Daireleri ve mükellefleri için), Ilgili Mevzuat (Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmelik ve 400 Sira No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebligi) ve Duyurular (özelge sistemine iliskin duyurular) kisimlari yer almaktadir. Kamuoyuna açik olan bu bölümden sistemde yer alan tüm özelgeler görülebilmektedir.
Özelgelerin kamuoyuna açik bir sekilde yayimlanmasi, daha fazla seffaflik ile yasama denetimini tesvik etmek ve özelgenin kesinligi ile tutarliligini saglamaya yönelik genel hedefleri daha da desteklemek için en iyi uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle gerek ilk defa verilen gerekse emsalden bakilarak olusturulan özelgelerin Gelir Idaresinin internet sayfasinda daha fazla yayinlanmasi hem özelge basvurularini azaltacak hem de Idarenin is yükünü azaltacaktir. Özelgelerin internet sayfasinda yayimlanmasi Gelir Idaresinin iyi uygulama örneklerinden biridir. Mükellef hizmetleri açisindan daha fazla özelgenin internet sayfasinda yayinlanmasi mükellef ve meslek mensubu memnuniyetini artiracaktir.
10. ÖZELGE VE SIRKÜLER SISTEMININ IYILESTIRILMESI IÇIN YAPILMASI GEREKENLER
Özelge sisteminin hayata geçirilmesinin üzerinden on yildan fazla bir sürenin geçmesine ragmen hala mükellefler tarafindan eksik, hatali ve özelge kapsaminda degerlendirilmeyecek çok fazla sayida özelge talebinin yapildigi bilinen bir durumdur. Bu durum, özelge sistemini ve buna iliskin sürecin hizli ve etkin sekilde isleyisini olumsuz etkilemekte, Idarenin is yükünü ve maliyetlerini artirmaktadir. Bu nedenle, Vergi Idaresinin mükellefleri; özelge sistemine yönelik temel bilgiler, hangi durumlarin özelge kapsaminda degerlendirilemeyecegi, basvurularin ne sekilde yapilmasi, basvuru yapilirken nelere dikkat edilmesi ve nelerden sakinilmasi gerektigi konularinda daha fazla bilgilendirmesi gerekmektedir. Gelir Idaresinin birçok konuda çok iyi yaptigi gibi özelge sistemi konusunda da sosyal medya hesaplarinda ve internet sayfalarinda mükelleflerde farkindalik yaratmasi ve bilgilendirme yapmasinda büyük fayda vardir.
Ilk defa verilen bir özelgenin illerden gelen talepler dogrultusunda merkezde vergi kanunlarina iliskin ikincil mevzuati yazan ve vergi uygulamalarina yön veren uzmanlasmis kisi ve birimler tarafindan verilmesi son derece uygun olup uygulama birligi açisindan Gelir Idaresi merkez biriminde ilk özelgelerin verilmesi islem süreçlerini uzatsa da dogru bir uygulamadir. Her özelgenin kisiye ve olaya özgü bir görüs verme olayi oldugu unutulmamalidir. Her seyden önce özelge kisisel olarak bir konuya veya olaya yönelik bir görüs verme olayidir. Özelge havuzunda kendi durumuna benzer bir özelgeyi gören diger bir mükellefin ayni veya benzer kosullar mevcut olsa bile, bundan yasal hak elde edemeyecegini asla unutmamasi gerekir.
OECD ülkesinin neredeyse tamaminda özelge sistemi bulunmakta olup bazi ülkelerde özelge verilmesi karsiliginda bir bedel alinmaktadir. Birçok ülkede ise Ülkemizde oldugu gibi özelge verilmesi karsiliginda bir bedel talep edilmemektedir. Açikçasi kayitdisi ekonominin büyüklügü, toplumsal vergi bilincinin yeterli olmadigi ülkemizde vergisel bir islem için bedel alinmasini düsünmek ve önermek dogru degildir. Bu tarz söylemler ve uygulamalar ülkemizde vergiye gönüllü uyumu azaltacaktir. Bazi ülkelerdeki özelge uygulamalarina iliskin bilgiler söyledir.
Tablo: Çesitli Ülkelerde Özelge Uygulamalarina Iliskin Özet Tablo
Ülke |
Yasal Özelge Sistemi |
Özelgeyi Hazirlayan Birim |
Baglayici |
Dava Açma Hakki |
Bedel |
Hollanda |
Evet |
Vergi idaresi |
Evet |
Istem reddedildiginde ya da aleyhte Özelge oldugunda |
Hayir |
Yem Zelanda |
Evet |
Vergi Idaresi |
Evet |
Hayir |
Evet |
Norveç |
Hayir |
Maliye B. |
Veren idareye göre degisir. |
Hayir |
Evet |
Pakistan |
Evet |
Vergi Idaresi |
Evet |
Sinirli durumlar |
Hayir |
Portekiz |
Evet |
Vergi Idaresi |
Evet |
Hayir |
Evet |
Güney Afrika |
Hayir, fakat idarenin yazili açiklamalari baglayicidir. |
Vergi idaresi |
Yazili olanlar |
Takdir yetkisinin kullanimina dava açabilir |
Hayir |
Ispanya |
Evet |
Vergi Idaresi |
Konuya göre degisir |
Yalnizca tarhiyata |
Hayir |
Isveç |
Evet |
Özelge Konseyi |
Evet |
Evet |
Evet |
Isviçre |
Evet |
Vergi Idaresi |
Evet |
Evet |
Hayir |
Tayvan |
Evet |
Vergi Idaresi |
Evet |
Hayir |
Evet |
Birlesik Krallik |
Hayir |
Vergi Idaresi |
Evet |
Aleyhte olanlara |
Hayir |
ABD |
Evet |
Vergi Idaresi |
Evet |
Bazilarina |
Evet |
Kaynak: International Guide to Advance Ruling IBFD, 1999
Ülkemizde özelge talebi için öncelikle bir mükellef olunmasi gerekmektedir. Gerçek ve tüzel kisi mükellefler vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan tereddüt ettikleri konularda özelge talebinde bulunabilmektedirler. Dolayisiyla, ülkemizde mükellef olmak isteyen bir kisinin önceden özelge talebinde bulunmasi mümkün degildir. Yani kisi vergi ödevini yerine getirmeden önce tahminler ve varsayimlar üzerinden özelge talebinde bulunamaz. Bu konuda bir esneklik saglanabilir mi tartismakta fayda vardir. Çünkü kisilerin bilgi edinme haklari vardir ve vergisel konularda baslarina ne gelecegini önceden bilmeleri en dogal haklaridir. Bu nedenle, henüz gerçeklesmemis vergisel olay öncesinde Vergi Idaresinden bilgi almalarinda bir mahsur yoktur diye düsünmekte mümkündür.
"Özelge Konusunda Uluslararasi Kilavuz" da istem üzerine mükellefe (ya da potansiyel mükellefe) belirli bir olay ya da kosullarin, ileride yapilacak ya da yapilmakla birlikte henüz vergisi tarh edilmemis islemler için vergi idaresinin vermis oldugu görüsler olarak tanimlanmistir (Romano, Carlo, 2002, Advance Tax Ruling and Principle of Law, Towards a European Tax Ruling System?, Amsterdam, IBFD). Örnegin, Kanada'da mükelleflerce yapilmasi öngörülen yani henüz gerçeklestirilmemis islemlere yönelik önceden özelge istenebilirken, Italya'da vergi ödevlerinin yerine getirilmesinden önce özelge istenebilmektedir. Italya Gelir Idaresinin resmi sitesinde, özelge sisteminin amacinin vergi mükelleflerine, belirli vergi hükümlerinin dogru sekilde uygulanmasini saglamak üzere Italyan Gelir Idaresinden önleyici ve yazili bir görüs alma imkâni vermek oldugu ve özelge talebinin vergi hükmü uygulanmadan önce (örnegin, vergi beyannamesi verilmeden, stopaj vergisi uygulanmadan, fatura düzenlenmeden önce vb.) yapilmasinin bir ön sart oldugu belirtilmistir.
Özelge vermek bir vergi idaresinin is islemi gibi görünse de mükelleflerin basvurusu ile baslayan bir süreç oldugu için Idarenin en temel faaliyetlerinden biridir. Bu nedenle, hem mükelleflerin memnuniyetini hem de idarenin performansini yakindan ilgilendiren bir konu olan özelge sistemine iliskin olarak idarenin stratejik planlarinda, performans programlarinda ve yillik faaliyet raporlarinda özelge istatistiklerine son yillarda yer verilmelidir. Özelgeler hakkinda, Gelir Idaresinin 2019-2023 Stratejik Planinda internet sitesinde yayimlanan özelge sayisi hedef ve gerçeklesmeleri ile bunlara iliskin oranlara yer verilmekle beraber, son yillarda yayinlanan faaliyet raporlarinda ve performans programlarinda söz konusu özelge sayilarina iliskin veriler yer almamaktadir.
Özelge uygulamasinda öncelikle, vergi durumlari ve vergi uygulamalari bakimindan 213 sayili Kanunun 413 üncü maddesinde yer alan "müphem" ve "tereddüdü mucip" ifadelerinden ne anlasilmasi gerektigi mükelleflerin anlayacagi bir sekilde anlatilmalidir. Yine Yönetmelikte yer alan "Somut bir olaya dayanmayan, teorik hususlara iliskin bilgi ve izahat talepleri" ifadesinden ne anlasilmasinin gerektigi örneklerle anlatilmasinda fayda vardir. Böylece, Idarenin isyükü ve mükelleflerin özelge talepleri azalabilir. Internet sayfasinda yer alan mevcut özelgelerin çesitliliginin artirilmasi ve özellikle son yillarda verilen özelgelerin ön plana çikarilmasinda fayda vardir.
Öyle konular vardir ki hem kurumlar ve gelir vergisini, hem KDV'ni hem de vergi usul kanununu ilgilendirebilmektedir. Bu sekilde birden fazla vergi kanununu ilgilendiren konulara iliskin özelgelerin ayri bir bölümde mükelleflerin erisimine açilmasinda fayda vardir. Özellikle yurtdisindan elde edilen ücret ödemlerinin vergilendirilmesinde hem iç mevzuat hükümlerinin hem de uluslararasi mevzuat hükümlerinin birlikte degerlendirilmesi gerektiginden, uluslararasi çifte vergilemeyi önleme anlasmalari ile birlikte degerlendirilmek suretiyle verilen özelgelerin ayri bir kisimda mükelleflerin erisimine açilmasinda fayda vardir.
Özelge niteligi itibariyla, mükellef veya vergi sorumlularinin vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan açik olmayan/belirsiz ve tereddüt olusturan konularda verilmesi gereken bir izahat olmakla birlikte, kanunlarda veya ikincil mevzuatta herhangi bir tereddüt olusturmayacak açikliktaki konular hakkinda da özelge talep edilebilmekte olup mükellef tarafindan gelen her özelge talebinin mutlaka cevaplandirilmasi vergiye gönüllü uyum açisindan son derece yararli bir durumdur.
Mevcut durumda Özelge Otomasyon Sistemine iliskin olarak hala meslek mensuplari ve mükellefler tarafindan sikayet ve öneriler yapilmaktadir. Özellikle yeni tarihli emsal özelgelerin çok geç eklendigi, emsal özelge sayisinin çok az oldugu, arama motorunun çok daha etkin olmasi gerektigi gibi bir çok talep ve sikayet ifade edilmektedir. Özellikle, emsal özelge aramasi sonucunda en çok örnek alinan özelgelere üst siralarda yer verilmesine yönelik sistemsel güncellemenin yapilmasi gerektigi belirtilmektedir. Ayrica, özelge basvurularinin cevaplanmasi konusunda standart bir sürenin belirlenmesi mükellef memnuniyeti açisindan son derece yerinde olacaktir. Belki çok yalin ve açik olan konularda 1, 3, 6 ay gibi bir süre verilebilir; birden fazla vergi kanununu ilgilendiren karmasik konularda talep edilen özelgelerde ise bir yila kadar süre verilebilir.
ABD'de basta olmak üzere birçok ülkede var olan hizli özelge verme uygulamasi belli sartlarla Gelir Idaresi tarafindan da uygulanabilir. Mükelleflerin kisa sürede özelge verilmesini istemesi halinde, idarece, bazi ülkelerde oldugu gibi üçüncü taraflarin, piyasa kosullarinin, ekonomik anlamda zor durumda kalinmasi halleri dikkate alinarak karsilanabilir. Ancak, hizli özelge verme usulü mükellefin gereksinimlerine göre ve konuya göre sinirlandirilabilir. Mükellefin çok ani karar vermesi gereken bir konuda talep ettigi özelge alti ay veya bir yilda cevaplanmasi durumunda bahsedilen konu geçerliligini yitirebilmekte ve zamanindan sonra gelen cevabin bir anlami bazen kalmayabilmektedir.
SONUÇ
Gelir Idaresi son on yillik süreçte, benimsemis oldugu mükellef odakli yaklasim ve sürekli gelisim ilkesi dogrultusunda, internet ve bilisim teknolojilerini çok etkin bir sekilde kullanmaktadir. Kamu hizmetlerinde her alanda yasanan elektronik hizmetlere paralel olarak Vergi konusunda da fark edilir bir sekilde dijital dönüsüm yasanmakta ve yeni hizmet seçenekleri ile mükelleflerin vergiye gönüllü uyumu her geçen yil daha da artirilmaktadir. Özelge sistemi de Gelir Idaresinin sundugu elektronik vergi hizmetlerinden bir tanesidir.
Mükellefler, vergi durumlari ve vergi uygulanmasi bakimindan belirsiz ve tereddüt doguran konular hakkinda, Hazine ve Maliye Bakanligi'ndan veya bakanligin bu hususta yetkili kildigi makamlardan izahat isteyebilmekte olup yetkili makamlar yaziyla istenen izahati, yazi veya sirkülerle cevaplandirmak zorundadir. Yetkili makamlarin cevabi dogrultusunda hareket eden mükellefler daha sonra gerçeklestirilecek incelemelerde, izahat alinan konunun tenkit edilmesi ve cezayi gerektirmesi halinde ceza kesilmeyecek, yetkili makamlarca yazi ile yanlis izahat verilmesi halinde gecikme faizi de hesaplanmayacaktir. Özelge sürecinin hizli ve etkin bir sekilde islemesi hem mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun artmasinda etkili olmakta hem de Vergi Idaresinin is yükünü azaltmaktadir.
OECD bünyesinde mükellef haklari konusunda yapilan çalismalarda mükellefin bilgilendirilme hakki, temel mükellef haklari arasinda sayilmakta olup mükelleflerin özelge talebi de mükellef haklari kapsaminda degerlendirilmektedir. Türk Vergi Sistemindeki usul kanunlarindan biri olan Vergi Usul Kanununda düzenlenen özelge, mükelleflerin ve vergi sorumlularinin vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan, kendilerince açik olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkinda yazili olarak açiklama talebinde bulunmalari üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazili görüsü ifade etmektedir. Sirküler ise vergi durumlari ve vergi uygulamasi bakimindan açik olmayan ve tereddüt edilen konular hakkinda ayni durumda olan tüm mükellef ve vergi sorumlulari için uygulamaya yön vermek ve açiklik getirmek üzere Gelir Idaresi Baskanliginca yayimlanan görüsü ifade etmektedir. Özelge süreci, mükelleflerin basvurusu ile baslamakta ve Komisyon tarafindan onaylanarak mükellefe verilen özelgelerin internet sayfasinda yayinlanmasi ile sona ermektedir. Bu süreci kisaltacak tüm iyilestirmeler hem mükelleflerin hem de Vergi Idaresinin lehine olacaktir.
On yili askin bir süredir uygulanmakta olan ve Gelir Idaresinin çok önemli hizmetlerinden biri olan Özelge Otomasyon Sistemi ile mükelleflere verilen özelgeler belli bir standarda kavusturulmus ve özelge vermeye yetkili makamlar bakimindan uygulama birligi saglanmistir. Özelge taslaklarinin hazirlanmasi/özelge verilmesi ve özelge taslaklarinin degerlendirilmesine iliskin bütün islemler Özelge Otomasyon Sistemi üzerinden yapilmaktadir. Bu kapsamda, danismanlik faaliyeti kapsaminda diger ülke ve uluslararasi örgütlerde özelge sistemine iliskin yaklasim ve uygulamalar da incelendiginde, özelge verilmesine iliskin ülkemizdeki mevzuatin ve olusturulan sistemin iyi uygulama örneklerinden biri oldugu söylenebilir. Mükellef dostu olan bu hizmetin vergiye gönüllü uyumu daha da artirmasi için yeni özelgelerin havuza atilma sürecinin hizlandirilmasi ve ayni konuda verilen özelgelerinde daha çok Sirküler halinde yayinlanmasinda fayda vardir.
KAYNAKLAR
- 213 sayili Vergi Usul Kanunu
- Mükelleflerin Izahat Taleplerinin Cevaplandirilmasina Dair Yönetmelik
- 400 Sira No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebligi
- Özelge Sistemi (https://www.gib.gov.tr/ozelge-sistemi/genel-bilgi)
- Romano, Carlo, 2002, Advance Tax Ruling and Principle of Law, Towards a European Tax Ruling System?, Amsterdam, IBFD
- International Guide to Advance Ruling IBFD, 1999
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.