ARTICLE
27 January 2025

Kamu İhale Hukuku Bağlamında Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçu

E
Egemenoglu

Contributor

Egemenoglu is one of the largest full-service law firms in Turkey, advising market-leading clients since 1968. Egemenoğlu who is proud to hold many national and international clients from different sectors, is appreciated by both his clients and the Turkish legal market with his fast, practical, rigorous and solution-oriented work in a wide range of fields of expertise. Egemenoğlu has been considered worthy of various rankings by the world’s most leading and esteemed rating institutions and legal guides. We have been ranked as Recognized in “Project and Finance” and “Mergers and Acquisitions” areas by IFLR 1000. We also take place among the top- tier law firms of Turkey at the rankings of Legal 500, at which world’s best law firms are regarded, in “Employment Law” and “Real Estate / Construction” areas. Also our firm is regarded as significant by Chambers& Partners in “Employment Law” area as well.
İdarelere kamu hizmetlerinin ifası amacıyla ihtiyaç duydukları hizmetlerin alımı için ihaleler yoluyla özel kişilerin imkanlarını kullanabilme imkânı
Turkey Government, Public Sector

GİRİŞ

İdarelere kamu hizmetlerinin ifası amacıyla ihtiyaç duydukları hizmetlerin alımı için ihaleler yoluyla özel kişilerin imkanlarını kullanabilme imkânı verilmiş olmakla birlikte, bu olanak sıkı şartlara bağlanmıştır. Sözleşmeler söz konusu olduğunda her ne kadar tarafların sözleşmenin türünü, içeriğini, taraflarını seçme özgürlüğü tanınmışsa da taraflardan biri idare olduğunda, ihaleler başta olmak üzere çok sayıda şekil şartı karşımıza çıkmaktadır.

Kamu ihalelerine getirilen sıkı şekil şartları ile bazı ihlaller halinde öngörülen idari yaptırımların yanı sıra, birtakım ihlaller için ise cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Her ne kadar ihalelerin cezai boyutu düşünüldüğünde ihaleye fesat karıştırma suçu ilk olarak akıllara gelse de Türk Ceza Kanunu'nda kamu ihale hukukunu ilgilendiren hükümler iki başlı olarak yer almaktadır. İhaleye fesat karıştırma suçu ihale sürecindeki birtakım ihlallere ilişkin iken, edimin ifasına fesat karıştırma suçu ise ihale ile yüklenilen edimlerin ifası aşamasındaki ihlalleri kapsamaktadır. Edimin ifasına fesat karıştırma suçu, yalnızca kamu ihaleleri ile yüklenilen edimlerden ziyade kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı ihale dışında başka yollarla taahhüt altına girilen edimleri de kapsamakla birlikte, yazımızda söz konusu suç kamu ihaleleri ile yüklenilen edimler bağlamında ele alınacaktır.

KAMU İHALE SÖZLEŞMELERİ

Kamu İhale Kanunu uyarınca sözleşme, mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinde idare ile yüklenici arasında yapılan yazılı anlaşmayı ifade etmektedir.

Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun "Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur." hükmünü ihtiva eden 4/3 maddesi ile "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır." hükmünü ihtiva eden 36. maddesi dikkate alındığında, kamu ihale sözleşmelerinin özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Fakat her ne kadar tarafların hak ve yükümlülükler bakımından eşit olduğu ifade edilse de kamu ihale sözleşmelerinde gerek mevzuat kaynaklı durumlara gerekse hukuki ilişkinin niteliğinden doğan uygulamalara bakıldığında, idarenin belirleyici ve baskın yönüne rastlamak mümkündür.

Buna ek olarak, kamu ihale sözleşmelerinin akdedilmesi prosedürü, borçlar hukukunun temel ilkelerinden olan sözleşme serbestisi kapsamı dışında yer almaktadır. Bilinmektedir ki kişiler, sözleşmenin taraflarını ve içeriğini kanunda öngörülen sınırlar kapsamında özgürce belirleyebilmektedir. Bu kural, TBK 26 hükmünün bir sonucudur. Sözleşme serbestisi, sözleşme yapıp yapmama, sözleşmenin içeriğini, konusunu, türünü ve taraflarını belirleme özgürlüğünü ifade etmektedir. Hal böyleyken kamu ihale sözleşmelerinde, sözleşmenin tarafını belirlemenin idarenin iradesinden ziyade kanundan doğan bir prosedüre tabi olduğu görülmektedir. Bununla birlikte sözleşmenin türü ve içeriğine ilişkin sınırlar da Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile belirlenmiştir.

YASAK FİİL VE DAVRANIŞLAR

Kamu ihale hukuku kapsamında ihale süreci Kamu İhale Kanunu ve Devlet İhale Kanunu ile, sözleşme süreci ise Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile düzenlenmektedir.

Bununla birlikte ihaleye hazırlık, ihalenin tamamlanması ve sözleşmenin akdedilmesine kadarki süreç, ihaleye fesat karıştırma kapsamında; sözleşme sonrası süreç ise edimin ifasına fesat karıştırma suçuna konu olmaktadır.

Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu uyarınca aşağıda belirtilen fiiller "yasak fiil ve davranışlar" olarak addedilmiştir:

"a) Hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikap, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs etmek.

b) Sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek.

c) Sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak.

d) Taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar vermek.

e) Bilgi ve deneyimini idarenin zararına kullanmak veya 29 uncu madde hükümlerine aykırı hareket etmek.

f) Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek.

g) Sözleşmenin 16 ncı madde hükmüne aykırı olarak devredilmesi veya devir alınması."

Hükümde sınırlı sayıda belirtilen yasak fiilleri icra edenler hakkında, 26. madde uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararıverilecektir. İcra edilen yasak fiilin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde ise, hem idari yaptırım uygulanacak hem de faillerin cezai sorumluluğu gündeme gelecektir. Bu husus kanunun 27. maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir: "İş tamamlandıktan ve kabul işlemi yapıldıktan sonra tespit edilmiş olsa dahi, 25 inci maddede belirtilen fiil veya davranışlardan Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile o işteki ortak veya vekilleri hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre ceza kovuşturması yapılmak üzere yetkili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur."

Söz konusu yasak fiil ve davranışların icrası neticesinde, aynı zamanda görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık, kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, zimmet, rüşvet, irtikap suçlarının oluşması mümkün olmaktadır. Yazımızda ilgili fiiller "edimin ifasına fesat karıştırma suçu" kapsamında değerlendirilecektir.

EDİMİN İFASINA FESAT KARIŞTIRMA SUÇU

Edimin ifasına fesat karıştırma suçu TCK m. 236 hükmünde düzenlenmiş olup ilgili hüküm şu şekildedir

"(1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile ceza-cezalandırılır.

(2) Aşağıdaki fiillerin hileli olarak yapılması halinde, edimin ifasına fesat karıştırılmış sayılır:

a) İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim veya kabul edilmesi.

b) İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul edilmesi.

c) Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.

d) Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.

e) Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi.

(3) Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar."

MADDİ UNSUR

FİİL

Suç tanımında, sınırlı sayıda seçimlik hareketlere yer verilmekle birlikte, bu hareketlerin hileli olarak yapılması şartı aranmıştır. Önemle belirtmek gerekir ki gerçek dışı beyana dayalı her fiil, hile olarak kabul edilemeyecektir. Hilenin, ortalama zeka ve bilgiye sahip bir kimseyi aldatabilecek nitelikle olması aranmaktadır. Hile, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından "nitelikli yalan" olarak tanımlanmıştır.

"...Uygulamadaki yerleşmiş kabule göre hile; 'Hile nitelikli yalandır. Yalan belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Kullanılan hile ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır... hileli davranışın aldatacak nitelikte olması gerekir. Basit bir yalan hileli hareket olarak kabul edilemez' olarak tanımlanmaktadır... Bununla birlikte, hileli davranışlar kişinin ya da kişilerin öznel durumları itibarıyla değil, nesnel ölçütler esas alınmak suretiyle, her somut olayın özelliğine göre olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı dikkate alınmalıdır..." (Yargıtay CGK, 27.09.2016, E.2016/789, K.2016/323)

SUÇ TÜRLERİNE GÖRE AYRIM

Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun seçimlik hareketli bir suç olması dolayısıyla, hükümde sayılı hareketlerden birinin gerçekleşmesiyle suç oluşacaktır.

Suçun, yalnızca kanuni tanımda yer alan birtakım fiillerin icrası suretiyle işlenebilmesi mümkün olduğundan, bağlı hareketli suç olduğu söylenebilir.

Suçun sırf hareket suçu olması dolayısıyla suçun tamamlanması, bir neticenin gerçekleşmesine bağlı değildir.

Suç türüne ilişkin diğer bir husus, tehlike suçu ile zarar suçu ayrımıdır. Bu hususta edimin ifasına fesat karıştırma suçu bakımından farklı değerlendirmeler bulunmaktadır. Bilindiği üzere suçun tamamlanması için suç ile korunan hukuki değerin zarara uğraması şartı aranmaktaysa bir zarar suçu, herhangi bir zararın varlığı aranmıyorsa tehlike suçu söz konusudur.

Tehlike suçu ise kendi içinde somut tehlike suçu ve soyut tehlike suçu olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Suçun tamamlanması için bir tehlikenin varlığının şart koşulduğu hallerde somut tehlike suçu söz konusu iken, suçun kanuni tanımında öngörülen fiilin gerçekleşmesi halinde bir tehlikenin oluştuğu varsayılıyorsa soyut tehlike suçu söz konusudur. Bir görüşe göre, bu suçun oluşması için bir zararın meydana gelmesi şartı aranmadığından bu suç bir tehlike suçu1 iken; niteliği gereği beraberinde bir zararı da getirdiğinden dolayı, söz konusu suç bir zarar suçudur2. Kanaatimizce her ne kadar suç neticesinde suçun özelliğinden kaynaklı bir zarar meydana gelmekte ise de suçun oluşması için bir zararın oluşması şartı öngörülmediğinden -zarar suçunun tanımı gereği- söz konusu suç bir soyut tehlike suçudur.

FAİL

Suçun kanuni tanımından da anlaşıldığı üzere edimin ifasına fesat karıştırma suçunun faili, "teslim/ifa eden" ve "kabul eden" kişilerdir. Bu kavramların kimleri ifade ettiği hususunun netleştirilmesi için, Kamu İhale Kanunu'ndaki tanım ile birlikte değerlendirmek uygun olacaktır. Sözleşmenin tarafları Kamu İhale Kanunu m.4 hükmünde yüklenici ve idare olarak öngörülmüştür. Buna göre yüklenici, üzerine ihale yapılan ve sözleşme imzalanan istekliyi, idare ise ihaleyi yapan -Kamu İhale Kanunu kapsamındaki- kurum ve kuruluşları ifade etmektedir. Dolayısıyla teslim/ifa eden, üzerine ihale yapılan ve sözleşmeyi imzalayan istekli adına malı teslim etmeye veya işi ifa etmeye yetkili olan kişiyi, kabul eden ise ihaleyi yapan kurum ve kuruluş adına malı/ifayı kabule yetkili olan kişiyi ifade etmektedir.

Suçun herkes tarafından işlenebilen suç olması halinde genel suç, yalnızca belirli kişiler tarafından işlenebilmesi halinde ise özgü suç söz konusu olacaktır. Örneğin; hırsızlık, yaralama, tehdit gibi suçlar herkes tarafından işlenebilen suçlar iken, rüşvet, işkence, görevi kötüye kullanma suçları özgü suç mahiyetindedir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde edimin ifasına fesat karıştırma suçunun, yalnızca ihale ile yükümlülük altına giren ve idare adına edimi kabul etmeye yetkili kişiler tarafından işlenebilen bir suç olması dolayısıyla bu suçun özgü suç mahiyetinde olduğunu söyleyebiliriz.3

MAĞDUR

Edimin ifasına fesat karıştırma suçu, Türk Ceza Kanunun İkinci Kitabının "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı Üçüncü Kısmının Dokuzuncu Bölümü altında düzenlenmektedir. Bu suçun mağdurunun kamu, bir başka deyişle toplumu oluşturan bütün bireyler olduğu söylenebilir. İhalenin tarafı olan kurumun ise -tüzel kişilerin ceza hukuku anlamında mağdur olarak kabul edilemeyeceği dikkate alındığında- "suçtan zarar gören" olarak kabulü gerekmektedir.

SUÇUN KONUSU

Kamu İhale Kanunu ve Devlet İhale Kanunu uyarınca yapılmış olan ihaleler ile yüklenilen edimler bu suçun konusunu oluşturmakla birlikte, bu kanunlar kapsamı dışındaki ihaleler ve hatta özel hukuk sözleşmelerine dayalı edimler de bu suça konu olabilecektir. Zira hükümde, genel olarak -belirtilen- kurumlara karşı üstlenilen edimlerin ifasından söz edilmektedir.

MANEVİ UNSUR

Suçun manevi unsuruna baktığımızda, bu suçun taksirli haline ilişkin olarak kanuni düzenlemeye yer verilmediğinden, suçun yalnızca kasten işlenen bir suç olduğunu söyleyebiliriz.

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Kanunda öngörülen suç tipine uygun fiil, kural olarak hukuka aykırıdır. Ancak bir hukuka uygunluk sebebinin varlığı halinde, tipe uygun fiil gerçekleştiği halde fiil hukuka uygun kabul edilecek, bu sebeple suç oluşmayacak ve suç dolayısıyla failin cezai sorumluluğu doğmayacaktır. Hukuka uygunluk sebepleri Türk Ceza Kanunu'nun Birinci Kitap, İkinci Kısım İkinci Bölümü altında düzenlenmekte olup; hakkın kullanılması, görevin ifası, ilgilinin rızası ve meşru müdafaa olarak sayılabilir. İlgili bölümde yalnızca hukuka uygunluk sebeplerine değil, aynı zamanda kusurluluğu azaltan veya ortadan kaldıran sebeplere de yer verilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki kusurluluğu azaltan veya ortadan kaldıran bir sebebin varlığı halinde -hukuka uygunluk sebebinin varlığından farklı olarak- suç oluşacak, ancak failin ceza sorumluluğunun azalması veya ortadan kalkması gündeme gelecektir.

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

TEŞEBBÜS

Failin işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması halinde suça teşebbüs söz konusu olacaktır. Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun neticeli suç değil, sırf hareket suçu olması dolayısıyla bu suça teşebbüsün mümkün olmadığı izlenimi oluşsa da, Yargıtay içtihatları uyarınca bu suça teşebbüs mümkündür.

Teslim ve kabul aşamasına kadar gerçekleştirilen -suçun oluşmasına hizmet edecek mahiyetteki hareketler- hazırlık hareketleri olarak nitelendirileceğinden dolayı fiillerin bu aşamada kalması halinde teşebbüsten söz edebilmek mümkün olmayacaktır. Ancak icra hareketi niteliğinde değerlendirilebilecek fiillerin oluşum sürecinin parçalara bölünebilmesi ve kesintinin bu aşamada gerçekleşmesi halinde teşebbüs söz konusu olacaktır4

İŞTİRAK

Edimin ifasına fesat karıştırma suçuna hem fail olarak hem de şerik olarak katılmak mümkündür. Şeriklik, azmettirmek veya yardım etmek suretiyle mümkün olmaktadır.

Bu suçun bir özgü suç olması dolayısıyla, bu suçun hem doğrudan faili hem müşterek faili olabilmek, failin teslim eden veya idare adına kabul etmeye yetkili kişi olmasına bağlıdır. Normal şartlarda -suçun oluşumuna sağladığı katkı gereği- müşterek fail olarak değerlendirilecek olan kişinin özgü suç dolayısıyla fail için öngörülen şartları ihtiva etmemesi halinde bu kişi, müşterek fail olarak değil yardım eden olarak sorumlu olacaktır.

Buna ek olarak bu suça azmettiren veya yardım eden olarak katılım, herhangi bir özel şarta bağlı değildir.

İÇTİMA

Edimin ifasına fesat karıştırma suçu kapsamında öngörülen seçimlik hareketler, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu m. 25 hükmünde sayılan yasaklı fiillerden bir kısmını ihtiva etmektedir. Bu sebeple Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu m. 25 hükmünde sayılan yasaklı fiillerden, TCK m. 236 hükmünde öngörülen seçimlik hareketler dışında kalanların suç teşkil etmesi halinde, fail edimin ifasına fesat karıştırma suçu dolayısıyla değil, fiile karşılık gelen suç tanımını ihtiva eden diğer suç/suçlar dolayısıyla cezalandırılacaktır.5

Buna ek olarak, TCK m. 236 hükmünde sayılan seçimlik hareketler dışında başkaca hareketlerle ihale sonucunda yüklenilen edime fesat karıştırılmış olması halinde, edimin ifasına fesat karıştırma suçu dolayısıyla değil, bu suçları düzenleyen genel hükümler çerçevesinde cezalandırma yoluna gitmek gerekmektedir

Bununla birlikte edimin ifasına fesat karıştırma suçu tanımında sayılan seçimlik hareketlerin icrası kapsamında başkaca bir suçun oluşması halinde "görünüşte içtima" kuralı gereği, edimin ifasına fesat karıştırma suçunun unsuru kapsamına giren suçlar bakımından cezaya hükmolunmayacak, yalnızca edimin ifasına fesat karıştırma suçu bakımından cezaya hükmolunacaktır. "Görünüşte içtima", çeşitli normların aynı fiille ilgili görünmelerine rağmen, aslında bunlardan yalnız birinin uygulanabilmesidir6. Bu noktada belirtmek gerekir ki, TCK m. 236/ f. 3 maddesinde "Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar." hükmüne yer verilmiştir. Burada görünüşte içtima kuralına bir istisna getirilerek; seçimlik hareketleri icra etmek suretiyle menfaat sağlayan görevlilerin, gerçek içtima hükümleri uyarınca hem edimin ifasına fesat karıştırma hem de bu kapsamda işlenen fiil/fiillerin başkaca suç oluşturması halinde diğer suçlar dolayısıyla cezalandırılacağı ifade edilmiştir. Bu noktada failin, kendisine veya bir başkasına menfaat sağlaması konusunda bir ayrım gözetilmemiştir. Dolayısıyla fail, bu suçun işlenmesi suretiyle herhangi bir kişi lehine menfaat sağlamışsa, görünüşte içtima kuralları uygulanmayacak, failin bu kapsamdaki suç teşkil eden bütün fiilleri dolayısıyla sorumluluğu doğacaktır.

SONUÇ

İhale sürecinin hukuka uygun bir şekilde idamesini sağlamak adına Türk Ceza Kanunu kapsamında yer verilen suçlar, 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Üçüncü Bap Birinci Fasıl altında "Bir kimse Türkiye Devleti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırarak her ne suretle olursa olsun irtikap eylerse on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır ve zarar kendisine ödettirilir." hükmünü ihtiva eden 205. maddesi ile İkinci Kitap Altıncı Bap Beşinci fasıl altında "Bir kimse yukardaki maddede yazılı olan erzak ve eşyanın nev'inde ve keyfiyet ve kemiyetinde hile ve hud'a irtikap ederse altı aydan beş seneye kadar hapis cezaisiyle beraber yirmi beş liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi itasına mahküm olur. Resmi daireye veya bir hizmeti ammeye mahsus olarak itası taahhüt olunan sair levazıma hile ve hud'a karıştırdığı takdirde failin göreceği ceza iki seneye kadar hapis ve yüz elli liraya kadar cezayı naktidir." hükmünü ihtiva eden 362. maddesi ile düzenlenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na baktığımızda, konuya ilişkin düzenlemelerin sınırlarının daha belirgin olduğu görülmektedir. İhale sürecine ilişkin olarak gerek Devlet İhale Kanunu ve Kamu İhale Kanunu'nda gerekse Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nda yer alan kazuistik düzenlemeler dikkate alındığında, konuya ilişkin suçların buna paralel olarak seçimlik hareketli olarak düzenlenmesi, suç teşkil eden fiillerin sınırlarının net olarak belirlenmesi bakımından isabetli bir tercih olmuştur.

Footnotes

1. Mahmut KAPLAN, "Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçu", İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası (İÜHFM), Yıl: 2013, Cilt: LXXI, Sayı: 1, s. 715; Ahmet GÖKCEN, "Yeni Ceza Kanunu‟nda İhaleye ve Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçları", Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi, Yıl: 2005, Sayı: 6- 7, s. 176 ; Murat Volkan DÜLGER, Ekonomik Suçlar Bağlamında İhale Sürecine İlişkin Suçların Değerlendirilmesi, s.18.

2. İzzet ÖZGENÇ, İhale Sürecinde İşlenen Suçlar, 4. Bası, Ankara 2013, s. 123; Çetin ARSLAN/Ali Rıza TÖNGÜR, "Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçu", Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Yıl: 2013, Sayı: 14, s. 243.

3. Aksi görüş için bkz: Murat Volkan DÜLGER, Ekonomik Suçlar Bağlamında İhale Sürecine İlişkin Suçların Değerlendirilmesi, s.15.

4. Ahmet KILIÇ, Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçu, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2017, s.96.

5. Onur Alp SARAÇ, Kamu İhale Sisteminde Yasaya Aykırı Durumlar, Ege Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2010, s.50.

6. Kayıhan İÇEL, Suçların İçtimaı, İstanbul, 1972, s. 167.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More