3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun (“Kanun”) uyarınca taraflar arasında sözleşme ile belirlenmiş bir faiz oranı bulunmadığı durumlarda kanuni faiz uygulanmakta olup bu oran 1 Ocak 2006'dan beri yıllık %9 olarak uygulanmaktaydı.
20 Mayıs 2024 tarihli ve 8485 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı (“Karar”) uyarınca ise 1 Haziran 2024 tarihinden itibaren yıllık kanuni faiz oranının %24 olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Karar uyarınca 1 Haziran 2024 tarihinden sonra başlatılacak olan yasal süreçler kapsamında uygulanacak kanuni faiz oranı açısından herhangi bir tartışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bu tarihten önce başlatılmış olan ve devam eden yasal süreçler için kanuni faiz oranının ne olacağı ve nasıl hesaplanacağı sorusu gündeme gelmektedir. Bu sorunun cevabı ise geçmiş yıllarda değişen kanuni faiz oranları sonrasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda verilen Yargıtay kararları ışığında verilebilecektir1
İlgili kararlar incelendiğinde daha önce başlamış ve devam etmekte olan yasal süreçler kapsamında aşamalı faiz hesaplamalarının yapılması gerekecektir. Buna göre, 1 Haziran 2024 tarihine kadar kanuni faiz oranı %9 olarak, 1 Haziran 2024 tarihinden sonra ise kanuni faiz oranı %24 olarak hesaplanması gerekecektir. Bu hesap her ne kadar basit olarak gözükse de doğru uygulanmadığı takdirde (i) icra takipleri bakımından fazla hesaplanan faiz bakımından alacaklı aleyhine karar çıkması ve (ii) dava süreçleri bakımından da ilgili kararın tümden bozulması sonuçları doğurabilecektir. Bu bakımdan yasal süreçlerin takibinde bu hesaplamanın vekiller tarafından da teyit edilmesi büyük önem arz edecektir.
Sonuç
Ülkemizin ekonomik koşulları göz önüne alındığında, her ne kadar getirilen yeni kanuni faiz oranı olumlu bir gelişme olarak nitelendirilebilecekse de uygulamada özellikle 1 Haziran 2024 öncesinde başlayan ve devam eden yasal süreçler açısından karışıklığa sebebiyet vererek söz konusu süreçlerin uzamasına da yol açabilecektir.
Bunun yanı sıra, her ne kadar günümüzdeki enflasyona göre %24 düşük bir oran olarak değerlendirilse de Kanun kapsamında tanınan yasal sınırlamanın en üst oranı olduğundan bunun üzerinde bir oran belirlenmesi için Kanun değişikliği yapılması gerekecektir
Footnote
1 Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 12.05.2011 tarihli ve 2010/41 E., 2011/7172 K. sayılı kararı, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 14.11.2006 tarihli ve 2006/18196 E., 2006/21249 K. sayılı kararı ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 12.02.2007 tarihli ve 2006/24458 E., 2007/1995 K. sayılı kararı
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.