ARTICLE
23 April 2025

Aynı Gruba Dahil Şirketlerin Birbirine Döviz Veya Türk Lirası Cinsinden Borç Para Vermelerinin Mevzuat Karşısındaki Durumu

B
BDO TURKIYE (DENET YEMINLI MALI MUSAVIRLIK A.S.)

Contributor

BDO Turkiye is an audit and consultancy firm offering professional services in: audit, tax, accounting and advisory service lines. Our main objective since day one is to be a reliable consultant to our clients, and offer the most beneficial solutions appropriate to their needs, with the help of close collaboration.
Döviz cinsinden kredi vermenin vergisel yaptırımı olamaz. Yeter ki emsal faiz oranından faize konu edilmiş olsun.
Turkey Corporate/Commercial Law

Döviz cinsinden kredi vermenin vergisel yaptırımı olamaz. Yeter ki emsal faiz oranından faize konu edilmiş olsun. Yoksa Sermaye Hareketleri Genelgesi'ne aykırılıktan dolayı bazı inceleme elemanlarının daha önce eleştirdikleri gibi borcu kullanan firmadaki kur farklarının reddedilmesi söz konusu olamaz.

Öteden beri aynı gruba dahil şirketlerin birbirine borç para verip veremeyecekleri tartışma konusu olmuştur. Konu hem kredi verme yetkisi hem de vergiye dair mevzuat açısından tereddütlere yol açmaktadır. Yazımda mevcut mevzuat çerçevesinde bu konuyu değerlendireceğim.

Daha önceleri bankalar dışındaki kişi ve kurumların ödünç para vermelerini düzenleyen 90 Sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükte iken, aynı gruba dahil şirketlerin kendi aralarında borç para alıp vermeleri konusunda bir tartışma bulunmuyordu. Çünkü bu Kararnamenin 2. maddesiyle tüzel kişilerin doğrudan veya ortak veya iştirakleri vasıtasıyla dolaylı olarak ortaklık ilişkisi içinde bulundukları diğer tüzel kişilere ödünç para vermeleri Kararname kapsamı dışında bırakılmış ve böylece bunlar Kararnamenin 9. maddesi ile tefecilikle suçlanmaktan ve devamında Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinde belirtilen hapis ve para cezalarından ari tutulmuştu.

Ancak mezkur KHK 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ile 13.12.2012 tarihinde yürürlükten kaldırılınca ve bu Kanunda yürürlükten KHK'daki benzer düzenlemeye yer verilmeyince, grup şirketlerinin artık birbirine borç verip veremeyecekleri konusunda tereddütler ortaya çıktı.

Durum böyle olmakla birlikte, grup şirketleri yine de birbirlerine borç para vermeye devam ettiler. Tabii çoğu şirket, transfer fiyatlaması kuralları gereği bu borç paraları emsal faiz oranından faizlendirdi ve bunun kurumlar vergisini ve KDV'sini ödedi. Böyleleri için vergisel bir sorun olmasa da yukarıda belirttiğimiz tefecilik sorunu her zaman vardı. Ne var ki bilgimiz dahilinde kimseye böyle bir suçlama yöneltilmedi.

Nihayet TCMB tarafından yayınlanan Sermaye Hareketleri Genelgesi'nin 38. maddesiyle yapılan düzenlemeden sonra bu tereddütler ortadan kalktı. Mayıs 2018'de Genelgeye eklenen bu düzenlemeyle, fon fazlası olan firmaların diğer grup firmalarına kredi verebilecekleri ikincil mevzuatla da olsa kabul edilmiş oldu. Aslında bu düzenleme grup firmalarının birbirlerine döviz kredi vermelerini yasaklamak amacına matuf ama bunu söyleme tarzı ile grup firmalarının birbirine TL kredi verebileceklerini de ifade edilmiş oluyor. Aynı Genelgenin 48. Maddesinde yer alan Türkiye'de yerleşik kişilerce yurt dışında pay sahibi olduğu ortaklıklara, yurt dışındaki ana şirkete ve grup şirketlerine döviz veya TL cinsinden borç para verilebileceğine yönelik düzenleme de bu durumu destekliyor.

Düzenlemenin son hali aynen şöyle:

"Kambiyo mevzuatı uyarınca Türkiye'de yerleşik kişiler ancak 32 sayılı Karar'da yer alan şekliyle bankalar ve finansal kuruluşlardan döviz kredisi temin edebilecekleri için bir firmanın başka bir firmaya döviz kredisi kullandırması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, işlemin fon fazlası olan firmanın fon açığı olan aynı holding bünyesindeki firmaya veya grup firmasına ilgili tutarın döviz cinsinden karşılığını yatırabilmesi amacıyla gerçekleştirilmesi halinde, borçlandırmanın ve takibinin Türk Lirası cinsinden yapılması kaydıyla, borçlandırma işlemlerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden karşılığının firmanın yazılı beyanına istinaden yurt içindeki ilgili hesaplara transfer edilmesi mümkündür. Ancak, yeni bir döviz kredisi kullanmak suretiyle kredi kullanan firmanın aynı holding bünyesinde veya grup içinde olan başka bir firmaya söz konusu krediyi aktarması mümkün bulunmamaktadır. Bankalar veya finansal kuruluşlar köprü kredi ve benzeri uygulamalarla bu şekilde hareket ettiğini tespit ettikleri şirketleri Bakanlığa bildirir."

Bu düzenleme fon fazlası olan grup şirketlerinin birbirlerine dövizli borç veremeyeceklerini, sadece ödemesini döviz ile yapabileceklerini ancak borcun takibinin TL cinsinden olacağını söylüyor. Ancak bankadan alınan dövizli kredinin diğer grup firmasına aktarılması yasak. Yani yukarıda belirtildiği şekilde verilen borcu firmalar kendi kaynaklarından sağlayacaklar. Bu aslında dövizli kredi kullanmaya yönelik olarak 32 sayılı Karar ile getirilen kısıtlamaların grup firmaları kullanılarak arka yoldan aşılmasını önlemeye yönelik bir düzenleme. Ama bu düzenleme bir yandan grup şirketleri arasındaki borçlanmanın mümkün olduğunu da söylüyor. O halde tefecilikle ilgili bir durumun da söz konusu olmayacağını kabul etmiş oluyor.

Sonuç itibariyle grup firmaları birbirlerine emsal faiz oranlarına da dikkat ederek TL cinsinden borç para verebilirler (Bu konudaki makalemiinceleyebilirsiniz). Sermaye Hareketleri Genelgesi ile getirilen düzenlemeye rağmen borcu döviz cinsinden verirler ve takip ederlerse, TCMB'nin 32 sayılı Karar'dan aldığı yetkiyle yaptığı bu düzenlemeye muhalefetten dolayı kambiyo mevzuatına aykırı davranmış olurlar. Bunun yaptırımı da Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilecek idari para cezasıdır.

Döviz cinsinden kredi vermenin vergisel yaptırımı olamaz. Yeter ki emsal faiz oranından faize konu edilmiş olsun. Yoksa Sermaye Hareketleri Genelgesi'ne aykırılıktan dolayı bazı inceleme elemanlarının daha önce eleştirdikleri gibi borcu kullanan firmadaki kur farklarının reddedilmesi söz konusu olamaz. Çünkü döviz cinsinden kredi vermek kambiyo mevzuatı ile yasaklanmıştır. Vergi mevzuatı ile yasaklanmış değildir. Sözleşme serbestisi içinde bunun kambiyo cezasını da göze alan firmalar elbette ki birbirlerine döviz cinsinden borç vermeyi tercih edebilirler.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More