Tek Satıcılık Sözleşmelerinin Rekabet Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
Tek satıcılık sözleşmesi ticari hayatta oldukça sık karşılaşılan ve rekabet hukuku açısından oldukça önemli sözleşmelerden biridir.
Turkey Antitrust/Competition Law
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

Giriş

Tek satıcılık sözleşmesi ticari hayatta oldukça sık karşılaşılan ve rekabet hukuku açısından oldukça önemli sözleşmelerden biridir. Tek satıcılık sözleşmesi Borçlar hukuku kapsamında doktrinde isimsiz bir çerçeve sözleşme olarak nitelendirilmektedir.

Sağlayıcı ile tek satıcı arasında hukuki ilişkileri düzenleyen tek satıcılık sözleşmesi ile, sağlayıcı, ürünlerini ve/veya hizmetlerini sözleşmede belirlenen bölgede münhasır hakka sahip olarak tek satıcıya sağlamayı ve satıcı da kendi ad ve hesabına ürünleri satmayı ve/veya hizmetleri sağlamayı taahhüt eder.

Tek satıcılık sözleşmesi ile satıcıya tesis edilen münhasırlık hakkının, rekabet etmeme yükümlülüğünü içerdiğini belirtilmelidir. Bu kapsamda tek satıcılık sözleşmeleri esasen 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a ("Kanun") aykırı olarak değerlendirilebilecektir. Ancak, sözleşmenin her ne kadar da rekabeti kısıtlayıcı etkileri olsa da, sözleşmenin ekonomi ve tüketici açısından faydaları bulunduğundan, tek satıcılık sözleşmesi ile ilgili belirli koşullarda işbu yazıda belirtilen muafiyetler tanınmıştır.

Tek Satıcılık Sözleşmesi Tanımı ve Unsurları

Tek satıcılık sözleşmesi ile ilgili olarak doktrinde farklı tanımlamalar ve açıklamalar bulunmaktadır. Buna göre Borçlar hukuku kapsamında doktrinde sürekli edimli bir çerçeve sözleşme olarak belirtilen tek satıcılık sözleşmesi genel olarak, bir sağlayıcı ile tek bir satıcı arasında sürekli olarak devam eden ve hukuki ilişkileri belirleyen bir çerçeve anlaşmadır. Bu sözleşme kapsamında, sağlayıcı belirli bir coğrafi bölgede ürünlerinin/hizmetlerinin tamamını veya bir kısmını münhasıran tek bir satıcıya teslim etmeyi taahhüt eder. Tek satıcı ise, sözleşme konusu ürünleri/hizmetleri kendi adına ve hesabına satarak, bu ürünlerin/hizmetlerin satışını artırmak için çaba gösterecektir. Bu sözleşme, hem sağlayıcı hem de tek satıcı için çeşitli avantajlar ve yükümlülükler getirmektedir. Sağlayıcı, belirli bir bölgede ürünlerinin dağıtımı ve satışı konusunda güvenilir bir iş ortağına sahip olurken, tek satıcı da bu ürünlerin tek yetkili satıcısı olarak belirli bir bölgedeki pazar payını artırma fırsatı yakalamaktadır.

Tek satıcılık sözleşmesinde, sağlayıcı tek satıcıya belirli bir bölgede satış tekeli yetkisi vermektedir. Ancak bu tekel hakkı, zaman, yer ve mallar açısından sınırlandırılmalıdır ve sözleşme, taraflardan birinin ekonomik özgürlüğünü aşırı derecede kısıtlamamalıdır; aksi durumda ahlaka aykırı olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, tek satıcılık sözleşmesinin teşebbüsler arasında sürekli bir ilişkiyi içerdiği belirtilmelidir.

Rekabet Hukuku Açısından Değerlendirme

Rekabet hukukunun temel amacı, teşebbüsler arası rekabet düzenini korumaktır. Temel amaç Kanun'un ilk maddesinde, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim teşebbüslerin kötüye kullanmalarını önleme olarak düzenlenmiştir. Kanun'un 2. maddesi ise kanun kapsamını düzenlemektedir, buna göre; Kanun, Türkiye sınırları içinde faaliyet gösteren veya piyasaları etkileyen teşebbüslerin rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı her türlü anlaşma, uygulama ve kararlarının yanı sıra, rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralmaları kapsamaktadır.

Kanun'un 4. maddesi, rekabeti engelleyebilecek anlaşma, uyumlu eylem ve kararları yasaklar ve bu anlaşmaların özelliklerini sıralamaktadır. Bu düzenleme kapsamında, rekabeti sınırlayıcı olan tek satıcılık sözleşmeleri de yasaklı anlaşmalar kapsamında sayılmaktadır.

Anlaşmalara Tanınan Muafiyet

Rekabet hukukunu ihlal edebilecek yasaklı anlaşmalar, belirli şartları taşıdıklarında grup muafiyeti alabilirler. Bunun nedeni, bu anlaşmaların mutlak olarak rekabeti sınırlayıcı olmaması, aynı zamanda piyasa rekabetini artırıcı ve tüketicilere ve topluma olumlu etkilerinin de olmasıdır. Kanun'un 5. maddesi teşebbüsler arası anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararlarına uygulanacak muafiyet düzenlemektedir, buna göre aşağıdaki durumların tamamının varlığı halinde, muafiyet tanınmaktadır:

  1. Malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması,
  2. Tüketicinin bundan yarar sağlaması,
  3. İlgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması,
  4. Rekabetin (a) ve (b) bentlerindeki amaçların elde edilmesi için zorunlu olandan fazla sınırlanmaması.

Muafiyeti düzenleyen 5. maddeye ek olarak, rekabeti sınırlayıcı olmaları nedeniyle yasaklanan tek satıcılık sözleşmeleri, belirli şartları sağladıklarında grup muafiyeti alarak bu yasaklardan kurtulabilirler. Rekabet Kurumu tarafından grup muafiyetleri verilmiş ve bu anlaşmaların taşıması gereken nitelikler tebliğ ile belirlenmiştir. Buna göre, Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği ("Tebliğ") ile dikey anlaşmaların Kanun'un 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasından grup olarak muaf tutulmasının koşullarını belirlenmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Tebliğ uyarınca düzenlenen muafiyetten yararlanılabilmesi için sağlayıcı ve tek alıcının faaliyet gösterdikleri ilgili ürün/hizmet pazarındaki paylarının 30%'u aşmaması gerekmektedir. Ayrıca, Tebliğ uyarınca, rekabeti doğrudan veya dolaylı olarak engelleme amacı taşıyan aşağıdaki sınırlamaları içeren dikey anlaşmalar muafiyetten yararlanamayacağı düzenlenmiştir:

  1. Alıcının kendi satış fiyatını belirleme serbestisinin engellenmesi. Şu kadar ki; taraflardan herhangi birinin baskısı veya teşvik etmesi sonucu sabit veya asgari satış fiyatına dönüşmemesi koşuluyla, sağlayıcının azami satış fiyatını belirlemesi veya satış fiyatını tavsiye etmesi mümkündür.
  2. Aşağıdaki haller dışında, alıcının sözleşme konusu mal veya hizmetleri satacağı bölge veya müşterilere ilişkin kısıtlamalar getirilmesi.
    1. Alıcının müşterilerince yapılacak satışları kapsamaması kaydıyla, sağlayıcı tarafından kendisine veya bir alıcıya tahsis edilmiş münhasır bir bölgeye ya da münhasır müşteri grubuna yapılacak aktif satışların kısıtlanması,
    2. Toptancı seviyesinde faaliyet gösteren alıcının son kullanıcılara yönelik satışlarının kısıtlanması,
    3. Bir seçici dağıtım sistemi üyelerinin yetkili olmayan dağıtıcılara satış yapmalarının kısıtlanması,
    4. Birleştirilmek amacıyla tedarik edilen parçaların söz konusu olması halinde, alıcının bunları üretici konumundaki sağlayıcının rakiplerine satmasının kısıtlanması.
  3. Seçici dağıtım sisteminde, bir sistem üyesinin yetkili olmadığı yerde faaliyet göstermesinin yasaklanması hakkı saklı kalmak kaydıyla, perakende seviyesinde faaliyet gösteren sistem üyelerinin son kullanıcılara yapacakları aktif veya pasif satışların kısıtlanması.
  4. Seçici dağıtım sisteminde, sistem üyelerinin kendi aralarındaki alım ve satımın engellenmesi.
  5. Parçaların birleştirilmesi ile oluşturulan malların söz konusu olması halinde, bu parçaları satan sağlayıcı ile birleştiren alıcı arasındaki anlaşmalarda, sağlayıcının bu parçaları son kullanıcılara veya malların bakımı ya da onarımıyla alıcı tarafından yetkilendirilmemiş tamircilere yedek parça olarak satmasının yasaklanması.

Rekabet Kurumuna Bildirim

Teşebbüslerin Tebliğ kapsamında muafiyetten yararlanması için Rekabet Kurulundan izin alması veya bildirim yapması zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna göre, Kanun'da ve Tebliğ'de belirtilen muafiyet şartlarının yerine getirilmesi yeterlidir. Ancak, teşebbüsler yanlış değerlendirmenin önüne geçmek ve ileride herhangi bir yaptırım ile karşılaşmamak adına ilgili tek satıcılık sözleşmesini Rekabet Kuruluna bildirmeyi ve muafiyet başvurusunda bulunmayı tercih etme imkanına sahiptirler.

Muafiyetin Geri Alınması

Tebliğ ile muafiyet tanınmış bir anlaşmanın, Kanun'un 5. maddesinde düzenlenen koşullarla bağdaşmaz etkilere sahip olduğunun tespit edilmesi halinde, Rekabet Kurulu, Kanun'un 13. maddesine dayanarak, anlaşmaya bu Tebliğ ile tanınan muafiyeti geri alabilir.

Ayrıca Rekabet Kurulu, Kanun'da yasaklanan faaliyetler ve hukuki işlemler hakkında, başvuru üzerine veya resen inceleme, araştırma ve soruşturma yapma ve Kanun'da düzenlenen hükümlerin ihlal edildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu ihlallere son verilmesi için gerekli tedbirleri alma ve bu kişilere idari para cezaları uygulama yetkisine sahiptir. Bu kapsamda tek satıcılık sözleşmesine muafiyet tanınmış olsa da bu karar Kanun'da belirtilen durumların varlığı halinde geri alınabilir. Buna ek olarak, rekabet hukukuna aykırı olarak muafiyet değerlendirilmesi yapılması halinde, bu sözleşme geçersiz olacaktır ve bu aykırılık sözleşmenin akdedildiği tarihten itibaren butlan sayılacaktır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More