Fikri ve sınai mülkiyet haklarının çevrimiçi ihlali durumunda çeşitli hukuki yollara başvurulabilir. Bunlar; ihlale karşı ihtiyati tedbir talebi de içerebilecek şekilde ihlalin tespiti, durdurulması, önlenmesi veya ortadan kaldırılması talepli hukuk davası açmak, ya da ceza şikayeti yoluna başvurmak veya uyar-kaldır prosedürüne başvurmak gibi çeşitli hukuki yollar olabilir. Aşağıdaki şemada, çevrimiçi hak ihlallerine karşı başlatılabilecek hukuki yollar özet şekliyle dikkatinize sunulmaktadır:
Marka ihlalinin temel yasal dayanağı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 7. ve 29. maddelerinde düzenlenmektedir. SMK'nın 29. maddesi uyarınca aşağıdaki fiiller marka hakkını ihlal teşkil etmektedir;
- Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
- Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
- Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
- Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Özetle; ürünlerin satışı, dağıtımı, ithalatı, ihracatı veya sunulması yoluyla bir markayı taklit etmek veya ayırt edilemeyecek kadar benzer bir işareti kullanmak SMK uyarınca marka ihlali teşkil edebilmektedir. SMK'nın 7. maddesi ise tescilli marka sahiplerine, markanın çevrimiçi platformlarda alan adı, yönlendirici kod veya anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması durumlarını da kapsayacak şekilde, aynı veya benzer işaretlerin izinsiz kullanımını engelleme hakkı tanımaktadır. Bu tür ihlallere karşı; ihlalin tespit edilmesi, durdurulması ve maddi-manevi zararlara ilişkin tazminat talebi için hukuki yollara başvurulabilir.
Gerekli hukuki şartların ve yargılamaya ilişkin usulü şartların sağlanması durumunda, çevrimiçi ihlale karşı ihtiyati tedbir talebinde bulunulabilir. İhtiyati tedbir talebi dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden değişik iş dosyası üzerinden talep edilebileceği gibi esas hakkındaki dava ile birlikte de görevli ve yetkili mahkemeden talep edilebilmesi de mümkündür. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi durumunda, karar veren mahkeme ihlale konu internet sitesine veya içeriğe erişim engelleme kararı verebilir. Ancak çevrimiçi içeriğe erişimin engellenmesi yönünde kararlar coğrafi olarak sınırlı olduğundan, ihlale konu çevrimiçi içeriğe yalnızca Türkiye'den erişim engellenebilir; ihlale konu çevrimiçi içeriğe Türkiye dışından erişime devam edilebilir.
Marka hakkına tecavüz fiilleri aynı zamanda cezai yaptırım hükümlerine de tabidir. SMK madde 30 uyarınca başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi hakkında Savcılık nezdinde ceza şikayetinde bulunulabilir.
Çevrimiçi ihlaller bakımından bir diğer önemli mesele aracı hizmet sağlayıcılar ile yer sağlayıcıların sorumluluğudur. İhlale konu içerikten esas olarak içeriği yayınlayan içerik sağlayıcı sorumludur. Aracı hizmet sağlayıcılar ve yer sağlayıcılar ise, kural olarak içerik sağlayıcılar tarafından yayınlanan ihlale konu içerikten sorumlu değildir1. Ancak, hak sahibinden uygun bir bildirim aldıktan sonra bu tür içerikleri kaldırmazlarsa aracı hizmet sağlayıcıların ve yer sağlayıcıların sorumlulukları söz konusu olabilir. 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcı ve Elektronik Ticaret Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik uyarınca; aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sağlayıcılar tarafından sunulan içeriğin hukuka aykırı olduğundan haberdar olması hâlinde, bu içeriği kırk sekiz saati geçmemek üzere gecikmeksizin yayından kaldırmalıdır. Bunun için fikri sınai mülkiyet hakkı ihlal edilen hak sahibinin ihlale ilişkin yeterli ve makul kanıtlarla desteklenen bir bildirimi aracı hizmet sağlayıcıya iletmesi gerekmektedir. Geçerli ihlal bildirimine rağmen ihlale konu içeriğin kaldırılmaması veya inceleme neticesinde ihlal teşkil etmediği tespit edilen içeriğin tekrar yayınlanmaması, aracı hizmet sağlayıcılar hakkında idari para cezası uygulanmasına neden olabilir.
2023 yılında, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcı ve Elektronik Ticaret Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik'in yukarıda özetlenen hukuki düzenlemelerinin iptali talebiyle Danıştay ve Anayasa Mahkemesi nezdinde başvuruda bulunulmuş; bunun üzerine Danıştay, ilgili düzenlemelerle ilgili yürütmenin durdurulması kararı almıştır. Ancak Danıştay tarafından henüz nihai bir karar verilmemiştir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi tarafından da kanunun ilgili maddelerini iptali başvurusu hakkında henüz karar verilmemiştir. Böylece anılan hukuki düzenlemeler hakkında henüz nihai olarak iptal kararı verilmemiş olmakla birlikte yürürlüğü durdurulmuş olduğundan bu düzenlemelerin uygulamasının geçici olarak durdurulmuş olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç olarak Türkiye'deki yasal düzenlemeler çevrimiçi fikri sınai mülkiyet haklarının ihlallerine karşı hukuki, cezai ve idari yollar üzerinden çok yönlü ve güçlü hukuki düzenlemeler sunmaktadır. Sınai Mülkiyet Kanunu ve Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, marka sahiplerine markalarının izinsiz kullanımı ve ihlali ile mücadele konusunda uyar-kaldır yöntemlerinden ihtiyati tedbirlere kadar çeşitli hukuki koruma yöntemleri sağlamaktadır. Ancak, devam eden iptal süreçleri ve yürürlüğü durdurulan hükümler nedeniyle bu düzenlemelerin hukuki uygulaması bakımından çeşitli zorluklar yaşanabilmektedir. Türkiye dijital çağın gereklerine uyum sağlamaya devam ederken, hukuki uygulamaları yenilik ve erişimle dengelemek, fikri sınai mülkiyet haklarının etkin bir şekilde korunması için kritik önem taşımaktadır.
Footnote
1 (1) 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun "(1) Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. (2) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi hâlinde yayından çıkarmakla yükümlüdür.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.