ARTICLE
2 March 2022

6306 Sayılı Kanun Kapsamında Payların Satışı

ML
MGC Legal

Contributor

MGC Legal is a full-service law firm based in Istanbul, Turkey, and renders services to Turkish and multinational individuals and businesses regarding activities in Turkey and EMEA countries. Practice areas include real estate and construction, brand protection, debt collection, employment, ex-pat matters, immigration, legal research and investigation, project finance, mergers and acquisitions, project management and restructuring, secondment and corporate retainer services, family and inheritance law, and other civil law matters through litigation, arbitration, and other dispute resolution methods.
Bildiğimiz üzere, ülkemizde neredeyse her yıl yaşanan irili ufaklı doğal afetler, ülkemizin talihsiz kaderi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Turkey Government, Public Sector

I) Giris

Bildigimiz üzere, ülkemizde neredeyse her yil yasanan irili ufakli dogal afetler, ülkemizin talihsiz kaderi olarak karsimiza çikmaktadir. Fakat, bu afetlerin ortaya çikardigi sonuçlar, çogu zaman afetin büyüklügüyle degil, afetin gerçeklestigi alan veya bu alanda bulunan yapilarin durumlariyla baglantili olmaktadir. Özellikle, ülkemizde yasanan depremlerin ortaya çikardigi agir sonuçlarin, yapilarin kalitesizliginin bir neticesi oldugu sürekli olarak dile getirilmektedir. Deprem kusaginda yer alan ülkemizde, geçmiste yasanan depremlerin son büyük deprem olmadigi da bilimsel bir gerçektir. Öte yandan, basta Istanbul olmak üzere, ülkemizde siddetli bir depremin gerçeklesmesi ihtimalinde, afet riski altindaki yapilara bagli olarak kisilerin yasam haklarinin büyük bir tehlike altinda kalacagini öngörmek hiç de zor degildir.

Iste Kanun Koyucu, böylesine olumsuz bir senaryonun önüne geçmek amaciyla, 6306 sayili Afet Riski Altindaki Alanlarin Dönüstürülmesi Hakkinda Kanun'u düzenlemis; sonrasinda, bu kanunun uygulanmasini göstermek üzere, 6306 sayili Kanun'un Uygulama Yönetmeligi'ni yürürlüge koymustur. Bu mevzuat, riskli yapi ve alanlari depreme hazir hale getirmeyi amaçlamakta ve günümüz kentsel dönüsüm uygulamalarinin esasini olusturmaktadir.

6306 sayili Kanun'da, bu kanunun amaci dogrultusunda riskli yapilarda gerçeklestirilecek kentsel dönüsüm uygulamalarini kolaylastirmaya yönelik düzenlemeler bulunmaktadir. Bu kapsamda, riskli yapilarda gerçeklestirilecek uygulama islemleri için 2/3 çogunluk yeterli görülmüstür. Bu durumda, kentsel dönüsüme muhalif olan 1/3 azinlik paydas(lar)in payina ne olacagi sorusu akla gelmektedir. Kanun'da, riskli yapilarin bulundugu parsellerde hisseleri oraninda paydaslarin en az 2/3 çogunlugu ile alinan karara katilmayan maliklerin arsa paylarinin satisinin gerçeklestirilebilecegi ifade edilmistir. Kanun'da öngörülen sartlarin saglanmasi halinde ise, Uygulama Yönetmeligi'nin 15/A maddesinde gösterilen usul çerçevesinde muhalif paydasin, payinin satisi mümkün kilinmistir. Su hâlde, pay satisi müessesesi, kentsel dönüsüm uygulamalarinin gerçeklestirilmesinin önemli bir araci olarak karsimiza çikmaktadir.

6306 sayili Kanun, afet riski altinda bulunan; riskli alan, riskli yapi ve rezerv yapi alanlarini kapsamaktadir ancak biz bu çalismada 6306 sayili Kanun kapsaminda yer alan riskli yapilarda maliklere ait pay satisinin konusunu ve sartlarini inceleyecegiz.

II) Genel Itibariyle 6306 Sayili Kanun ve Kentsel Dönüsüm

6306 sayili Kanun, günümüzde kentsel dönüsüm uygulamalarinin ana kaynagidir.1 Bu Kanun, kentsel dönüsüme iliskin daha önce çikarilan mevzuata göre çok daha kapsayici niteliktedir.
Kanun'un 1. maddesinde, "Bu Kanun'un amaci; afet riski altindaki alanlar ile bu alanlar disindaki riskli yapilarin bulundugu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarina uygun, saglikli ve güvenli yasama çevrelerini teskil etmek" olarak ifade edilmistir. Anlasilacagi üzere, bu Kanun'la Kanun Koyucu, olasi afetler neticesinde can ve mal güvenliginin zarar görmesine neden olacak riskleri kaldirmayi, kentsel alanlarin ve yapilarin planlama ve sehircilik ilkelerine uygunlugunun saglanmasini, yani kisacasi kentsel dönüsümü hedeflemistir.2 Her ne kadar 6306 sayili Kanun'un basliginda "afet" kavramina yer verilmis olsa da, bu Kanun incelendiginde, esas odak noktasinin deprem afeti oldugu anlasilmaktadir.

6306 sayili Kanun'un gerekçesi incelendiginde de Türkiye'nin deprem riski altinda oldugu; buna ragmen mevcut yapilarin büyük kisminin muhtemel afetlere karsi dayanikli olmadiklari ve orta siddetteki bir depremde bile agir derecede hasar görüp yikildiklari ifade edilmistir. Iste 6306 sayili Kanunla, mümkün olan en kisa sürede risk altinda bulunan yapi ve alanlari dönüstürmek ve Türkiye'yi olasi afetlere, depremlere hazir hale getirmek istenmistir. 6306 sayili Kanun'un kapsami da bu dogrultuda belirlenmistir.

Kanun, özel mülkiyette bulunan tasinmazlar üzerindeki yapilarin, depreme dayaniklilik testlerine tabi tutulmasini, bu testler sonucunda riskli bulunan yapilarin yikilarak yerlerine afetlere dayanikli yeni yapilarin insa ettirilmesini öngörmekte; üzerindeki zeminin özelligi nedeniyle afete maruz kalacak alanlarin tahliyesini ve bu alanlarda yasayan kisilerin yeni yapilacak yerlesim alanlarina naklini konu almaktadir 3

Anayasa Mahkemesi, E. 2012/87 K. 2014/41 numarali 27.02.2014 tarihli kararinda da kanunun gerekçesi ve konusuyla paralel bir biçimde kentsel dönüsümle ilgili olarak, "Süphesiz bunda riskli yapi maliklerinin önemli kisisel menfaatleri bulunmaktadir." ifadesi yer almaktadir. Ancak, burada bu sekilde ifade edilen menfaatin her somut durumda tüm malikler açisindan var oldugunu söylemek zordur. Kentsel dönüsüm uygulamalariyla elde edilmek istenen menfaat (yarar) ile mülkiyet hakki zaman zaman karsi karsiya gelebilmekte; dönüsüm, her zaman kolaylikla gerçeklesememektedir. Zaten "pay satisi" müessesesi de bu zorlugun bir sonucu olarak ortaya çikmistir.

III) Satisin Konusu: Pay (Hisse)

6306 sayili Kanun ve Uygulama Yönetmeligi'nin farkli noktalarinda Kanun Koyucunun ayri ayri "pay", "arsa payi" ve "hisse" kavramlarina yer verdigi görülmektedir. Pay, konumuz bakimindan birlikte sahip olunan mülkiyete "katilma" yetkisi saglayan, bünyesinde haklar ve borçlar barindiran bir kavramdir. Bu pay sayesinde paydaslar TMK md. 688'te belirtilen "malik hak ve yükümlülüklerine" sahip olurlar. Kelime anlami olarak, "pay" ve "hisse" es anlamlidir. Gerçekten de, riskli yapi kararina konu tasinmazda hak sahibi olan malikler arasinda, müsterek (payli) mülkiyet söz konusu degilse; pay ve hisse, 6306 sayili Kanun sistematiginde kelime anlamina uygun sekilde kullanilmaktadir. Ancak, riskli yapi malikleri içerisinde müsterek (payli) mülkiyet rejimine tabi olanlar varsa; Kanun Koyucu, bu maliklerin tasinmazdaki paylari üzerinde sahip olduklari hisselerini esas almaktadir.

Gerek uygulama islemlerine karar verme asgari nisabi olan paydaslarin 2/3'ünün hesabinda, gerekse de satisin konusunu olusturmasi bakimindan; müsterek mülkiyete konu payin tamami degil, her biri kendi payi bakimindan malik hak ve yükümlülüklerine sahip olan paydaslarin pay üzerindeki hisseleri dikkate alinmaktadir. 6306 sayili Kanun kapsaminda alinan kararlara katilan müsterek mülkiyet paydaslari, hisseleri kapsaminda dönüsüm uygulamalari sonrasinda tasinmazdaki mülkiyet haklarini muhafaza ederken; karara katilmayan(lar)in hisseleri ise satisa konu edilebilmektedir. Bu durumda, satisin konusunu ise, payin tamami degil, müsterek maliklerden uygulamaya iliskin karara katilmayan(lar)in hisseleri olusturmaktadir.

Böylece, 6306 sayili Kanun uyarinca, riskli yapi olarak belirlenen ve hizli bir sekilde dönüsüme tabi tutulmasi arzulanan binada gerçeklestirilecek uygulama islemlerinde, 4271 sayili Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümleri uyarinca payli mülkiyette yönetim ve tasarrufa iliskin ortaya çikmasi muhtemel bir ön sorunun önüne geçilmektedir4 Anlasilacagi üzere bu durumda, 6306 sayili Kanun kapsaminda satisin konusunu, pay veya paydaki hissenin olusturdugunu söylemek mümkündür.

IV) Pay Satisinin Sartlari

6306 sayili Kanun kapsaminda gerçeklestirilecek olan pay satisi, belirli sartlarin tamamlanmasinin ardindan, bir idari usul ile söz konusu olur. Yani, riskli yapi maliklerine ait payin idarece satisinin gerçeklestirilebilmesi, öncelikle pay satisina iliskin mevzuatta gösterilen sartlarin varligina baglidir. Idare, pay satisina iliskin sartlarin var olmadigina karar verirse; istemi reddedecek, sartlari tasiyan basvurulari ise kabul ederek, pay satisina iliskin usul dogrultusunda satis islemini gerçeklestirecektir.

A) Riskli Yapi Kararinin Varligi

Riskli yapi, 6306 sayili Kanun md. 2 f.1/d uyarinca "riskli alan içinde veya disinda olup ekonomik ömrünü tamamlamis olan ya da yikilma veya agir hasar görme riski tasidigi ilmî ve teknik verilere dayanilarak tespit edilen yapi" olarak tanimlanmaktadir. 5

Dolayisiyla, 6306 sayili Kanun kapsaminda pay satisi isleminin gerçeklesebilmesi için öncelikle ortada bir yapi olmasi gerekmektedir 6

Uygulama Yönetmeligi, Imar Kanunu'na göre yapi tanimi içerisinde degerlendirilebilecek her imalati riskli yapi kararina konu olabilecek sekilde düzenlememis; riskli yapi kararina konu olabilecek yapilarin kapsamini oldukça daraltmistir. Buna göre, "riskli yapi tespiti; kendi basina kullanilabilen, üstü örtülü ve insanlarin içine girebilecekleri ve insanlarin oturma, çalisma, eglenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan yapilar ile hayvanlarin ve esyalarin korunmasina yarayan yapilar hakkinda yapilir. Insaat halinde olup ikamet edilmeyen yapilar ile metrukluk veya baska bir sebeple statik bakimdan yapi bütünlügü bozulmus olan yapilar riskli yapi tespitine konu edilmez". Uygulama Yönetmeligi'nin bu hükmünden hareketle, 6306 sayili Kanun ve alt mevzuati kapsaminda dönüsüme tabi tutulabilecek yapilardan, aslinda Imar Kanunu'nun 5. maddesinde tanimlanan bina kavraminin anlasilmasi gerektigi söylenebilecektir.7

Uygulama Yönetmeligi, ayrica, ''insaat halinde olmama'' ve ''ikamete elverisli olma'' ile ''statik bakimdan yapi bütünlügü bozulmamis olma'' seklinde iki ek kosul öngörmek suretiyle, dönüsüme tabi olabilecek binalarin kapsamini biraz daha daraltmistir. Buna karsin, dönüsüme tabi olabilecek bina niteligindeki yapilar hakkinda, ruhsatli-ruhsatsiz, yapi kullanma izni olan-olmayan seklinde ayrimlara gidilmeyerek, 6306 sayili Kanun'un amacina paralel sekilde kapsam bu yönden genis tutulmustur.

Süphesiz bu nitelikte bir binanin varligi, tek basina, uygulama islemlerine konu edilmesine imkân tanimayacaktir. Bunun için, anilan nitelikteki binanin riskli nitelik tasimasi ve bu yönde bir risk tespiti yapilmasi gerekmektedir. 8 Tasinmazin hukuki statüsünü degistiren bu tespit, 6306 sayili Kanun kapsaminda kentsel dönüsüm sürecinin baslangici ve pay satisinin ilk sartidir. Bu karardan sonra tasinmaz, 6306 sayili Kanun'un hukuki rejimine tabi olacaktir.

B) Maliklerin Anlasmasi ve Pay Satisi Kararinin Alinmasi

Riskli yapi tespit kararinin alinmasindan sonra maliklerin tasinmazda gerçeklestirilecek uygulama islemleri konusunda bir karar almasi gerekmektedir. Maliklerin riskli yapi kararina konu tasinmazda gerçeklestirilecek uygulama islemleri konusunda oy birligi ile karar almalari durumunda paydaslar arasinda bir hukuki ihtilaf dogmayacagi açiktir. Bu anlamdaki bir hukuki problem, maliklerin riskli yapi olarak tespit edilmis tasinmazda ne yönde tasarruf edeceklerine iliskin tam bir mutabakata varamamasi durumunda ortaya çikar.

Kanunun "uygulama islemleri" baslikli 6. maddesine göre, "riskli yapilarda, bu yapilarin bulundugu parsellerde, yapilar yiktirilmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birlestirilerek veya imar adasi bazinda uygulama yapilmasina, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil islemlerine, yeniden bina yaptirilmasina, paylarin satisina, kat karsiligi veya hasilat paylasimi ve diger usuller ile yeniden degerlendirilmesine, yapinin paydasi olup olmadiklari gözetilmeksizin sahip olduklari hisseleri oraninda paydaslarin en az üçte iki çogunlugu ile karar verilir". Anlasildigi üzere, mevzuatta riskli yapi kararina konu olan binanin bulundugu parselin ne sekilde degerlendirilecegi hususu numerus clausus degildir. Malikler, riskli yapi tespiti karari üzerine, tasinmazda gerçeklestirilecek imar uygulamalari ve tasinmazin ne sekilde degerlendirilecegine iliskin kararlar almaktadirlar. Maliklerin alacaklari bu kararlar, paydaslarin muhalif kalmalarina, pay satis karari alinmasina, sonrasinda satisa konu edilecek paylarin degerine ve mülkiyet hakkina dogrudan etki edecek niteliktedir.

Riskli yapi tespiti karari sonrasinda maliklerin, karara konu olan tasinmazin degerlendirilmesi konusunda alacaklari kararlar içinse, 6306 sayili Kanun ve Uygulama Yönetmeligi'nde, kararin zamani ve nisabi ile alinma usulüne iliskin özel hükümler getirilmistir. Kanun Koyucu, maliklerin tasinmazin ne sekilde degerlendirilecegi hususunda anlasamayarak, aralarinda hukuki ihtilafin dogmasi ihtimaline binaen riskli yapi olarak tespit edilmis binada gerçeklestirilecek uygulama islemleri konusunda karar almaya iliskin genel hükümlerden ayri bir nisap ve usul öngörmüstür. Bu karara katilmayanlarin sahip olduklari paylarin ise satilmasina imkân tanimistir.

Kisilerin, yani riskli yapi maliklerinin, mülkiyet hakkini dogrudan etkileyen ve hatta duruma göre sonlandiran bu hukuki imkânin hukuka uygun sekilde kullanilabilmesi için konumuz bakimindan karar nisabi önemlidir ve yalnizca bu durum incelenecektir.

Karar Nisabi

Riskli yapida gerçeklestirilecek olan uygulama islemleri konusunda riskli yapi maliklerinin oy birligi ile mutabakat saglayamamalari halinde Kanun Koyucu, afet riski altindaki binanin norm ve standartlara uygun sekilde dönüsümünü saglayabilmek adina, paydaslarin en az 2/3 çogunluguyla alinan karari yeterli bulmaktadir. Bu durumda, karara katilmayan maliklerin paylarinin ne olacagi sorunu gündeme gelmektedir. Ancak, yukarida da ifade ettigimiz gibi 6306 sayili Kanun bu paylarin satisina imkân tanimaktadir.

6306 sayili Kanun'un 6. maddesine göre, "[...] riskli yapilarda ise bu yapilarin bulundugu parsellerde, yapilar yiktirilmadan önce, [...] paylarin satisina, [...] yapinin paydasi olup olmadiklari gözetilmeksizin sahip olduklari hisseleri oraninda paydaslarin en az üçte iki çogunlugu ile karar verilir. Bu karara katilmayanlarin arsa paylari, Bakanlikça rayiç degeri tespit ettirilerek ve bu degerden az olmamak üzere anlasma saglayan diger paydaslara açik artirma usulü ile satilir". Bu durumda, riskli yapilarda gerçeklestirilecek uygulama islemleri konusunda, paydaslarin en az 2/3'ü ile karar verilmesi durumunda, karara katilan maliklerce karara katilmayan maliklerin paylarinin satisi yönünde de bir karar tesisi gerekmektedir.

Bu noktada üzerinde durulmasi gereken husus ise üçte iki çogunlugun ne sekilde belirlenecegidir. 6306 sayili Kanun'da bu hesap yapilirken "yapinin paydasi olup olmadiklari gözetilmeksizin sahip olduklari hisseleri oraninda paydaslarin en az üçte iki çogunlugu ile karar verilir" hükmü yer almaktadir. Anilan hükümdeki nisabin, pay ve paydas çogunlugunu mu yoksa yalnizca pay çogunlugunu mu kastettigi ögretide tartisilmis ve genel itibariyle bu nisabin pay çogunlugu oldugu görüsü kabul edilmistir9

Kanun Koyucu bu hususta, TMK'nin payli mülkiyet veya Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (KMK) kat mülkiyetinde maliklerin tasinmazda tasarrufta bulunmalarina iliskin öngörülen karar nisabindan farkli bir kural belirlemistir. Kanun, 2/3 nisaba iliskin olarak, yalnizca payi (hisseyi) esas almistir. 6306 sayili Kanun'un amaci gözetildiginde, riskli oldugunun tespit edilmesi nedeniyle yani güçlendirmeye konu edilemeyecekse yikilacak bir bina hakkinda pay satisina karar verilmesinde payin esas alinmasinin isabetli bir yaklasim oldugu söylenebilecektir.

Burada dikkat çekilmesi gereken bir diger ifade ise 2/3 nisabinin "yapinin paydasi olup olmadiklari gözetilmeksizin" maliklerin hisseleri oraninda hesaplanacaginin düzenlenmis olmasidir. Bu ifadeden hareketle, yapinin paydasi olmadan hisse sahibi olan paydasin söz konusu olup olmayacagi sorusu akla gelmektedir. Bu ifadenin, uygulama islemlerine dolayisiyla pay satisina yönelik alinacak kararlarda, paydas sayisinin hesaba katilmayacagina, yalnizca hissenin esas alinacagina ve bina ile arzin mülkiyetinin farklilasabildigi durumlarda, arsa maliklerinin hissesinin hesaba katilmasi gerektigine isaret etmek üzere getirildigi söylenebilecektir.

Gerçekten de, 6306 sayili Kanun'un uygulanmasini göstermek üzere çikarilan Uygulama Yönetmeligi'ne bakildiginda bu çikarimlarin hukuki dayanaklarini görmek mümkündür. Uygulama Yönetmeligi'nin 15/7. maddesine göre, "Bir parselde birden fazla yapi bulunmasi ve bu yapilarin tamaminin riskli yapi olarak tespit edilmis olmasi halinde, yürütülecek uygulamalara yapinin paydasi olup olmadiklari gözetilmeksizin sahip olduklari hisseleri oraninda bütün maliklerin en az üçte iki çogunlugu ile karar verilir".

Görüldügü üzere, bir parsel üzerinde birden fazla riskli yapinin varligi halinde, 2/3 nisabi her bir riskli yapi için ayri ayri aranmamakta; riskli yapilarin maliklerinin sahip olduklari toplam hisse üzerinden bu nisap hesaplanmaktadir. Ayrica, Uygulama Yönetmeligi'nin "Riskli yapilarin tespiti ve itiraz" baslikli 7/2. maddesinde, "Arsa üzerindeki yapinin baskasina ait olmasi ve bunun da tapu kütügünde belirtilmis olmasi halinde, riskli yapi tespiti lehine serh olan tarafça yaptirilir" hükmüne yer verilerek, yapi maliki ile arsa malikinin farklilasabilecegine isaret edilmistir. Böyle bir durumda, riskli yapi tespiti için basvurabilecek olan kisiler ile uygulama islemlerine karar verecek kisiler ayrilmakta; riskli yapi tespiti gerçeklestirildigi takdirde, tasinmazda ne yönde tasarruf edilecegine ve pay satisina, yapinin maliki olup olmadigina bakilmaksizin, arsa maliklerinin paylari dogrultusunda karar verilecektir. 10

Bu durumda, uygulama islemlerine ve pay satisina iliskin alinacak kararlarda aranan 2/3 nisabin, parsel üzerinde bulunan riskli yapi/yapilarin maliklerinin arsa üzerinde sahip olduklari hisseler üzerinden hesaplanacagini söylemek mümkündür.

Tam burada akillara söyle bir soru gelebilir; bir riskli yapi üzerinde hem payli mülkiyet, hem de elbirligi mülkiyeti varsa bu durumda nasil hareket edilecektir?

Bu konuda doktrinde çesitli görüsler vardir. Oguzman, Seliçi ve Özdemir'in de savundugu baskin görüse göre, birlikte mülkiyetin bir türü olan elbirligiyle mülkiyette payli mülkiyetten farkli olarak payin söz konusu olmayacagini belirtmektedir. Nitekim TMK md. 701/2 göre de, "Elbirligi mülkiyetinde ortaklarin belirlenmis paylari olmayip her birinin hakki, ortakliga giren mallarin tamamina yaygindir".

Bu durumda, elbirligiyle mülkiyetin söz konusu oldugu durumlarda, 6306 sayili Kanun kapsaminda islem tesisi için, TMK md. 702 çerçevesinde hareket edilmesi veya TMK md. 703 uyarinca elbirligiyle mülkiyetin sona erdirilmesi gerektigi söylenebilecektir.

TMK md 702'ye göre; "Ortaklarin haklari ve yükümlülükleri, toplulugu doguran kanun veya sözlesme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözlesmede aksine bir hüküm bulunmadikça; gerek yönetim, gerek tasarruf islemleri için ortaklarin oybirligiyle karar vermeleri gerekir. Sözlesmeden dogan topluluk devam ettigi sürece, paylasma yapilamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluga giren haklarin korunmasini saglayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanir". Konumuz itibariyle TMK 702'nin 2. fikrasi bizim için önem arz etmektedir. Söz konusu hükme göre, eger kanunda ve sözlesmede aksine bir hüküm öngörülmemisse üzerinde elbirligi mülkiyeti bulunan riskli yapi hakkinda dönüsüm karari verilebilmesi için yapi üzerinde mülkiyet hakki bulunan kisilerin oybirligi ile bu karari vermesi gerekmektedir.

Bir diger ihtimal ise, TMK 703 kapsaminda söz konusu olabilmektedir. Bu hükme göre; ''Elbirligi mülkiyeti, malin devri, toplulugun dagilmasi veya payli mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylastirma, aksine bir hüküm bulunmadikça, payli mülkiyet hükümlerine göre yapilir''.

Bu hükümden hareketle, riskli yapi üzerinde var olan elbirligi mülkiyeti herhangi bir sekilde ortadan kalkar veya kaldirilirsa paylastirma artik kural olarak payli mülkiyet hükümlerine göre yapilacagi için ve artik pay (hisse) ve paydas kavramlarindan söz edilebilecegi için yukarida açikladigimiz 6306 sayili Kanun'un 6. maddesi kapsaminda satis yapilabilecektir.

Bu açiklamalarin ardindan, en basta sordugumuz soruya geri dönecek olursak; eger ki bir riskli yapi üzerinde hem payli mülkiyet, hem de elbirligi mülkiyeti söz konusuysa, baskin görüse göre; payli mülkiyetin söz konusu oldugu kisim bakimindan 6306 sayili Kanun'un 6. maddesinde belirtilen sekilde karar alinarak bu konuda hareket edilebilecektir.

Elbirligi mülkiyetinin bulundugu kisim bakimindan böyle bir kararin verilebilmesi içinse; elbirligi seklinde mülkiyet hakkinda sahip olan kisilerin oybirligi gerekmektedir. Ancak, elbirligi mülkiyeti herhangi bir sekilde ortadan kalkarsa, artik payli mülkiyet esaslarina geçilecegi için burada 6306 sayili Kanun'un 6. maddesi kapsaminda hareket edilebilecektir.


Kaynakça

  • ÇAKIR, ÜLKER, 6306 Sayili Kanun Kapsaminda Riskli Yapilarda Pay (Hisse) Satisi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Arastirmalari Dergisi, Cilt 27, Sayi 2, Aralik 2021.
  • ÜSTÜN, Kentsel Dönüsüm Hukuku, On Iki Levha Yayinlari, 2014, Istanbul.
  • OY, NAZIK, Kentsel Dönüsüm Kapsaminda Rezerv Yapi Alani Riskli Alan ve Riskli Yapilar, Beta Yayinlari, 2014, Istanbul.
  • OGUZMAN, SEÇIL, ÖZDEMIR, Esya Hukuku, Filiz Yayinlari, 2020, Istanbul.
  • 1. Üstün, Kentsel Dönüsüm Hukuku s. 128.
  • 2. Oy, Nazik, Kentsel Dönüsüm Kapsaminda Rezerv Yapi Alani, Riskli Alan ve Riskli Yapilar s. 46.
  • 3. Üstün, Kentsel Dönüsüm Hukuku s. 131.
  • 4. Çakir, Ülker, 6306 Sayili Kanun Kapsaminda Riskli Yapilarda Pay (Hisse) Satisi, s. 11.
  • 6. 3194 sayili Imar Kanunu'nun 5. maddesine göre yapi, "karada ve suda, daimî veya muvakkat, resmi ve hususi yeralti ve yerüstü insaati ile bunlarin ilave, degisiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir".
  • 7. "Bina; kendi basina kullanilabilen, üstü örtülü ve insanlarin içine girebilecekleri ve insanlarin oturma, çalisma, eglenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanlarin ve esyalarin korunmasina yarayan yapilardir."
  • 8. Gün Yazici, Yargi Kararlari Isiginda Kentsel Dönüsüm, Riskli Yapilar ve Yargisal Denetim s. 146.
  • 9. Çakir, Ülker, 6306 Sayili Kanun Kapsaminda Riskli Yapilarda Pay (Hisse) Satisi, s. 14.
  • 10. Çakir, Ülker, 6306 Sayili Kanun Kapsaminda Riskli Yapilarda Pay (Hisse) Satisi, s. 15.

Ilginizi Çekebilir:

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More