İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanununun 24. Maddesinde düzenlenmekte olup sağlık sebepleri bu hallerden ilki olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim 24. Maddenin Sağlık Sebepleri başlıklı 24/I. Maddesinde " a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa. b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa." şeklinde iki alt başlık altında işçinin sağlık sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshi düzenlenmiştir.
Yürürlükteki 4857 sayılı İş Kanunu ile 1475 sayılı İş Kanunundan a bendindeki "sözleşme sırasında bilinmeyen" kısmı çıkarılmış olup güncel halde sözleşmenin yapılışında işçi tarafından bilinip bilinmemesi önem arz etmemektedir.
- İş Kanunu md. 24/I - a bendindeki düzenlemeye göre işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması gerekmektedir.
Yargıtayın bir kararında da sağlık sebebiyle fesih konusunda rahatsızlığın işin niteliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının sağlığı veya yaşayışı için tehlike yaratıp yaratmadığı irdelenmiştir.
"...Somut uyuşmazlıkta davacı işçi, sağlık nedeni ile ağır işte çalışamayacağı gerekçesi ile iş sözleşmesini feshetmiş olup 4857 sayılı İş Kanununun 24/1-a maddesine göre, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlikeli olursa işçinin haklı fesih hakkı bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, davacının hastalığının veya rahatsızlığının başlamasına ve gerekse tekrarlanmasına işyeri ve çalışma koşullarının neden olup olmayacağı, rahatsızlığın işin niteliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının sağlığı veya yaşayışı için tehlike yaratıp yaratmadığı yönlerinde rapor alınmalı, bu rahatsızlığının davacının çalıştığı ve çalışması önerilen işlerde çalışmasına engel olup olmadığı gerekirse işyerinde aralarında sağlıkçılarında bulunduğu ve işten anlayan uzman bilirkişiler marifeti ile işyerinde keşif yapılmalı, bilirkişi mütalaasına başvurulmalı ve sonucuna göre feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ile feshin haklı nedene dayandığının kabulüne ve kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesi hatalıdır..." (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, E. 2014/9984, K. 2014/17162, T. 15.10.2012 )
Yargıtay'ın işçinin haklı nedenle fesih yaptığının kabulü için sağlık raporu alınarak işçinin sağlığında ne denli bir tehlike oluştuğunun araştırılması yönünde görüşü bulunmaktadır.
Buna ilişkin olarak bknz. "Davacı işçi dava dilekçesiyle iş akdini sağlık nedeniyle feshettiğini beyan etmiş olup, sağlık kurulu raporunda, davacının astım teşhisinde bulunulduğu, tozlu dumanlı ortamda çalışmasının sakıncalı olduğu yönünde karar verildiğini, Mahkemece iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılmasının işin niteliğinden doğan sebeple işçinin sağlığı için ne ölçüde tehlike oluşturduğu hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu yönde gerekli araştırmanın yapılarak ilgili sağlık kuruluşundan usulüne uygun rapor aldırılması ve işçinin feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır." (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2017/5350 K. 2017/9923 T.06.06.2017 )
Bunun yanı sıra tehlikenin gerçekleşmiş olduğu işine devam etmesini engelleyen meslek hastalığı, iş kazası durumlarında da işçinin İş Kanunu 24/I a 'da belirtilen sebebe dayanarak haklı fesih yapması mümkündür. Nitekim Yargıtay bir kararında davacının meslek hastalığı bulunduğunu, sabit olan hastalığı nedeniyle de işin yapılmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Bknz. "Davacıya ait raporlarda Bissinosis tanısı konulduğu,hastalığının mesleki olduğu ve kontrolünün istendiği anlaşılmaktadır. 1999 yılından sonra raporu nedeniyle bobin bölümüne verildiği, İSGÜM tarafından işyerinde yapılan toz ölçümüne göre söz konusu oranın standartların altında kaldığı belirlenmiştir. Her iki taraf tanıkları bobin bölümünde de toz bulunduğu önceki bölümle farkının az olduğunu beyan etmişlerdir. Bu durumda içlerinde davacının hastalığı konusunda uzman doktorunda bulunduğu, bilirkişi kurulu tarafından işyerinde yapılacak inceleme sonucu,çalıştığı bölümde davacının sabit olan hastalığı ile işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığının belirlenerek ,iş akdinin davacı tarafından haklı olarak feshedilip feshedilmediğine karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçe ile kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,17.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi." (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2007/22097 K. 2008/16409 T. 17.06.2008)
Yine işverenin %80 oranında kusurlu olduğu işçinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle de işçinin feshinin haklı nedenle yapıldığına kanaat getirmiştir. Bknz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 08.06.1982, 4685/5529
İşçinin fesih hakkını kullanırken dürüstlük kurallarına uygun olarak ve makul sürede fesih hakkını kullanması gerekmesinin yanında işverenin de tehlikeyi bertaraf edecek şekilde tehlike oluşturmayan bir ortam sağlaması, sağlık koşullarına uygun olarak başkaca bir görev verilmesi işçinin haklı nedenle feshi yerine – esaslı değişiklik sayılmayacak şekilde yapılan değişiklikler ile - iş ilişkisinin devamı sağlanabilecektir.
Bu yönde bir Yargıtay kararı için bkz. "Somut olayda, işyeri hekimince düzenlenen 26.03.2007 ve 21.02.2011 tarihli raporlarda, davacıda işitme kaybı tespit edildiği ve gürültülü ortamlarda çalışamıyacağı yönünde görüş bildirildiği, buna göre davalı işverence davacının görevinin değiştirildiği, yeni görevine uygun kademe ve derecesinin düşürüldüğü, buna bağlı olarakta ücretinin düştüğü anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan personel statü tasvip formlarında davacının yeni görev yerinin, saat ücretinin belirtildiği, davacının görevlendirmeleri ve ücretinin düşürülmesini kabul ettiği, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadar önerilen işte ve o iş için belirli düşük ücretle çalışmasını sürdürdüğü sabittir.
Olayda işverenin tek taraflı ücret indirimi söz konusu değildir. Ayrıca iş güvencesi sistemi, feshe son çare olarak bakmakta, iş sözleşmesinin devamının kural; feshin ise istisna olduğunu kabul etmektedir. Davacının işitme kaybı yaşamaması için işveren tarafından işçiye bu teklifi sunmuş, ücretin söz konusu iş için ne miktarda olduğu da teklifte gösterilmiş, işçi tarafından da icaba uygun kabul beyanıyla bu çalışma koşulları yürürlüğe girmiş ve iş ilişkisi sürmüştür. Hal böyle olunca bu gerekçe ile Mahkemece ücret alacağı farkı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2017/7008 K. 2017/8338 T.13.04.2017
Tehlike salt fiziksel değil aynı zamanda psikolojik kaynaklı da olabilecekse de Yargıtay bir kararında maddenin amaçladığı işi nedeniyle sağlığı veya yaşayışının tehlikeli olması durumu bulunmadığına kanaat getirerek çalışma temposu gereği Tükenmişlik Sendromu yaşadığı sağlık raporunda belirtilmiş ise davacı işçinin kıdem tazminatı talebini reddetmiştir.
Karar için bknz. "Davacı, istifa dilekçesinde sağlık sorunu olduğunu belirtmiştir. Davacıya, 25/05/2011 tarihli doktor raporuna göre Bournot (Tükenmişlik) sendromu teşhisi konmuştur. Mahkemece konusunda uzman bir psikolog davacıyla görüştürülerek 13/12/2011 tarihli rapor hazırlanmış, davacının Bournot (Tükenmişlik) sendromu yaşayabileceği kanısına varılmıştır. Dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının iş akdini 4857 sayılı İş Kanunu' nun 24/1-a maddesi uyarınca feshettiği anlaşılmaktadır. Anılan madde, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması durumunda işçiye fesih hakkı vermektedir.
Somut olayda, davacının işi gereği yoğun bir çalışma temposu içinde olması nedeni ile psikolojik bir rahatsızlık yaşadığına ilişkin rapor verilmiş ise de, bu rahatsızlık haklı fesih sebebini düzenleyen maddenin amaçladığı işi nedeniyle sağlığı veya yaşayışının tehlikeli olması durumu bulunmadığından davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2012/8871 K. 2014/15070 T.08.05.2014
- İş Kanununun 24. Maddesinde öngörülen bir diğer sağlık sebebi de işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulması halidir.
Maddeye göre hastalığın, bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir niteliğe sahip olması gerekmektedir. Burada veya bağlacı nedeniyle bulaşıcı hastalığın bulunması yeterli olup " veya" bağlacı kullanılmak suretiyle işçinin işi ile bağdaşmayan hastalıklar ayrı bir fesih sebebi yapılabileceği belirtilmektedir. Maddede belirtilen diğer özellikler ise ortak olup, bulaşıcı veyahut iş ile bağdaşmayan hastalığa tutulan kişinin işveren yahut başka bir işçi olmasının yanında sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü bir kimse olması gerekmektedir.
İş Kanununda bulaşıcı hastalık kavramı açıklanmamış olup öğretide fesih sebebi yapılması kapsamında farklı görüşler bulunmaktadır. Örneğin bulaşıcı hastalığın başka birine geçme olasılığı, hastalık sonucunda oluşacak risk gibi faktörler öğretide tartışılmış, günümüzde gelişen aşı gibi tedavi olanakları da değerlendirilmelerde kriter olarak yer almıştır. Tedavi olanakları ve hastalığın İş Kanunu kapsamında değerlendirmesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinde 2014/19081 başvuru numarası ile yapılan ve R.G. 10/3/2017 – 30003 tarih ve say ile yayımlanan kararda başvurucunun 2006 Aralık ayında yakalandığı insan immün yetmezlik virüsü (HIV) (+) tanısı ile nedeniyle konu itibariyle her ne kadar işverenin feshi, özel hayatın gizliliği ve ayrımcılık yönlerinden ele alınmışsa da ile ilgili olarak hastalığın devreleri, bulaşma riski gibi birçok sağlık konusunun irdelendiği görülmektedir. Mevzuatımız kapsamında bulaşıcı hastalıklar ile ilgili olarak , Anayasa Mahkemesi ilgili kararında da değinilen 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/5/2007 tarihli ve 26537 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyans ve Kontrol Esasları Yönetmeliği bulunmaktadır. (R.G. Tarih ve Sayı: 10/3/2017 – 30003, Başvuru Numarası: 2014/19081)
4857 İş Kanununda 24/I-b maddesinde belirtilen "işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalık" ibaresi de muğlaklık barındırmakla birlikte somut olayın özelliğine göre incelenmelidir.
Örneğin Yargıtay 8.4.2008 tarihli bir Kararında "depresyon tanısı ile iş ilişkisi devam ederken tedavi görmeye başlamıştır. Yatarak tedaviye başlanmasının üzerinden bir ay geçtikten sonra istifa ettiği, istifasının da bu rahatsızlığına bağlandığı, davacının bu istifasından sonra da yaklaşık, 8 ay tedavisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacının hastalığı bankacılık işi ile bağdaşmayan bir hal almıştır. " şeklinde yatarak tedavi gören işçinin hastalığının yaptığı iş ile bağdaşmadığı değerlendirilmiştir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 8.4.2008, E.2007/27733, K.2008/7817)
İşçinin sağlık nedeniyle feshi konusunda önem arz eden bir diğer hususta işçinin kendisinin yakalandığı bir bulaşıcı hastalık durumunda fesih hakkının olup olmadığıdır. Nitekim her ne kadar işçinin feshi, maddede düzenlenmiş ise de bulaşıcı veyahut işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulan kimse işçinin kendisi değil de, işveren veyahut işyerinde çalışan başka bir işçi olarak öngörülmüştür. Bu tartışmaya yol açan ve Yargıtay'ın vermiş olduğu 16.5.2007 tarihli kararında, "işçinin kendisinin hastalığını ileri sürerek işverenin fesih hakkını kullanmasını istemesi, bunun işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine iş sözleşmesini feshetmesi söz konusudur. Yasaya göre akdi fesih hakkı bulunmayan davacının iş sözleşmesini feshi haklı değildir" sonucuna ulaşmıştır. (Yargıtay 9. HD., 16.5.2007, E.2006/27796, K.2007/15292)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 13.2.2008 tarihli daha sonraki kararında ise, "somut olayda davacı işçinin çalıştığı yerin gıda işyeri olduğu, bu nedenle hastalığı bulaştırma riskinin çok yüksek olduğu, bu işyerinde çalışmasının, yakalandığı hastalığın niteliği de düşünüldüğünde işçi yönünden yaşamsal risk doğurabileceği anlaşılmakla, iş aktinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiği, dolayısıyla da kıdem tazminatı almaya hak kazandığı sonucuna varılmıştır" (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2008/9133, K. 2008/126, T. 13.02.2008 )
Bu kapsamda Yargıtay'ın karar incelemesi de yapılmış 9. Hukuk Dairesi'nin 29.09.2014 tarihli bir kararında da "Davalı-karşı davacıya meslektaşından Hepatit B hastalığı bulaşma ihtimalinin bulunmadığı, Hepatit-B taşıyıcısı olan kişilerin ancak hastalar açısından risk taşıyacağı, davalı-karşı davacının işyerinde hastalar açısından risk taşıyacağı, davalı-karşı davacının işyerinde çalışan ve aşıları yapılmış olan arkadaşının kendisine bulaşma riski bulunmayan hastalığını gerekçe göstererek iş akdini feshetmesi haklı nedene dayanmadığı anlaşıldığından ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır" denmek suretiyle bir başka işçide Hepatit B hastalığına yakalanması nedeniyle diğer işçi tarafından İş Kanunu madde 24/I-b 'ye göre yapılan işçinin feshini haklı bulmamış ve kıdem tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Ayrıntılı karar incelemesi için bknz. (İşyerinde Çalışan Bir İşçinin Hepatit-B Hastalığına Yakalanması Nedeniyle Diğer İşçilerin İş Sözleşmelerini Derhal Fesih Hakkı - Yargıtay 9. HD.'nin 29.09.2014 Tarihli Kararının İncelenmesi, Sicil Sayı: 33 Yıl: 2015, Doç. Dr. Hediye Ergin)
Sonuç olarak, iş sözleşmesinin işçinin İş Kanunu 24/I uyarınca sağlık nedenine dayalı yapacağı haklı nedenle fesihlerde sağlık raporu, yapılan işin değerlenmesi, hastalığın bulaşıcı niteliğinin belirlenmesi gibi hususlar önem arz etmekte olup, yine her somut olayın özelliğine göre hareket edilmesi gerekmektedir.
- İşçinin İş Sözleşmesini Sağlık Sebepleriyle Haklı Nedenle Derhal Feshi, Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Antalya, 2023
- Türk Hukukunda İş Sözleşmesinin Sağlık Sebepleriyle Sona Ermesi,Serhat Kartal, Yüksek Lisans Tezi , İstanbul – 2020
- Hastalık Riskinden Dolayı İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Feshi, Hediye Ergin
- İşyerinde Çalışan Bir İşçinin Hepatit-B Hastalığına Yakalanması Nedeniyle Diğer İşçilerin İş Sözleşmelerini Derhal Fesih Hakkı - Yargıtay 9. HD.'nin 29.09.2014 Tarihli Kararının İncelenmesi, Sicil Sayı: 33 Yıl: 2015, Doç. Dr. Hediye Ergin
- (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, E. 2014/9984, K. 2014/17162, T. 15.10.2012 )
- (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2017/5350 K. 2017/9923 T.06.06.2017 )
- (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2007/22097 K. 2008/16409 T. 17.06.2008)
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 08.06.1982, 4685/5529
- Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2017/7008 K. 2017/8338 T.13.04.2017
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2012/8871 K. 2014/15070 T.08.05.2014
- (R.G. Tarih ve Sayı: 10/3/2017 – 30003, Başvuru Numarası: 2014/19081)
- (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 8.4.2008, E.2007/27733, K.2008/7817)
- (Yargıtay 9. HD., 16.5.2007, E.2006/27796, K.2007/15292)
- (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2008/9133, K. 2008/126, T. 13.02.2008 )
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.