ARTICLE
24 April 2025

İklim Kanunu

KP
KPMG Türkiye

Contributor

KPMG is a global network of independent member firms offering audit, tax and advisory services. The firms work closely with clients, helping them to mitigate risks and grasp opportunities. KPMG member firms can be found in 143 countries and territories. Collectively they employ more than 270,000 people across a range of disciplines. KPMG Türkiye, founded in 1982, operates across 5 cities including Istanbul, Ankara, Izmir, Bursa and Adana, with more than 1,700 professionals. With over four decades of expertise, KPMG Türkiye provides Tax, Audit, Consulting and Deal Advisory services to over 6000 clients.
İklim değişikliği, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de etkisini artırarak gösteriyor ve ekonomik, sosyal ve hukuksal açıdan önemli dönüşümleri zorunlu kılıyor.
Turkey Environment

İklim değişikliği, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de etkisini artırarak gösteriyor ve ekonomik, sosyal ve hukuksal açıdan önemli dönüşümleri zorunlu kılıyor.

Türkiye'nin coğrafi konumu ve gelişmekte olan bir ülke olması sebebiyle iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alması, düşük karbon ekonomisine geçişi ve yeşil dönüşümü kaçınılmaz hale getiriyor.

Bu doğrultuda hazırlanan Türkiye'nin ilk İklim Kanunu, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefine ulaşmasını sağlamak ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi yasal bir çerçeveye oturtmak amacıyla 20 Şubat 2025 tarihinde TBMM'ye sunuldu ve 26 Şubat 2025 tarihinde Çevre Komisyonundan geçti. Kanun, mevcut Çevre Kanunu ve ilgili mevzuatlar ile uyumlu olup, Türkiye'nin sera gazı emisyon azaltım politikalarını yasal çerçeveye oturtarak özel sektör, kamu ve sivil toplum paydaşlarını kapsayan kapsamlı bir dönüşümü hedeflemektedir.

Teklif, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum faaliyetleri, planlama ve uygulama araçları, finansman mekanizmaları, izin ve denetim süreçleri ile ilgili yasal ve kurumsal düzenlemeleri içeriyor.

Ulusal Katkı Beyanı Kapsamındaki Sera Gazı Emisyon Azaltım Faaliyetlerinin Uygulanması

İklim Kanunu ile, Türkiye'nin 2023'te COP28 öncesinde güncellenen Ulusal Katkı Beyanında belirtilen sektörel sera gazı emisyonu azaltım politikaları ve faaliyetlerinin uygulanması ve azaltım hedeflerine ulaşılmasına yönelik ilgili kurumların görevleri ve sorumlulukları belirleniyor. Bu kapsamda, İklim Kanunu kapsamında görevlendirilen kamu kurumları, bu faaliyetleri ilgili hedefler doğrultusunda hazırlamaktan, uygulamaktan ve takip etmek ile yükümlü olacaklar.

Kurumların yükümlülükleri arasında, enerji ve su dâhil olmak üzere kaynak verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, büyük ölçekli özel sektör şirketlerinin karbon raporlama yükümlülüğüne tabi tutulması, özel sektörde faaliyet gösteren kuruluşların karbon ayak izinin azaltılması, alternatif, düşük karbonlu yakıtlara ve ham maddelerinin kullanımının artırılması gibi önlemler yer alacak. Bununla beraber, arazi kullanımı, arazi kullanımı değişikliği ve ormancılık (AKAKDO) sektöründe karbon yutaklarının kayıplarını engellemek üzere tedbirler alınacak, yutak ve korunaklı alanların korunması ve artırılması hedeflenecek. Emisyon azaltım faaliyetlerinin takibi ve doğrulanması için düzenli raporlama mekanizmaları oluşturulacak, şeffaflık ilkesi doğrultusunda izleme sistemleri geliştirilecektir.

İklim Değişikliğine Uyum ve Adaptasyon

İklim Kanunu kapsamında görevlendirilen kurumlar, iklim değişikliği sebebiyle şiddeti ve sıklığı artması beklenen fiziksel iklim risklerinin meydana getirdiği olası kayıp ve zararların önlenmesine ve potansiyel fırsatların değerlendirilmesine yönelik uyum faaliyetlerini gerçekleştirmek ile yükümlü olacak. Bu doğrultuda gerçekleştirilecek uyum faaliyetleri, İklim Değişikliği Başkanlığınca yayımlanan strateji ve eylem planları kapsamında Ulusal Katkı Beyanı ile uyumlu olarak belirlenecek.

Görevlendirilen kurumların uyum faaliyetlerini gerçekleştirmeye yönelik sorumlulukları arasında, iklim değişikliğine uyum ile ilgili planlama araçlarında düzenleme yapmak, risk analizlerinin hazırlanmasını koordine etmek ve fiziksel iklim risklerine potansiyel maruziyeti belirlemek, bu risklerin etkilerini azaltıcı faaliyetleri belirlenmesinde görev almak ve bu faaliyetleri uygulamak bulunuyor. Uyum faaliyetlerinin odak noktaları arasında, su kaynaklarının yönetimini sağlamak, iklim değişikliğinin biyoçeşitliliğe etkisini azaltmak, denizel ve karasal korunan alanları muhafaza etmek ve oranını artırmak, çölleşme ve erozyon ile mücadele etmek, ormansızlaşmayı önlemek ve yutak alanlarını artırmak bulunuyor.

Ulusal ve Bölgesel Uygulama

Yukarıda belirtilen iklim değişikliğine uyum ve iklim değişikliği ile mücadele faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine yönelik, İklim Değişikliği Başkanlığı koordinasyonunda ulusal iklim değişikliği stratejisi ve eylem planları belirli aralıklarda güncellenecek. Bu strateji ve eylem planlarının bölgesel ölçekte uygulanması ve bölge şartlarına uygun olarak uygulama esaslarının belirlenmesi için, il veya bölge teşkilat temsilcileri ve yerel yönetim temsilcilerinden oluşan İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulacak.

Bu kurulların sekretaryası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülecek, kurulların çalışma esasları Bakanlıkça belirlenecektir. Bölgesel ve yerel iklim değişikliği eylem planlarına temel oluşturacak sektörel ve bölgesel risk analizleri, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından geliştirilecek iklim modelleri çerçevesinde gerçekleştirilecek ve dönemsel olarak güncellenecek. Ayrıca, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden ilgili verilerin paylaşımı sağlanarak, bölgesel iklim risklerinin tespiti ve etkilerinin izlenmesi desteklenecektir.

İklim Finansmanı

İklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyuma yönelik gerçekleştirilecek faaliyetler ve yatırımlar için kaynakların oluşturulması, bu doğrultuda, teşviklerin, sermaye piyasası araçlarının, kredi ve benzeri diğer finansman araçlarının teşvik edilmesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından koordine edilecek.

Bu kapsamda, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından ulusal, sektörel ve tematik raporlar hazırlanacak, teşvik mekanizmaları geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak ve amaca yönelik yatırımları teşvik etmek üzere Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturulacak. Bununla beraberi, ulusal Emisyon Ticaret Sisteminden elde edilen gelirler, yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik kullanılacak.

Karbon Fiyatlandırma

Özel sektörde sera gazı emisyonlarının azaltılmasını teşvik etmek, AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (SKDM) yaratacağı maliyetleri azaltmak ve ihracatta rekabetçiliği korumak üzere, ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak. Bu kapsamda, Emisyon Ticaret Sistemi'nin pilot fazına Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmeliğin Ek – 1'inde belirtilen faaliyetleri gerçekleştiren ve Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması Hakkında Tebliğ kapsamında Kategori C olarak sınıflandırılan ve yıllık emisyonu 500.000 ton CO2(eşd)'den fazla olan tesislerin dâhil olması öngörülüyor. Emisyon Ticaret Sistemi'nin kapsamının ilerleyen yıllarda AB'deki gelişmeler ile uyumlu olarak gemicilik ve bina sektörlerine genişletilmesi olası.

Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında ulusal tahsisat planlarının Karbon Piyasası Kurulu tarafından hazırlanması ve Resmi Gazete'de yayımlanarak devreye girmesi planlanıyor. Karbon Piyasası Kurulu'nun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını, Hazine ve Maliye Bakanlığını, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Ticaret Bakanlığını, Tarım ve Orman Bakanlığını, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını temsilen birer bakan yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı ve İklim Değişikliği Başkanından oluşması öngörülüyor.

Ulusal tahsisat planı kapsamında ücretsiz tahsisatların dağılımı ve birincil piyasada satışa sunulacak tahsisat miktarlarını belirlenecek. Karbon Piyasası Kurulu, ek olarak ETS kapsamında plan ve stratejileri belirleyecek ve Paris Anlaşması'nın 6.2. ve 6.4. maddelerine belirlenen Uluslararası Transfer Edilebilir LirAazaltım Sonuçları (ITMO) ve Paris Anlaşması Kredilendirme Mekanizması (Paris Agreement Crediting Mechanism) gibi uluslararası karbon piyasalarına katılım stratejilerine ve buna yönelik proje ve faaliyetleri tespit edecek. Karbon kredilerine ilişkin politikalarının ve karbon kredilerinin Emisyon Ticaret Sisteminde tahsisat teslim yükümlüklerine yönelik kullanılmasına ilişkin kurallar, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından belirlenecek. Emisyon Ticaret Sistemi piyasasını işletmekten EPİAŞ sorumlu olacak. EPİAŞ, EPDK tarafından emisyon ticaretine ilişkin uygun görülen piyasa araçlarının ETS piyasasında işlem görmesi için gereksinimleri yerine getirecek.

Bu doğrultuda piyasa araçları henüz belirlenmemiş olmakla beraber, AB ETS'de olduğu gibi ulusal ETS'de de spot piyasaya ek olarak türev araçlarının da işlem görmesi olası. Bununla beraber, EPİAŞ bu piyasalara ilişkin mali uzlaştırma işlemleri ve diğer mali işlemleri yürütecek, piyasa bozucu davranışları EPDK'nya bildirmekle yükümlü olacak. Emisyon Ticaret Sistemi'ne ek olarak, Kanun Ticaret Bakanlığı tarafından kurulabilecek bir ulusal Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının kurulabileceği öngörülmektedir. Bu mekanizma, uluslararası ticaretin çevresel etkilerini denetlemek ve uyumsuzluk durumunda ek maliyetler ortaya çıkmasını engellemek amacıyla tasarlanacaktır. Ancak, bu mekanizmanın detaylı uygulama esaslarına dair henüz bir açıklama yapılmamıştır. Gelecekte, SKDM'nin uygulanabilirliğine dair daha fazla düzenleme yapılması beklenmektedir.

İdari Para Cezaları ve Yaptırımlar

Kanun kapsamında, sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu belirlenen süre içerisinde sunmayan tesis ve kuruluşların 500 bin ila 5 milyon Türk Lirası arasında idari para cezasına tabi olması öngörülüyor ek olarak ETS kapsamında olan işletmelerin bu tutarların 2 katına tabi olması da öngörülüyor.

Ozon tabakasını incelten maddelerin kullanımı ve emisyonlarını yasaklayan ve/veya sınırlayan mevzuatlara aykırı olarak bu maddeleri kullanan ve ticaretini yapan kurumlara 2,5 milyon Türk Lirası, bu maddeleri içeren ürünler ve ekipmanlara bakım ve onarım gibi servis hizmeti veren kişi ve kurumlara 250 bin Türk Lirası, bu maddelerin etiketlenmesine ilişkin kısıtlamaları ihlal eden kişi ve kurumlara ise 120 bin Türk Lirası idari para cezası uygulanması öngörülüyor. Benzer şekilde, florlu sera gazlarına ilişkin kısıtlamaları ihlal edenlere 2,5 milyon Türk Lirası idari para cezası verilmesi, hidroflorokarbon kotalarını aşan miktarlarda ithal edenlere ise 1 milyon Türk Lirası idari para cezası verilmesi öngörülüyor.

ETS kapsamındaki işletmelerin sera gazı emisyon izni almadan faaliyet göstermesi veya süresi biten veya iptal edilen sera gazı emisyon izni ile faaliyetlerini sürdüren işletmelerden, son 5 yıl içerisinde en yüksek sera gazı emisyon değerine sahip raporda beyan edilen ton CO2(eşd) başına 5 milyon Türk Lirası, doğrulanmış sera gazı beyanı bulunmayan işletmelere ise 1 ila 10 milyon Türk Lirası idari para cezası verilecek. Bununla beraber, zamanında tahsisat teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletmelerden teslim edilmeyen her bir tahsisat için doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun ait olduğu yılın son 3 ayına ait birincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatı ile son 3 ayına ait ikincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatının yüksek olanının 2 katı karşılığına denk gelecek şekilde idari para cezası uygulanacak. Tahsisat teslim etme yükümlülüğünü her yıl için asgari %80 oranında 3 yıl üst üste yerine getirmeyen işletmelerin sera gazı emisyon izinleri iptal edilecek ve yeni izinler 3 aydan 6 aya kadar ihraç edilmeyecek.

Kanun kapsamında belirtilen idari para cezaları, cezanın tebliğ edildiği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde ihlalin ilk tekrarında bir kat, ikinci ve daha fazla tekrarlarda ise 2 kat artırılarak verilecek. Her bir ihlal için uygulanabilecek idari para cezaları 50 milyon Türk Lirasını  geçmeyecek. 

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More