Cumhurbaşkanlığı Savunma Reformu Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda ülkemizin savunma sanayi gelişimine yönelik öneriler arasında değerlendirilen Devlet Tesislerinde Yüklenici Yönetimi Sistemi (Government Owned Contractor Operated-GOCO), devletlerin, savunma sanayi, enerji vb. teknolojik inovasyona ihtiyaç duyduğu alanlardaki kabiliyetlerinin arttırılması ve sürdürülebilirliğinin temini amacıyla seri üretim tecrübesi ve teknolojisi ile üretim kabiliyeti olan özel sektör şirketlerin karmaşık yapılı temel teknolojik çalışmalarını kamu-özel ortaklığında milli menfaatlere yönelik teminine ilişkin bir sistemdir.

İkinci dünya savaşı sırasında Manhattan Projesi kapsamında geliştirilen bu sistemde, A.B.D. tarafından özellikli misyonların sağlanması amacıyla bu tesisler kurulmuş olup, özel sektörün ise bu misyonları en uygun ticari işleyişte uygulanması amaçlanmıştır. İlk GOCO sözleşmeleri ise 1940 yılında A.B.D. ile Dupont arasında dumansız barut üretimi amacıyla imzalanmış olup 1948 yılında ise Kongre tarafından bu sözleşme sisteminin ilk yasal altyapısı hazırlanmıştır. 1960'lı yılların sonuna yaklaşıldığında ise bu tesislerde yürütülen çalışmaların çevresel kirliliğe yol açmasından kaynaklı gerekli çevre ve altyapı mevzuatının hazırlanması çalışmalarına başlanılmıştır.

A.B.D.'de özellikle savunma sanayi ve enerji alanındaki teknolojik gelişmeler döngüsünde ihtiyaçlara yönelik olarak belirlenen misyonların temini amacıyla getirilen çeşitli yasal standartlarla geliştirilen bu sistem temel olarak "Tesise İlişkin Sözleşmeler" ile "Üretime İlişkin Sözleşmeler" şeklinde iki temel sözleşmesel yapınının üzerine kuruludur.

Tesise ilişkin sözleşmelerde düzenlenen temel hususlar "tahsis", "kullanım", "sorumluluk", "mali mesuliyet" şeklindedir. Üretime ilişkin sözleşmeler de ise özellikle mali düzenlemeler ön plana çıkmakla, bu kapsamda üretimin sabit veya değişken maliyet üzerinden mi sağlanacağı sözleşmelerin ana çerçevesini oluşturmaktadır.

Prensip olarak tahsise ilişkin kurulan sözleşme yapılarında, tesis kurulum, modernizasyon veya tadilat çalışmaları tesis sahibi devletin talebine bağlı olmakla yüklenicinin kendi yetkisinde bu talebin yokluğunda herhangi bir şekilde tesis değişikliğine gitmesi olanaksızdır. Lakin ilave maliyetin hakedişe ilave edildiği sözleşmelerde yalnızca bu tesislerde kullanılmak şartıyla; endüstri hazırlık programını desteklemek amacıyla; özel bir makine teçhizat yapısının parçasını temin amacıyla; devlet otoritesi tarafından ödenmek şartıyla veya devlet otoritesi tarafından yüklenicinin faaliyetini yürütmesi için zaruri olduğunun tespiti halinde yüklenici de bu tür çalışmaları tek başına gerçekleştirebilmektedir.

Bununla birlikte ayrı bütçeleri bulunan sektör spesifik sorumlu düzenleyici kurumlar nedzinde denetim ve tahsisleri yapılan bu tesislere bu kurumların kendi bütçeleri ile yüklenicilere inşai işlere ilişkin araştırma ve geliştirme çalışmaları için kaynak aktarması, devlet kullanımına özgülenmeyen ana tesis içerisinde tesisler temin etmesi, hazineye ait olmayıp kendi uhdesinde yer alan tesisleri tefriş etmesi de özel kanunlarda öngörülmediği sürece yasal olarak kısıtlanmıştır.

Tüm ana ve ana tesis kapsamındaki küçük ölçekli tesislerin tahsisi, tahsis ana sözleşmesi kapsamında düzenlenmek zorunda olmasına rağmen; herhangi küçük ölçekli tesis veya ana tesisin gerçek veya tahmini elde etme maliyetinin belirli bir tutarı aştığı durumlarda, sağlanan tesis ekipman kalemlerinin sayısının on veya daha az olduğu hallerde, sözleşme performans döneminin on iki ay veya daha az olduğu durumlarda, sözleşmenin konusunun inşaat olması durumunda, sözleşmenin GOCO sözleşmesi kapsamında hizmetlerin temini veya kurulum için gerekli olduğu durumlarda veya sözleşme konusu işin devlet tarafından yürütülen kurulum ve montaj işlemlerine yönelik olduğu durumlarda ana tesis sözleşmeleri dışında yüklenici ile de gerekli tesislerin teminine yönelik ayrı sözleşmeler yapılabilmektedir.

Bu tür sözleşmelerde üretimi tamamlanan ve devlete ait ürünlerin bakımı ve depolanması ile araştırma araçlarının depolanmasına ilişkin olarak da özellikle mali hususlarda ürünün teslim edilmesi sürecine bağlı olarak "yedekleme" veya "vadeli teslimat" statuleri tespit edilebilir. Bu durumda sözleşmelerde özellikle bakım ve depolanmaya ilişkin olarak teknik özelliklerin net olarak belirlenmesi gerekmekle yüklenici bunlara bağlı olarak yedekleme süreci ile ödemelerin ne zaman başlayacağına dair hususları belirlemelidir.

GOCO sistemi dışında uygulanan ve bu sisteme benzerlik gösteren diğer sistemler ise "Yönetim ve İşletim Sistemi (Management and Operating- M&O)", "Devlet Tesislerinde Özel Firma Yönetimi Sistemi (Government Owned Privately Operated- GOPO)", "Yüklenici Tesislerinde Yüklenici Yönetimi Sistemi ( Contractor Owned and Contractor Operated- COFO)" ve "Özel Firma Tesislerinde Devlet Yönetim Sistemi ( Privately Owned and Government Operated- POGO)" olarak sıralanabilir. Bu terminilojik bir hata yanılgısına düşmemek adına altını çizmek istediğimiz husus hazırlanan Savunma Reformu Raporunda "Yüklenici" ve "Özel Firma" kavramlarından "Özel Firma"'nın GOPO modellemesinde hatalı şekilde kullanılmış olduğudur.

Bu modellemeler kapsamında; M&O modellemesinde temel olarak bir özel üçüncü kişi ile devlete ait veya devlet tarafından kontrol edilen araştırma, geliştirme, özel üretim veya test yapılandırılmasına ilişkin projelerde devlet menfaatine işletim, bakım veya destek hizmetleri konulu sözleşme sistemleri sağlanmakta; GOPO modellemesinde devlet tesislerinde özel firmaya tesisin tamamı veya bir kısmı kiralanmakta; POGO modellemesinde ise devlet tarafından özel yerlerin kiralanması suretiyle bu yönde çalışmalar yapılmaktadır.

İster GOPO ister GOCO sistemleri olsun bu şekilde milli menfaatlere yönelik sağlanacak kamu-özel ortaklıkları ve sözleşme yapıları tesis edilirken mevcut hukuki altyapının milli menfaatler ve ticari faaliyetler dengesinde sağlam şekillendirilmesi zaruridir. Zira bu tür çalışmalarda özellikle geliştirilecek teknolojinin fikri mülkiyet durumu, bu tesislerde yer alacak mal ve hizmetlerin vergilendirilme rejimleri, bu kapsamda varsa ithalata tabi malların gümrük rejimleri ile gerek yüklenici gerekse de özel firmalar statüsünde bulunsun bu nevi üçüncü kişi özel girişimlerin kamu ihale mevzuatı kapsamında belirtilen kriterler ve yeterliliklere ilaveten Savunma Sanayi Müsteşarlığı değerlendirmeleri de azami ölçüde dikkate alınarak kabul kriterlerinin isabetli şekilde mevcut milli üretim kapasitesi de nazara alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Özellikle savunma sanayinin havacılık ve uzay teknolojileri alanında teknoloji transferleri ve ihracat izinleri kapsamında yaşadığı sorunlar da dikkate alındığında savunma sanayinin millileşmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarının güvenli şekilde korunması, bilgi güvenliği ve gizliliğine dair yalnızca savunma sanayi ile sınırlı olmayacak şekilde ticari teşebbüslerin de yükümlülüklerini düzenleyecek yasal altyapının sağlanarak bu düzenlemelerin etkili şekilde uygulanmasının sağlanması öncelikler arasındadır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.