Aylık olarak yayınlanan hukuk bültenimizde şirketler için pratik bilgiler, mevzuatımızda yapılan değişiklikler, mevcut içtihatlar ve sektörel düzenlemeler yer almaktadır.

Gürpınar Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan 2019 Temmuz ve Ağustos Aylarına Ait Bülten'in size faydalı olmasını diliyoruz.

I. Duyurular

VERBİS'e Kayıtta Son Tarih: 30 Eylül

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, VERBİS'e kayıtta ikili bir ayrım yaparak, kayıtların başlangıç ve son günlerini belirlemişti. İlk grupta yer alan veri sorumluları için VERBİS'e kayıt ve bildirim yükümlülüğünün son günü, 30 Eylül 2019'dur. İlk grupta yer alan veri sorumluları: i) Yıllık çalışan sayısı 50'den fazla veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL'den fazla olanlar, ii) Yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilerdir.

Gecikme Zammı Oranı Değişti

Amme Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranının Yeniden Belirlenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 29.06.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Yüzde 2 olarak uygulanan oran son değişiklikle yüzde 2,5'a çıkarılmıştır. Vergi Usul Kanununun ilgili maddeleri de gecikme zammı oranına atıfta bulunarak uygulandığından, bu kanundaki gecikme faizi ve pişmanlık zammı oranı da yüzde 2,5 olmuştur. Değişiklikler 1 Temmuz 2019'dan itibaren yürürlüğe girmiştir.

II. Mevzuat Değişiklikleri

Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

10.07.2019 Tarihli ve 30827 Sayılı Resmi Gazete'de 7181 Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Kanun, Tapu Kanunu, İmar Kanunu ve Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunda değişiklikler içermektedir. 

Tapu Kanununun 26. maddesine eklenen fıkra ile, taşınmaz mülkiyetinin devrinde, tarafların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışı teşkilatında bulunmaları halinde, taraf iradeleri resmi görevliler tarafından ayrı ayrı alınarak sözleşmenin tamamlanabileceği düzenlenmiştir. Değişiklik 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Yine Tapu Kanununa eklenen madde ile, kadastro tespiti veya tapu sicilinde yapılan  hatalı işlemlerden olumsuz etkilenen hisselerin maliklerine, ayni ve şahsi hak lehtarlarına, hatanın sebepleri ve düzeltme sonrası oluşacak hisse durumunu gösteren tebligat yapılacağı düzenlenmiştir. Değişiklik 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe girecektir. 

Tapu Kanununun 22. maddesi kaldırılarak, tapu işlemlerine fotoğraf yapıştırılması, bürokrasinin ve kırtasiyeciliğin azaltılması amacıyla yürürlükten kaldırılmıştır. Değişiklik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir. 

Tapu kanunundaki bu değişiklikler uygulamayı kolaylaştırırken, çeşitli bürokratik engelleri kaldırarak tapu alım satımında daha hızlı hareket edilmesini sağlamıştır. 

İmar Kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklikle tarım arazilerinin, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılamayacağı, planlanamayacağı, köy ve mezraların yerleşik alanı ve civarı yerleşik alan olarak tespit edilemeyeceği düzenlenmiştir. Düzenleme yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir. Bu değişikliğin tarım arazilerini korumak üzere yapıldığı görülmektedir. Yalnızca gerekli izinler alındığı takdirde bu araziler amaç dışında kullanabilecektir. 

Yine İmar Kanununun 15. maddesinde yapılan değişiklikle,  imar planı bulunan alanlarda, öncelikle parselasyon planının yapılması ve ifraz (ayırma) ve tevhit (birleştirme) işlemlerinin, parselasyon planı tescil edilmiş alanlarda yapılabileceği düzenlenmiştir. Değişiklik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir, düzenlemeyle parselasyon planı diğer işlemlerin önkoşulu haline getirilmiştir. 

Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (Torba Kanun)

19.07.2019 tarihli ve 30836 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de  7186 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yayımlanmıştır. Torba Kanunda varlık barışı uygulaması, borçların yeniden yapılandırılması, yurt dışından getirilen araçlarda ÖTV affı, gurbetçilerin emeklilik koşulları ve yurt dışı çıkış harcının artırılması gibi konularda düzenlemelere yer verilmiştir. Önemli değişiklikler şu başlıklar altında sıralanabilir: 

a) Varlık Barışı 

  • Torba Kanunun 2. maddesiyle, yeni varlık barışı düzenlemesi getirilmiştir. Yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir. 7143 sayılı
  • Kanun ile getirilen önceki varlık barışında, beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edileceği düzenlenirken yeni varlık barışı kapsamında bu  oran %1 olarak düzenlenmiştir. 
  • Yeni varlık barışı kapsamına giren varlıklar: (i) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları; (ii) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sahip olunan ve yurt içinde bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlardır.
  • Varlık barışı kapsamında ödenen verginin hiçbir suretle gider yazılamayacağı ve başka bir vergiden mahsup edilemeyeceği de kanun maddeleri arasında yer almaktadır. 

Varlık barışı, kayıt altına alınmamış ya da yurt dışında bulunan varlıkların, vergilerinin ödenerek kayıt altına alınması için önem arz etmektedir. Varlık barışından yararlanacak olan gerçek ve tüzel kişilerin 31 Aralık 2019 tarihine kadar beyanda bulunmaları gerekmektedir.  

b) Borçların Yeniden Yapılandırılması 

  • Torba Kanun ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununa finansal yeniden yapılandırmaya ilişkin hükümler eklenmiştir. Bu hükümler kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanacaktır. Cumhurbaşkanı süreyi iki yıl daha uzatmaya yetkili kılınmıştır. Kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
  • 5411 sayılı Bankacılık Kanununa eklenen geçici madde ile finansal zorluk içinde bulunan firmalara ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri amacıyla yapılacak çerçeve anlaşmalar kapsamındaki teşvikler ve borçlarının yeniden yapılandırılması olanakları hüküm altına alınmıştır.
  • Finansal yapılandırma maddelerinde alacaklı kuruluşlar; Türk bankaları, finansal kiralama, finansman ve faktoring şirketleri, borçlulara kredi kullandırmış olan yurt dışındaki bankalar ve finansal kuruluşlar, Türkiye'ye doğrudan yatırım yapmış olan çok taraflı bankalar ve kuruluşlar ile alacak tahsiline yönelik olarak bu alacaklılar tarafından kurulacak özel amaçlı şirketler ve aynı amaçla kurulan yatırım fonları olarak tanımlanmıştır.
  • Alacaklı kuruluşlara borçların yapılandırılması kapsamında vade uzatmaları, ilave kredi vermeleri, alacaklardan kısmen veya tamamen vazgeçmeleri ve alacakları iştirake çevirmeleri gibi gerekli görülen tedbirleri alma imkânı tanınmıştır.
  • Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelikle uyumlu olarak, borçluların finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınabilmesi için makul bir süre içinde geri ödeme kabiliyetinin mevcut olması önem arz etmektedir. Borçluların mali durumlarının tespitinin, bağımsız denetim kuruluşları, çerçeve anlaşmalar kapsamında belirlenecek kuruluşlar veya borçlunun kabul etmesi halinde alacaklı kuruluş tarafından yapılabileceği düzenlenmiştir.
  • Geçici maddenin son hükmünde, finansal yapılandırma kapsamında bankaların teminat azaltmasının, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçerek kayıttan düşmesinin veya benzer işlemlerinin zimmet suçunu oluşturmayacağı yer almıştır. 

Borçların yapılandırılmasından kolaylık ve yeni imkanlar tanıyan bu düzenlemeler, daha önce yönetmelik düzeyinde olup şimdi kanuni güvenceye de kavuşturulmuştur. Değişiklikler finansal zorluklar yaşayan şirketlerin borçlarını ödemeleri konusunda önemli destekler sağlamaktadır. 

c) Kaçak Araçlar için ÖTV Affı

Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa eklenen geçici madde ile, gümrük mevzuatına aykırı olarak yurda sokulan, ÖTV'si eksik ödenmiş ya da hiç ödenmemiş araçlar için af getirilmiştir. Henüz haklarında soruşturma açılmamış olan araçların sahipleri, 31.12.2019 tarihine kadar ilgili gümrük idaresine başvurmaları ve taşıtın ilk iktisabında ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin %25'ine tekabül eden tutarı ödemeleri halinde araçlarını kayıtlı hale getirebilecektir. Yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren aftan yararlanmak için ilgili süreyi kaçırmamak gerekmektedir. 

ç) Yurt Dışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Hizmet Borçlanması ve Emekliliği

  • Torba Kanunda 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda da değişiklikler yapılmıştır. 
  • Kanunun 9. maddesinde yapılan değişiklikle, borçlanma oranları %32'den  %45'e çıkartılmıştır, SSK aylığı Bağ-Kur aylığına dönüştürülmüştür. Düzenleme ile SSK'dan emekliliğe göre en az 1800 gün daha fazla prim ödeyerek, SSK'ya göre daha düşük aylıkla emeklilik mümkün olacaktır. 
  • Ayrıca yurt dışındaki sigorta başlangıç sürelerinin Türkiye'de başlangıç süresi sayılmayacağı düzenlenmiştir. Değişiklikler 01.08.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 

Düzenlemelerin yurt dışı emekliliğin koşullarını zorlaştırdığı ve primleri azalttığı görülmektedir. Yurt dışında çalışanların bu hususları gözeterek emeklilik planlamaları yapmaları yerinde olacaktır. 

d) Yurt Dışı Çıkış Harcı

Torba Kanunun 20. maddesiyle, yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından  alınan 15 TL yurt dışı çıkış harç miktarı 50 TL'ye çıkarılmıştır. Cumhurbaşkanı yurt dışı çıkış harcını bu miktarın üç katına kadar artırılabilecektir. Yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir. 

III. Kararlar 

Belirsiz Süreli Kabul Edilen Belirli Süreli İş Sözleşmelerinde Belirlenen Süreden Önce Yapılan Haksız Fesih için Öngörülen Cezai Hükmün Geçerliliği: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 8 Mart 2019 Tarihli ve 2017/10 E. 2019/1 K. Sayılı Kararı

18.07.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararda,   Hukuk Genel Kurulu, belirli süreli olarak yapıldığı halde objektif şartları taşımadığı için (ilgili objektif şartlar şunlardır: işin belirli bir süreli olması, belirli bir işin tamamlanmasına yönelik olması, hamilelik iznine ayrılan çalışanın yerine birinin gerekmesi gibi belli olguların ortaya çıkması vb.) belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmelerinde kararlaştırılan süreden önce haksız fesih yapıldığında,  cezai şartın belirlenen süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğuna karar vermiştir.

Hukuk Genel Kurulu, kararında belirli süreli iş sözleşmelerinin objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli kabul edilse de cezai şartın geçerliliğinin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın gerekçesinde Borçlar Kanununun 27. maddesinin ikinci fıkrasına yer verilerek, sözleşmenin bir kısmını geçersiz saymak ve diğer kısımların geçerliliğini korumanın mümkün olduğu belirtilmiş, özgür iradelerle yapılan sözleşmeleri ayakta tutmak ve geçerliliklerini koruma ilkesine işaret edilmiştir. Cezai şartın kararlaştırılmış olan süreyle geçerliliğini koruyacağı noktasında içtihatı birleştirme kararı verilmiştir. 

İş sözleşmesinin devamını güvence altına almak için sözleşmeye konulan cezai şart hem işveren hem de işçi açısından önem arz eder. Cezai şart ile, tarafların öngörülen süre öncesinde  sözleşmeyi haksız bir şekilde feshetmelerini engellemek amaçlanmaktadır. Elbette bu tür cezai şartların geçerliliği sözleşmenin feshinde haklı sebep olmamasına bağlıdır. Sonuç olarak, bu içtihatı birleştirme kararı doğrultusunda, işveren ya da işçi, sözleşme belirsiz süreli kabul edilse bile, süresinden önce yapılan haksız fesihlerde, bu cezai şartı ileri sürebilecektir. 

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun Yeni Kararları

Kişisel Verileri Koruma Kurulu (Kurul) almış olduğu emsal nitelikteki beş kararın özetlerini internet sitesinde 17.07.2019 tarihinde yayımlamıştır. Kararları kısa kısa ele almak gerekirse:

  • Kişinin telefon numarasına kendisine ait olmayan kişisel bilgilerin gönderilmesi: 31.05.2019 Tarih ve 2019/166 Sayılı Karar

Kişinin telefonuna kendisine ait olmayan içeriğin gönderilmesi sonucu yapılan şikayet üzerine kurul konuyu incelemeye  almıştır. Bir şirketler grubuna borçlu olan ve şikayetçinin yeğeni olduğu anlaşılan kişiye ait kişisel bilgilerin, şikayetçiye ait hatta gönderilmesi ve şikayetçiye ait telefon numarasının, kanunda öngörülen şartlardan herhangi birine dayanmadan işlenmesi sebebiyle; veri sorumlusu avukat hakkında,  "Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek" yükümlülüğünü yerine getirmediği için 50.000 TL idari para cezasına karar verilmiştir.

  • Spor salonunda avuç içi izi verisinin alınması: 31.05.2019 Tarih ve 2019/165 Sayılı Karar

Spor kulübündeki hizmetlerden yararlanmak isteyen kişilere ilişkin giriş çıkış kontrolünün farklı yollar ile yapılması  mümkünken kişilerin biyometrik veri niteliğindeki avuç içi izi verisinin alınmasına ilişkindir. Kurul, Kişisel Verilerin Korunması Kanununun (KVKK) 4. maddesinin 2. fıkrası uyarınca "İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma" ilkesi ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, avuç içi izi verisinin işlenmesi için açık rızalarının alındığı ancak kişilerin açık rıza vermedikleri durumda kulüp hizmetlerinden yararlanamadıklarını da dikkate alarak veri sorumlusuna 20.000 TL idari para cezası uygulanmasına ve biyometrik veri işlemenin ivedilikle durdurulmasına karar vermiştir. 

  • Telefona reklam amaçlı SMS gönderilmesi: 31.05.2019 Tarih ve 2019/162 Sayılı Karar

Şikayetçi kendisine ait telefon numarasına reklam amaçlı SMS gönderilmesi sonucunda, kendisinin kişisel verilerinin nasıl temin edildiğini bilmemesi nedeni ile ilgili veri sorumlusuna başvurmuş ancak yasal sürede cevap alamadığından, Kurul'a şikâyette bulunmuştur. Kurul, yaptığı incelemede, kişisel verilerin hukuka aykırı

olarak işlenmesini önlemek amacıyla gerekli güvenlik koşullarını sağlamaya yönelik teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında 50.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

  • Telefon numarasına aynı içeriğe sahip birden fazla mesaj gönderilmesi: 31.05.2019 Tarih ve 2019/159 Sayılı Karar

Kurul, kararında şikayetçinin kullandığı kredi borçlarının alacaklısı olan bankalardan gelen mesajların, KVKK 5.maddesinin 2. fıkrası kapsamında olduğunu değerlendirilerek, bu faaliyetin ilgilinin açık rızasını gerektirmediğini belirtmiştir.  Ancak Kurul, banka tarafından ilgili kişinin telefon numarasına aynı içeriğe sahip SMS'lerin birden çok defa gönderilmesini, veri sorumlusunun sahip olduğu hakkı kötüye kullanması olarak değerlendirmiş ve 20.000 TL idari para cezasına karar vermiştir.

  • Kurumsal e-postaların, Google (Gmail) üzerinden kullanılıp kullanılamayacağı: 31.05.2019 Tarih ve 2019/157 Sayılı Karar

Kararda, Google firmasına ait e-mail hizmeti kullanıldığında gönderilen ve alınan e-postaların dünyanın farklı bölgelerindeki veri merkezlerinde tutulacağı ve bu şekilde kişisel verilerin yurt dışına aktarılmış olacağı hususuna işaret edilerek,  veri sorumlularının söz konusu uygulamayı KVKK'nın  "Kişisel verilerin yurt dışına aktarılması" başlıklı 9. maddesi hükümlerine uygun olarak gerçekleştirmesi gerektiği vurgulanmıştır. 

Bu karar doğrultusunda, veri sorumlulularının bu uygulamayı kullanmaları için ilgili kişinin açık rızası alınması gereklidir. Ancak ilgili kanun maddesine bakıldığında, kişilerden alınan açık rızanın da yeterli olmayacağı, güvenli ülkeler listesine göre bazı ülkeler için ayrım yapılacağı, sunucuları güvenli olmayan ülkelerde bulunan şirketler ile bir taahhütname imzalanması ve Kurul'un onayına sunulması gerekliliğinin olduğu görülecektir. Kurul, henüz güvenli ülkeler listesini yayımlamamıştır.

IV. Haberler

Türkiye Singapur Sözleşmesi'ni İmzaladı

Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu tarafından hazırlanan,  Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Uluslararası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ("Singapur Sözleşmesi") 20 Aralık 2018 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilmiştir.  Sözleşme Türkiye de dahil olmak üzere 46 ülke tarafından, 7 Ağustos 2019 tarihine imzalanmıştır. 

Uluslararası ticari işlemlerin öngörülebilirliğinin kuvvetlendirilmesi ve hukuki yeknesaklığın sağlanması amaçlarıyla hazırlanmış olan Singapur Sözleşmesi ile yabancılık unsurlu hakem kararlarının  ve uluslararası alanda yapılan arabuluculuk anlaşmalarının başka bir devlette infaz edilebilmesi imkanı getirilmektedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.