ÖZET

İşletmeler açısından alacakların tahsilat süreleri ve tahsilat imkanının kalıp kalmaması hali, işletmenin sürekliliği ve faaliyetlerinin sağlıklı olarak devam etmesi açısından önem arz etmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ("VUK")'nun 322. maddesinde yer alan düzenleme, alacaklılar açısından alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesi durumunda hangi yolun izleneceğini göstermektedir. 7104 sayılı Kanun'la, KDV Kanunu'nun 29. maddesine getirilen düzenleme ile değersiz alacaklara dair hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisinin indirimi mümkün hale getirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Değersiz Alacak, 7104 Sayılı Kanun, İndirilecek Katma Değer Vergisi.

GİRİŞ

Ticari hayatın akışı içinde işletmeler açısından en can alıcı unsurlardan birisi de tahsilat sürelerinin ne derece uzadığıdır. İşletmeler, faaliyetlerinin sağlıklı işleyebilmesi için gerçekleştirdikleri satışların tahsil sürelerini takip etmekte, olası yatırım planlarını bu süreler göz önünde bulundurarak yapmaktadırlar. Tahsilat sürelerinin uzaması durumunda ise şirketler kredi kullanımına yönelebilmektedirler. Türkiye'de 2018 yılı içerisinde yaşanan kur dalgalanmaları neticesinde bazı sektörlerde tahsilat sürelerinin uzadığı yorumları da yapılmaktadır.1 Alacak tahsil süresinin uzaması ve daha sonra imkansız hale gelmesi durumu ticari hayatın içerisinde sıkça karşılaşılan durumlardan birisi olmuştur. Mükelleflerce alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesi durumunda hangi işlemin yapılması gerektiği sorusu ise, VUK'un 322. maddesinde yer alan hüküm ile bir anlamda cevaplanmıştır. 

VUK'un 322. maddesinde yer alan hükme göre, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. Makalemizde, tahsil imkanı kalmayan alacağa ilişkin olarak hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisine getirilen indirim hakkı üzerinde durulacaktır.

  1. DEĞERSİZ ALACAĞIN TEVSİKİ VE TAHSİL EDİLEMEYEN KDV

VUK'un 322. maddesi kapsamında uygulanan değersiz alacak müessesine göre alacağın değersiz hale gelmesi durumunda, değersiz alacaklar bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabına göre defter tutan mükellefler madde hükmüne giren değersiz alacakları gider kaydedilmek üzere yok edebilmektedirler. Kanun hükmünde yer alan mukayyet değer ile zarara geçirilerek yok edilmesinden kasıt, alacağın muhasebe hesaplarındaki değeri ile gider yazılabilecek olmasıdır.2 Kanun hükmüne göre, alacağın değersiz alacak olarak kabul edilebilmesi için kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Fakat değersiz alacağa ilişkin tevsik edici belgelerin ne olduğu ise kanun hükmünde belirtilmemiştir.

Kanaat verici vesikaya ilişkin olarak İdare'nin vermiş olduğu muhtelif özelgelerde örnekler yer almaktadır.

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 01.03.2012 B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-323-68 sayılı özelgesinde kanaat verici vesikalara dair aşağıdaki örneklere yer verilmiştir:

  • Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü veya Medeni Kanun'un 31 ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair sulh hukuk mahkemelerince verilmiş bulunan mirası red kararı,
  • Borçlu aleyhine alacaklı tarafından açılan davayı borçlunun kazandığına dair mahkeme kararı,
  • Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,
  • Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması,
  • Borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir malvarlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,
  • Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını ve yasal süresi içerisinde yenileme talebinde de bulunulmadığını gösteren icra memurluğu yazısı,
  • Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değersiz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)
  • Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler.

Değersiz alacaklarda alacağın değerinin artık tamamen sıfıra inmiş olması sebebiyle, alacağa dair hesaplanan katma değer vergisinin de borçlu tarafından ödenmesi imkansız hale gelmektedir. Bu durumda satıcı tarafından hesaplanarak katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilen KDV alıcıdan tahsil edilemeyecektir. Bu açıdan bakıldığında, ödenecek katma değer vergisi pozisyonunda bulunan mükellefler açısından tahsil etmedikleri bir katma değer vergisinin idareye ödenmesi durumu ortaya çıkmaktadır.

  1. TAHSİL EDİLEMEYEN KDV'NİN İNDİRİMİ

VUK'un 323. maddesinde düzenlenen şüpheli alacaklar, değersiz alacaklardan farklı olarak karşılık ayrılmak suretiyle giderleştirilebilmektedir. Şüpheli ticari alacağa ilişkin olarak hesaplanan katma değer vergisinin gider yazılıp yazılamayacağı uzunca bir süre tartışılagelmiştir. İdare, 334 numaralı VUK Genel Tebliği'nin V. bölümünde yer alan düzenleme3 ile birlikte tahsil edilemeyen katma değer vergisinin şüpheli alacak karşılığı ayrılması suretiyle gider yazılabileceği hükmünü getirerek tartışmalara son noktayı koymuştur.

Tebliğ düzenlemesi ile şüpheli ticari alacak karşılığı yoluyla tahsil edilemeyen KDV'nin gider yazılması mümkün hale gelmiştir.

İdare bu sefer, 06/04/2018 tarihli ve 30383 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7104 sayılı "Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile birlikte değersiz alacaklara ilişkin hesaplanan katma değer vergisine dair önemli bir değişikliğe gitmiştir.

7104 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan hüküm ile birlikte KDV Kanunu'nun 29 maddesine 4. fıkra olarak "Vergi Usul Kanununun 322'nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilir (Şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan katma değer vergisinin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır.)." hükmü eklenmiştir.

7104 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede mükelleflerin dikkat etmesi gereken önemli iki husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, indirime konu edilecek olan katma değer vergisinin, değersiz alacağın gider yazıldığı dönemde indirime konu edilmesi gerektiğidir. Dikkat edilmesi gereken ikinci husus ise, daha önce şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılarak gider yazılan KDV'nin indirim olarak dikkate alınabilmesi için öncelikle söz konusu KDV'nin gelir olarak dikkate alınması gerektiğidir. Mükelleflerin bu durumda, ödenecek veya devreden KDV'lerinin olması göz önünde bulundurularak konuya ilişkin bir değerlendirme yapmaları faydalı olacaktır.

SONUÇ

VUK'un amortismanlar bölümünün üçüncü kısmında düzenlenen değersiz alacak müessesesi, işletmelerin tahsiline imkan kalmadığı kazai bir hükme dayanan veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmiş alacaklarının değersiz alacak olarak değerlendirilmek suretiyle gider yazılabileceğini hüküm altına almaktadır. 7104 sayılı Kanun'la, KDV Kanunu'nun 29. maddesine eklenen 4. fıkra ile, değersiz alacağa ilişkin olarak hesaplanarak beyan edilen katma değer vergisinin alacağın gider yazıldığı hesap döneminde indirime konu edilmesi mümkün hale getirilmiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, daha önce şüpheli ticari alacak karşılığı yoluyla gider olarak dikkate alınan katma değer vergisinin, indirime konu edilebilmesi için öncelikle gelir olarak kayıtlara intikal ettirilmesi şartıdır. 7104 sayılı Kanun'la getirilen uygulama ile birlikte İdare'nin esasen tahsil edilemeyen ve beyan edilen değersiz alacağa ilişkin KDV'nin indirim yoluyla telafi edilmesine imkan tanıdığı yorumu yapılabilecektir.

Footnotes

1 http://www.eulerhermes.com.tr/tr/basinodasi/haberler/Pages/K%C3%BCresel-Alacak-Tahsil-S%C3%BCreleri-67-G%C3%BCne-Uzad%C4%B1.aspx

2 Altar Ömer Arpacı, "7104 Sayılı Kanun'la Getirilen KDV'de İndirim Hakkının Değersiz Alacak Müessesine Etkisi", Yaklaşım, Aralık 2018

3  "Katma değer vergisi, ekonomik faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ve işletmenin alışları sırasında ödediği, işletme alacaklarının bir unsurunu teşkil eden ve doğrudan doğruya mal (veya hizmet) tesliminden (veya ifasından) kaynaklanan bir alacaktır. Bu itibarla, katma değer vergisinden kaynaklanan alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi; yukarıdaki madde hükmünde yer alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün olacaktır."

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.