ÖZET

İşçilerin günlük çalışma süreleri ve buna bağlı olarak dinlendirilmeleri anayasal olarak da güvence altına alınmıştır. Bu nedenle işyerinde gerek günlük çalışma düzeni gerekse vardiyaların belirlenmesinde işçilerin yapmış oldukları işin niteliği ile işçilerin özel durumları dikkate alınarak günlük ve haftalık çalışma süreleri belirlenirken ilkesel olarak kurallar getirilirken beraberinde bazı istisnalar da getirilmiştir.

Gece döneminde yapılan çalışma da bu noktada özellik arz etmektedir. Gece döneminde yapılan çalışma süresi ve çalışma şartları yönünden gündüz döneminde yapılan çalışmaya göre farklılıklar göstermektedir. Gece döneminde çalışan işçiler yönünden yasa koyucu daha fazla koruyucu davranmış ve bunların ihlallerine yönelik yaptırımlar öngörmüştür.

Bununla birlikte son dönemlerde özel güvenlik, sağlık ve turizm sektörlerinde, sektörlerin işleyişi ve işin niteliği gereği gece döneminde yapılan çalışmalar yönünden işverenlerin elini rahatlatacak uygulamalar hayata geçirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Günlük Çalışma Süresi, Gece Çalışması, Gece Sayılan Gün Dönemi, Gece Vardiyası, Postalar Halinde Çalışma.

GİRİŞ

İşyerinde uygulanabilecek çalışma süresi belirlenirken işçilerin çalıştığı dönemin gündüz veya gece olmasına göre uygulamalar farklılaşmaktadır. Anayasal olarak güvence altına alınmış olan dinlenme hakkı da göz önünde bulundurularak işçiyi gündüz döneminde daha fazla gece döneminde ise işçinin sağlık durumu da dikkate alınarak daha az çalıştırma esası üzerinden hareket edilmektedir.

Gece çalışmasına daha ziyade 24 saat üzerinden faaliyette bulunan işyerlerinde rastlanmaktadır. Bu durum da beraberinde vardiyalı çalışmayı getirmektedir. Hiç ara vermeksizin sürekli faaliyette bulunan işyerlerinde çalışma süreleri belirlenirken; vardiyaların düzenlenmesi, vardiyanın gündüz veya gece dönemine denk gelmesi dikkate alınarak dinlenme ve fazla çalışmaların ayarlanması ve buna bağlı olarak çalışanlara verilmesi gereken ilave hakların tespiti ayrıca önem arz etmektedir.

Yasa koyucu da çalışma hayatını düzenleyen kanunları hazırlarken bütün bunları dikkate alarak önce temel çalışma ve dinlenme sürelerini tespit etmiş sonrasında gece çalışmasını ve gerek gündüz gerekse gece çalışmasındaki istisnai durumları tek tek düzenlemiştir.

I. GÜNLÜK ÇALIŞMA SÜRELERİ VE GECE ÇALIŞMASI

İşyerinde uygulanabilecek çalışma süresi gündüz ve gece dönemleri açısından ayrı ayrı düzenlenmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu ("İK")'nun 63. maddesinde, "Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır." hükmü yer almaktadır. Aynı maddeye istinaden çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan, İş Kanunu'na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nde ise, "Günlük çalışma süresi her ne şekilde olursa olsun 11 saati aşamaz." hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeler göstermektedir ki haftalık toplam çalışma süresi 45 saati aşmamak kaydıyla işçi günlük 11 saate kadar çalıştırılabilmektedir. Bu tespit gündüz çalışma dönemine ilişkindir.

Aynı zamanda işçinin dinlenebilmesi için işyerinde çalışma sürelerinin dışında ve çalışma sürelerinden sayılmayan ara dinlenmeleri verilmelidir. Ara dinlenme süresi günlük çalışma süresi esas alınarak belirlenmektedir. Bu süreler kademeli olarak şu şekilde belirlenmiştir. Günlük çalışma süresi;

  • Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika,
  • Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
  • Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat

Bu süreler işçinin gerçekten dinlenebilmesi için günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere kullandırılmalıdır. Burada amaç işçinin dinlenmesini sağlamak olduğu için bu süreler işçiye bir defada kullandırılabileceği gibi iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak parçalar halinde de kullandırılabilir. Uygulamadaki yemek ve çay araları bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Gece sayılan gün döneminin kapsamı ve bu dönemde işçinin çalıştırılabileceği süre ise İK'nın 69. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, çalışma hayatında "gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en erken saat 06.00'ya kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren dönem olarak tanımlanmış devamında da işçinin bu dönem içerisinde yapabileceği gece çalışmalarının yedibuçuk saati geçemeyeceği belirtilmiştir.

Yukarıda yer alan düzenlemeler çerçevesinde işçinin haftalık toplam çalışma süresi 45 saati geçmemek kaydıyla gündüz çalışması 11 saati gece çalışması ise 7,5 saati aşmayacak şekilde düzenlenmelidir.

Gece ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde ise işçiler sürekli olarak gece postalarında çalıştırılmamalıdırlar. Burada bir dengenin sağlanabilmesi için Kanun işverenlerin belli periyotlar halinde vardiya değişikliği yapmalarını ve işçilere sırasıyla hem gündüz hem gece vardiyasında dönüşümlü çalışma imkanı sağlamalarını istemektedir.

Gerek gündüz gerek gece çalışmasında sınırları belirleyen kanun hükümleri emredici nitelikte olup aşılmaması gerekmektedir. Aksi halde hem işçilerin mali hakları hem de sözleşmelerin feshi noktasında işverenleri zorda bırakacak sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.

II. GECE ÇALIŞMASINDA İSTİSNAİ HALLER

Gece çalışmasının yorucu ve işçi sağlığını negatif yönde etkiliyor olması nedeniyle İş Kanunu gece çalışmasını net bir şekilde 7,5 saat ile sınırlandırılmaktaydı. Bu durumun istisnaları ise yine İş Kanunu'nda düzenlenmiş olan zorunlu nedenlerle ve olağanüstü nedenlerle fazla çalışma halleriydi. Ancak 69. maddede 04.04.2015 tarih ve 6645 sayılı Kanun ile değişikliğe gidilerek yaptıkları işin niteliği gereği 24 saat sürekli olarak faaliyette bulunması gereken turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçilere yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilmesine imkân tanınmıştır. Ancak burada işverene tek taraflı inisiyatif verilmemiş olup bu imkan işçinin söz konusu çalışmayı kabul etmiş olması şartına bağlanmıştır.

Bahse konu Kanun değişikliği 2015 yılında yapılmış olmasına rağmen buna bağlı olarak gerekli yönetmelik değişiklikleri ise ancak Ağustos 2017 de yapılabilmiştir.

Bu kapsamda hem "Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" te hem de "Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik" te değişiklik yapılmıştır. Yönetmeliklerdeki değişiklikler uygulamaya yönelik birçok tereddüdü ortadan kaldıracak niteliktedir.

Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'te yer alan, nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar halinde işçi çalıştırılarak yürütülen işlerde 24 saatlik süre içinde en az üç vardiya yapılmasını öngören hükme Kanuna paralel olarak aşağıdaki metin eklenmiştir.

"Ancak turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde ve bu işlerin yürütüldüğü işyerlerinde faaliyet gösteren alt işveren tarafından yürütülen işlerde düzenleme 24 saatte iki posta olacak şekilde yapılabilir."

Bu düzenleme turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde iki vardiya yapma imkânı sağlamıştır. Bunun yanı sıra turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerin neler olduğu tartışmalarına da aynı yönetmeliğe yapılan ek metinle cevap verilmiştir. Buna göre;

  • Turizm hizmet yürütülen işler; ilgili mevzuatı uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm işletmesi belgesi veya turizm yatırımı belgesi verilen ya da belediye tarafından turizm işletmesi olarak faaliyet göstermek üzere işletme belgesi verilen tesislerde çalışan işçileri,
  • Özel güvenlik hizmeti yürütülen işler; 10/6/2004 tarihli ve 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında İçişleri Bakanlığınca faaliyet izni verilen özel güvenlik şirketlerinde veya özel güvenlik görevlisi olarak herhangi bir işyerinde çalışan işçileri,
  • Sağlık hizmeti yürütülen işler ise; Sağlık hizmeti sunan ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerin işyerinde ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerinde, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununda tanımlanan sosyal hizmet kuruluşlarında çalışan işçileri,

kapsamaktadır

Aynı zamanda bahse konu işyerlerinde alt işveren tarafından çalıştırılan işçiler de aynı kapsamda söz konusu çalışma düzeniyle çalıştırılabileceklerdir.

Kapsam, bahse konu işyerlerinden iş alan alt işverenleri de içine alacak şekilde oldukça geniş tutulmuştur. Aynı zamanda turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde çalışan kadın işçiler de diğer işçiler gibi gece döneminde yedi buçuk saatin üzerinde çalıştırılabileceklerdir. Bunun için de Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik'te değişiklik yapılarak, "Turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde ve bu işlerin yürütüldüğü işyerlerinde faaliyet gösteren alt işveren tarafından yürütülen işlerde kadın çalışanın yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir" hükmü eklenmiştir. Özellikle turizm ve sağlık sektöründe çalışanların ağırlıklı olarak kadın olması nedeniyle bu düzenlemenin kadınları da kapsayacak şekilde Yönetmeliğin değiştirilmesi yerinde ve doğru bir yaklaşım olmuştur.

SONUÇ

İşçi işveren ilişkisinde işçiyi korumak amacıyla hareket eden yasa koyucunun aynı zamanda çalışma hayatının gerekliliklerini de dikkate alarak denge sağlayıcı düzenlemeler yapması işverenler açısından oldukça önemlidir.

Yapılan değişiklikle işçilerin gece döneminde on bir (11) saate kadar çalıştırılmasını öngören düzenleme işverenleri büyük ölçüde rahatlatırken bu uygulamayı yalnızca işverenlerin inisiyatifine bırakmayarak ayrıca işçinin onayının alınması gerekliliği de işçilerin zorlama olmaksızın böyle bir çalışmaya katılmaları açısından yerinde bir düzenleme olmuştur.

Her ne kadar son düzenlemelerle işçileri gece döneminde çalıştırma imkanları artmış ise de gerek gündüz gerek gece çalışmasında sınırları belirleyen kanun hükümlerinin emredici nitelikte olması nedeniyle ihlal edilmemesi gerekmektedir. Aksi halde hem işçilerin mali hakları hem de sözleşmelerin feshi noktasında işverenleri zorda bırakacak sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.