Türkiye de yürürlükte bulunan yeni bitki çeşitlerine ait ıslahçı haklarının korunmasına dair yasa uyarınca belirtilen davalarda ihtisas mahkemeleri olan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinin görevli olduğu görülmektedir. Ancak başvuru ve tescil süreçlerinde görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir belirsizlik mevcuttur. HAKLARIN KORUNMASI AŞAMASINDA ihtisas mahkemeleri görevli iken Bakanlığa başvuru sırasında Bakanlık işlemlerine ve kurul kararlarına karşı gidilecek yargı yolunda görevli Mahkeme İhtisas Mahkemesi mi yoksa İdare Mahkemesi mi olacaktır. Bu konuda yazılı metinlerde bir açıklık bulunmadığından idari bir işlem olan kurul kararlarına karşı nasıl bir yol izlenecektir.

Bu konuda açılan davalarda gerek Yargıtay 11.Hukuk dairesi kararları gerekse bu konulara bakmakla görevli İstinaf mahkemeleri "ıslahçı hakkının fikri ve sınai haklardan olduğunu bu nedenle de uyuşmazlıkların ihtisas mahkemelerinde görülmesi gerektiğini karara bağlamışlardır.

Bu kararlar ile artık bakanlığa başvuru süreci içinde yaşanan uyuşmazlıklara ve kurul kararlarına karşı ihtisas mahkemeleri gidilecek ve burada çözümlenecektir.

Bu tür davalarda davacının ikametgahının bulunduğu Mahkeme yetkili Mahkeme olacaktır. Ancak Türkiye'de ikametgahı olmayan kişilerin açacakları davalarda ise Yetkili mahkeme ANKARA Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleridir.

Türk yargısındaki bu kararlar ile ıslahçı hakları ile ilgili tüm sorunlar ve bakanlık kararları Türk Patent Enstitüsü kararları gibi ihtisas mahkemelerinde çözüme kavuşturulacaktır.

BİTKİ ÇEŞİDİ İÇİN ÜRETİM İZNİ ALMAK VE MİLLİ ÇEŞİT LİSTESİNE GİRMEK YENİLİĞİ NASIL ETKİLER

Bilindiği gibi ıslahçı hakkının tanınması için yurt içinde 1 yıl yurt dışında ise 4 yıl öncesine kadar kullanım amacıyla hak sahibi tarafından satılmamış veya umuma sunulmamış ise çeşidin yeni kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Bir çeşit için satış ve üretim izni almak ve çeşit listesine girmek çeşidin satıldığı yada umuma arz edilgi anlamına gelebilir mi ve yeniliği etkileyebilir mi ? Bu konuda bir uyuşmazlık doğmuştur.

Bakanlık yurtdışından bir hak sahibinin başvurusunu yeni olmadığı gerekçesi ile reddetmiş ve çeşidin Türkiye'de üretim ve satış izni aldığını ve çeşit listesine girdiğini yani süre şartının dolduğunu çeşidin yenilik şartını taşımadığını öne sürerek tescili reddetmiştir.

Bu konuda İhtisas Mahkemesinde görülen dava da ve üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesinde verilen karar da biyolojik güvenlik amacıyla yapılacak yasal işlemlerin yada ticareti yapılacak olan çeşitlerin resmi kataloğa kaydedilmesi gibi yükümlülüklerden doğan faaliyetlerin çeşidin yeni sayılmasını etkilemeyeceği belirtilmiştir. Yine aynı kararda UPOV sözleşmesine de atıf yapılarak çeşidin yeniliğini ancak çeşidin kullanım amacıyla satılmasının ve diğerlerine verilmesinin ortadan kaldıracağı belirtilmiştir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.