4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ("RKHK") mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek suretiyle rekabetin korunması amacıyla düzenlenmiştir.

Kanun belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerini yasaklamaktadır.  

Anlaşma

RKHK kanunu kapsamında "anlaşma" terimi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ("TBK") tarafından "Sözleşme" teriminden daha geniş olarak kullanılmaktadır. Buna göre, TBK kapsamında temel geçerlilik koşullarını karşılamayan, temsil yetkisi bulunmayan kişiler tarafından imzalanmış ve hatta hiç imzalanmamış veya hiç uygulanmamış olmaları bile RKHK kapsamında yaptırıma tabi olmasına engel olamamaktadır. Rekabet hukuku kapsamında bir anlaşmanın varlığının kabul edilmesinin tek şartı, tarafların kendilerini bu açık yada gizli anlaşma ile bağlı hissetmeleridir.

Uyumlu Eylem

Uyumlu eylem doktrin tarafından iki ya da daha fazla işletmenin ekonomik ve rasyonel gerekçelerle açıklanamayan, herhangi bir anlaşmaya dayanmayan, bilinçli olarak senkronize hale getirilmiş, piyasadaki rekabeti sınırlayıcı Pazar davranışları olarak tanımlanmaktadır.

Teşebbüsler arasında uygulanan bu uyumlu eylemin mahkemeler nezdinde ispatlanması hususu, somut herhangi bir delil bulunmayan hallerde çok zor olmaktadır. Bunu öngören kanun koyucu, RKHK'nun 4.maddesi hükmüne "uyumlu eylem karinesi" adı verilen bir ispat kolaylığı öngörmektedir. Buna göre piyasadaki fiyat değişmelerinin veya arz ve talep dengesinin ya da teşebbüslerin faaliyet bölgelerinin, rekabetin engellendiği, bozulduğu veya kısıtlandığı piyasalardakine benzerlik gösteriyorsa ve bir anlaşmanın varlığı da ispatlanamıyorsa bu durum teşebbüslerin uyumlu eylem içerisinde olduklarına karine teşkil etmektedir.

Bu karine ile birlikte ilgili şartların varlığı halinde ispat yükü yer değiştirmekte ve uyumlu eylemde bulunduğu iddia edilen teşebbüse geçmektedir. Madde, uyumlu piyasa hareketlerinin ekonomik ve rasyonel gerçeklere dayanarak açıklanabilmesi halinde tarafların RKHK çerçevesinde sorumlu olmayacaklarını ifade etmektedir.

Sorumluluk Doğuran Haller

RKHK'nun 4.maddesi rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerini örnekleme yoluyla saymaktadır.

Buna göre;

  1. Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi,
  2. Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü,
  3. Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi,
  4. Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi,
  5. Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması,
  6. Anlaşmanın niteliği veya ticarî teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi,

kanun tarafından yasaklanmış olan hallere örnek olarak sayılmaktadır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.