A) Giriş

Bölge Adliye Mahkemelerinin 20 Temmuz 2016 tarihinde işlevsel hale gelmeleri ile adli yargı teşkilatı içinde yer alan hukuk ve ceza mahkemelerindeki iki (2) dereceli yargı sistemi yerine üç (3) dereceli yargı sistemine geçiş yapıldı.

İşbu yeni yargı sisteminde Bölge Adliye Mahkemeleri ikinci derece yargı sistemi olarak görev yapmakta olup, Yargıtay ise üçüncü derece yargı sistemi ait olmuştur.

  • İlk Derece Mahkemesi: Hem ceza hem de hukuk davalarında, uyuşmazlıkları ilk aşamada karara bağlayan mahkemelerdir.
  • Bölge Adliye Mahkemeleri (İstinaf Kanun Yolu): 20 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe giren bu mahkemeler, ilk derece mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur. İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, ilk derece mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir. Eski sistem olan tek dereceli temyiz incelemesinde yeni iki dereceli temyiz incelemesinden farklı olarak; mahkeme kararları deliller değerlendirilmeksizin işbu kararın "doğru" olarak verilip verilmediğine ilişkin hukuki incelemeye tabii tutulmaktaydı. Ancak, istinaf kanun yolu ile deliller yeniden değerlendirilerek ilk derece mahkemesinin kararları hem hukuki hem de maddi yönden incelenebilecek ve gerektiğinde yeniden yargılama yapılabilecektir. Maddi niteliği olan davalarda bölge adliye mahkemesine başvurabilmek için kanun tarafından koyulan sınır 3.000 Türk Lirası'dır. Bu sınırın altında kalan davalarda, ilk derece mahkemesinin verdiği kararlara karşı Bölge Adliye Mahkemesine başvurulamaz.
  • Yargıtay: Adli yargıdaki yapılanmanın en üstünde yer alan, kanun yollarından biri olan temyizin yapıldığı üst dereceli mahkemedir. Bölge Adliye Mahkemesinin kesin olmayan nihai kararlarına karşı başvurulan kanun yoludur.

 Maddi niteliği olan davalarda Yargıtay'a başvurabilmek için kanun tarafından koyulan sınır 40.000.- Türk Lirası olup, işbu sınırın altında kalan davalarda, Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği kararlara karşı Yargıtay'a başvurulamaz.

Ek olarak belirtmek gerekir ki, 20 Temmuz 2016 tarihinden önce temyiz edilen kararlar için önceki temyiz sistemi uygulanmaya devam edecektir.

B) İstinaf Mahkemelerinin Sisteme Eklenmesinin Sebep ve Sonuçları

Yargıtay'ın aşırı iş yükü nedeniyle işlevini yerine getirilemediği aşikâr olduğundan Türkiye'nin yargı sistemi için işbu iki dereceli temyiz sistemine geçilmesi gerekliydi. Kaldı ki, ilk derece mahkemesi kararlarının %90'ının temyiz edildiği düşünüldüğünde, Yargıtay'ın incelemesinin sınırlı, etkisiz ve yavaş kaldığı aşikârdır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin, yerel mahkeme tarafından verilen kararları deliller ile birlikte kapsamlı bir inceleme yapan birinci derece temyiz incelemesi yapan mahkemeler olarak faaliyet göstermesi ile birlikte; Yargıtay'ın yüksek bir mahkeme olarak emsal kararlar vermek ve kanunların doğru bir şekilde uygulanmasını sağlamak olan asıl işlevine geri döndürülmesi amaçlanmıştır.  Sonuç olarak, Yargıtay'ın iş yükü kesin olarak azalacak olup, Yargıtay daha etkili bir biçimde faaliyet gösterecektir.

C) Yargıtay Nezdinde Temyiz Edilebilecek Kararlar

Adli Yargıda Temyiz Yolu

Temyiz yoluna başvurulabilen kararlar ve diğer usuller 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 361 ile 373'üncü maddeleri arasında düzenlenmektedir.

 Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 361 uyarınca aşağıda belirtilen kararlar hakkında Yargıtay nezdinde temyiz yolu açıktır;

  •  Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile
  • Hakem kararlarının iptali üzerine verilen kararlara karşı

Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 362 uyarınca aşağıda belirtilen kararlar hakkında Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurulamaz;

  • Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000 Türk Lirasını geçmeyen davalar ilişkin kararlar (Kısmi hak taleplerinde, tüm talep miktarı dikkate alınacaktır).
  • Özel Kanunlarda Sulh Hukuk Mahkemesinin göreve girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar(Taşınmaz aynına ilişkin olan davalardan doğan uyuşmazlıklar hariç),
  • İlk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar,
  • Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar,
  • Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar (Soy bağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere),
  • Davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar,
  • Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.

Ceza Muhakemesi Hukukunda Temyiz

Temyiz yoluna başvurulabilen kararlar ve diğer usuller 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'unun 286 ile 307'inci maddeleri arasında düzenlenmektedir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde286 uyarınca aşağıda belirtilen kararlar hakkında Yargıtay nezdinde temyiz yolu açıktır;

  • Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri.

 Ancak aşağıda belirtilen kararlar temyiz edilemez;

  • İlk derece mahkemelerinden verilen beş (5) yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi Kararları,
  • İlk derece mahkemelerinden verilen beş(5)yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararları,
  • Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  • İlk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki(2)yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararları,
  • Adli para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin "her türlü" Bölge Adliye Mahkemesi kararları,
  • Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
  • On yıl veya daha az hapis cezasını veya adli para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  • Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  • Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren Bölge Adliye Mahkemesi kararları.

D) 7035 Sayılı Kanun ile Temyiz Sürelerinde Yapılan Değişiklikler

Bakanlar Kurulu tarafından 20.7.2017 tarihinde kabul edilen 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("7035 sayılı Kanun") 5.8.2017 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 30145 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte hukuk ve ceza mahkemelerindeki temyiz süreleri değiştirilmiştir.

7035 sayılı Kanun'un 21. ve 31. Maddelerinde belirtilen temyiz sürelerinde yapılan değişiklikler şu şekildedir:

  • 7035 sayılı kanunun 21. madde hükmü uyarınca; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 291. maddesinde ceza mahkemelerinde ki yedi(7) günlük temyiz süresi on beş (15) güne çıkartılmıştır.
  • 7035 sayılı kanunun 31. madde hükmü uyarınca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 361. maddesinde yer alan hukuk mahkemelerindeki bir (1) aylık temyiz süresi iki (2) haftaya indirilmiştir.

7035 sayılı Kanun'un Geçici 1'inci maddesi ile temyiz sürelerine ilişkin yapılan işbu değişikliklerin kanunun yürürlük tarihi olan 05.08.2017 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı düzenlenmiştir.

E)7035 Sayılı Kanun Öncesi ve Sonrası Temyiz Süreleri

MAHKEMELER

7035 Sayılı Kanun Öncesi Temyiz Süreleri

7035 Sayılı Kanun Sonrası Temyiz Süreleri

Asliye Hukuk Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

Asliye Ticaret Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

Sulh Hukuk Mahkemesi

Tebliğden itibaren 8 gün

Tebliğden itibaren 8 gün

Aile Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

İş Mahkemesi

Tebliğden itibaren 8 gün

Tebliğden itibaren 8 gün

Tüketici Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

İcra Hukuk Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

Kadastro Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

Tebliğden itibaren 1 ay

Tebliğden itibaren 2 hafta

İcra Ceza Mahkemesi

Tebliğden itibaren 7 gün

Tebliğden itibaren 15 gün

Sulh Ceza Mahkemesi

Tebliğden itibaren 7 gün

Tebliğden itibaren 15 gün

Asliye Ceza Mahkemesi

Tebliğden itibaren 7 gün

Tebliğden itibaren 15 gün

Ağır Ceza Mahkemesi

Tebliğden itibaren 7 gün

Tebliğden itibaren 15 gün

Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi

Tebliğden itibaren 7 gün

Tebliğden itibaren 15 gün

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.