İslami finans sistemi, çeşitli dini ve ekonomik sebepler yüzünden doğmuş olup, genel olarak her türlü finansal faaliyet ve işlemlerin İslamî kurallar çerçevesinde uygulandığı sistemdir. İslamiyetin getirdiği ilke ve kuralların finansal işlemlere uygulanması esas alınarak bu piyasa oluşturulmuştur. Modern finans anlayışına alternatif bir alan olarak değerlendirilen İslamî finans, son yıllardaki gelişmeler ışığında global finans piyasalarında alternatif bir alan olarak hızla gelişmektedir. İslami bir finansal sistemin temel çerçevesi, İslam toplumlarının ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel açıdan tabi bulunduğu çeşitli kural ve yasalar doğrultusunda biçimlendirilmektedir.

İslami finans ile geleneksel finansın en temel farklılığı, geleneksel finansal işlemlerin merkezinde bulunan "faiz"in İslami finansta yasaklanmış olması oluşturmaktadır. Borçlanma aracına ödenen para, nominal değerinden farklı ise aradaki fark faiz olarak nitelendirilmektedir. İslam dini, bu fazlalığı haksız bir artış olarak değerlendirmektedir, bu nedenle borçlanma aracının nominal değeri dışında bir değerden alım ve satımı yasaklanmıştır. Söz konusu faiz yasağı ile başkasının zararına olacak şekilde elde edilecek haksız bir sermaye artışının önlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, İslam dünyasında herhangi bir risk almadan, zarara ortak olmayıp, yalnızca kâra ortak olunması da yasaklanan bir işlemdir. Bu hususlar dikkate alınmadan çıkarılan borçlanma araçları, İslami borçlanma aracı olarak kabul edilemeyecektir.

İslam hukukunda, hukuki işlemlerde ve özellikle de iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, sözleşmeye ait unsurlar belirli olmalıdır. Yani akdin konusunun biliniyor ve belirli olması gerekmektedir. Özellikle büyük oranda belirsizlik içeren sözleşmeler şeriata uygun olarak değerlendirilmemektedir.

İslami kurallara göre kumar, bahis ve şans oyunları gibi sadece başkalarının kaybetmesi durumunda kazanç sağlayan faaliyetler de yasaklanmıştır.

Bu kapsamda İslamî finans kurumları tarafından geliştirilmiş olan finansman yöntemleri, genel olarak, mudaraba (emek sermaye ortaklığı), müşaraka (kâr‑zarar ortaklığı), murabaha (maliyet artı kâr marjlı satış), İcara (kira finansmanı), karz-ı hasen (faizsiz borç), istisna (siparişe dayalı satın alma) ve sukuk olmak üzere çeşitli sınıflara ayrılabilmektedir.

Bu finansman yöntemlerinden biri olan Sukuk, uluslararası sermaye piyasalarında finansmanı arttırmak için geliştirilen faizsiz Bankacılık ilkelerine uygun önemli finansal araçlardandır. Sukuk'ta temel kural, geleneksel borçlanma aracı tahvillerden farklı olarak varlığa dayanmak zorundadır. En basit şekliyle Sukuk, bir varlığa sahip olmayı veya ondan yararlanma hakkını göstermektedir. Bu sisteme göre ana firma sukuk işlemine konu malları özel amaçla kurulmuş şirkete devreder ve bu şirket varlıkları menkul kıymetleştirerek yatırımcılara satar. Sukuk sisteminde alacakların varlığa dayalı olarak menkul kıymetleştirilmesi söz konusudur

Sonuç olarak alıcısına, varlıklarının satılmasından oluşacak hasılatın yanında varlıklarından elde edilen gelirlerden de pay alma hakkı vermektedir. Global bir yatırım aracı haline gelen ve "faizsiz tahvil" olarak da tanımlanan Sukuk'un ülkemize özgü versiyonu benzer bir enstrüman olarak kira sertifikaları şeklinde mevzuatımıza girmiştir ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun III-61.1 sayılı "Kira Sertifikaları Tebliği" (Tebliğ) ile düzenlenmiştir. Kira sertifikası, her türlü varlık ve hakkın finansmanını sağlamak amacıyla varlık kiralama şirketi tarafından ihraç edilen ve sahiplerinin bu varlık veya haktan elde edilen gelirlerden payları oranında hak sahibi olmalarını sağlayan menkul kıymeti ifade etmektedir.

Yukarıda belirtilen kural ve ilkeler çerçevesinde yürütülmekte olan İslami finansal hizmetler ve ürünler, işleyişi ülkeden ülkeye farklılık göstermekte olup son yıllarda önemli bir gelişme göstermektedir. Dünya örnekleri incelenip değerlendirildiğinde İslami finans sisteminin alternatif bir finansal aracılık modeli olarak fon transferi sürecinde etkin bir sistem olarak karşımıza çıktığı görülmektedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.